Florins translate Turkish
105 parallel translation
NO. 27009 WINS 1 MILLION FLORINS
1 Milyon Florin, 27 009 Numaralı bilete çıktı.
Say, what's a million florins come out to?
Bir milyon florinin ne kadar ettiğini söyler misin?
5,000 florins, Master.
5.000 Florin, üstat Rembrandt.
It's not worth more than 3,000 florins.
3.000'den fazla etmez.
25 florins a month.
- Ayda 25 Florin.
You undertook to paint the portraits of 16... of my officers at 200 florins a head.
Bak Rembrandt, kişi başı 200 Florin'e... -... 16 subayımın portresini yapacaktın. - Evet.
25 florins a month to a master who is the laughingstock of the town.
Şehrin maskarasına ayda 25 Florin, öyle mi? - Yalan söylüyorsun.
Wasn't it something about 25 florins is too much... who's been derided by the whole town?
Bütün şehrin alay ettiği bir hoca için 25 Florin'in çok fazla olduğu gibi bir şeydi, değil mi?
Half of 40.000 florins...
- 40 bin Florin'in yarısı şey eder -
You cannot get married again... unless you pay into the court of chancellery... the sum of 20.000 florins for your son Titus.
Oğlun Titus adına, Yüksek Mahkeme'ye 20 bin Florin ödemediğin sürece yeniden evlenemezsin.
20.000 florins.
20 bin Florin'miş!
Will you accept 1,000 florins?
Bin Florin'i kabul eder misiniz?
1,000 florins.
Bin Florin.
I happen to know that you've already sold... one picture to France for 1,000 florins.
# Bin Florin'e Fransa'ya bir resim satmışsınız bile, bundan haberim var.
Anybody who's afraid to squander the first 1,000 florins... he's earned doesn't deserve to earn any more.
# Kazandığı ilk 100 Florin'i doyasıya harcamaktan korkanın başka para kazanmaya hakkı yoktur.
There should be more than 3000 florins!
3.000 florinden fazla olmalı.
2000 florins.
2,000 florin.
2000 florins!
2,000 florin mi?
Thirty florins.
Otuz florin.
- Yes... five florins.
- Evet... 5 florin.
And moreover he's wearing a ruby worth 500 gold florins.
Daha da ötesi en azından 500 altın florin edecek bir yüzük takıyor.
Thirty-two florins of cash
Nakit otuz iki gulden.
1000 florins!
1000 florin!
Her legs are worth 500 florins each.
- Onun her bir bacağının değeri 500 florin.
They cost me 14 gold florins.
Bana 14 altın florine mal oldu.
This is the tenth time I've done it, when am I going to get my five florins?
Bunu on defadır yapıyorum, Beş florinimi ne zaman alacağım?
You know it for ten florins.
Senin bilmen için on florin gerekli.
Re-stuff the davenport and mend it and take it to Anamirl with ten florins for compensation.
Sediri tekrar doldur ve onar ve onu Anamirl'e götür tazminat için verilecek on florinle birlikte.
Then you will not get a loaf for two hundred florins.
Artık iki yüz florine bir somun ekmek bile alamazsın.
- Some 50 florins.
- 50 florin ilâve.
Two hundred florins.
- İki yüz florin.
Two hundred florins.
İki yüz florin.
Ten thousand florins from the loser.
-... on bin florin alır. - Hanımefendi...
Perhaps you've forgotten I'm having a drinking competition tonight with Lord Melchett, and ten thousand florins are at stake!
Belki unutmuşsundur, bu gece Lord Melchett ile içki içme yarışmam var, ödül de tam on bin florin!
Firstly : you haven't got ten thousand florins.
Birincisi : Sizde on bin florin yok.
I remember something about ten thousand florins.
On bin florinle ilgili bir şeyler hatırlıyorum.
There was a chair, three florins.
Bir sandalye, üç çiçek.
Fifteen silver florins.
On beş gümüş florin.
Ten gold florins.
On altın florin.
Ten florins.
On florin.
But the amount is 50 florins.
Ama miktar 50 florin.
Fifteen silver florins.
onbeş gümüş florin.
Ten florins. That should do.
On florin eder.
But the amount is 50 florins.
Fakat miktar 50 florin.
- Florins, sterling...
- İngiliz lirası, Avusturya parası...
Tanners and florins and shillings.
Altılıklar, ikilikler, şilinler
I made a couple ofstakes, and lost 1,500 florins. "
Birkaç bahis oynadım ve 1.500 florin kaybettim. "
I left the gambling house twenty minutes later with 170 florins in my pocket.
20 dakika sonra, cebimde 170 florin ile gazinodan ayrıldım.
During the meal, Hendrick Jan Wynants suggested to Geertruyt Schoudt that she should buy a pound of tulip bulbs from him for 1,400 florins, about the price of a house.
Yemek süresince Hendrick Jan Wynants... Geertruyt Schoudt'e neredeyse bir ev fiyatı demek olan 1,400 florine kendisinden yarım kilo lale soğanı almasını teklif etti.
Then another guest offered Geertruyt 100 florins profit on the spot if she'd sell the bulbs straight to him.
Sonra bir diğer konuk, Geertruyt'a eğer aldığı lale soğanlarını hemen oracıkta kendisine satarsa fazladan 100 florin ödemeyi teklif etti.
The money and wine were flowing as ever... until the auctioneer tried to sell a pound of Witte Croonen, white crown bulbs, for the going rate of 1,250 florins.
Açık artırmacı yarım kilogram Witte Croonen adındaki beyaz taç yapraklı laleleri 1,250 florin rayiç bedelden satmaya çalışana kadar para ve şarap oluk gibi akıyordu.