English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flunked

Flunked translate Turkish

330 parallel translation
Got behind in his credits, flunked out. Then he lost his job for talking back.
Kredisini tamamlayamayınca okuldan atılmış, sonra da patrona diklendiği için işini kaybetmiş.
You're last year's greatest fullback... and you flunked your bar exam, but you wanted to be an industrial engineer.
Geçen yılın en iyi defans oyuncususun... baroya giremedin, ama endüstri mühendisi olmak istiyordun.
You forget you flunked your examination but good.
Dur bir dakika. Sınavdan nasıl çaktığını unutuyorsun.
I flunked because of my appearance.
Görünüşümden dolayı kaldım.
He flunked?
- Çakmış mı?
I flunked my finals.
Final sınavlarında başarısız oldum.
After all, no school that flunked me in English History can be completely unnecessary.
Sonuçta beni İngiliz tarihinden bırakmış hiçbir okul kalmaması tamamen gereksiz olurdu.
" I almost flunked my hollandaise.
" Hollandaise sosundan sınıfta kalacaktım.
He flunked out his third year.
Üçüncü senesinde sınıfta kaldı.
- Flunked.
- Çaktım.
- Flunked?
- Çaktın?
- Flunked.
- Çaktım!
Old Lady Pearson flunked me.
Yaşlı Bayan Pearson beni sınıfta bıraktı Mimi.
But I flunked the typing test.
Ama daktilo sınavında çaktım.
I don't know who's teaching fainting here, but she flunked.
Numaradan bayılmayı kimden öğrendiğini bilmiyorum ama oldukça başarılıydı.
You wanted to send me to Cantù Cermenate, but since they flunked me,
Beni Cantù Cermenate'ye göndermek istiyordunuz, ama sınavdan kaldığıma göre,
They flunked me, I don't have to go to Cantù Cermenate.
Beni bıraktılar, Artık Cantù Cermenate'ye gitmek zorunda değilim.
And now that they have flunked me, I'm happy.
Şimdi beni geçirmediklerinden memnunum.
Now that your desperate attempt at having a good time's flunked, have no fear, Buddy's here.
Güzel vakit geçirme çabalarınız boşa gitmesine rağmen korkmayın. Buddy geldi.
Well, he just flunked sophistication.
Az önce medeniyetten uzak kaldığını gördük.
I walked like this and you flunked me.
Ben yürüyordum siz beni sınıfta bırakıyordunuz.
- I flunked.
- Kaldım.
- I flunked the physical.
- Beden sınavında kaldım.
Flunked an exam, didn't you?
Bir sınavdan kaldın, değil mi?
So, you flunked every one of your practice exams, huh?
Demek, alıştırma sınavlarının hepsinden çaktın, öylemi?
You'll be saved. Every guy in this house... almost flunked out the first year.
Bu evdekilerin... neredeyse tamamı ilk yıl çaktı.
Einstein flunked out of school twice.
Einstein sınıfta kalmış. İki kez.
Every teacher I got this year has flunked me at least once.
Beni çaktıran hocaların hepsi bu yıl da var.
Missed your midterms and flunked shampoo
Çaktın sınavları, beceremedin şampuanı
Loomis, use your head. Everybody knows you flunked out of flight school.
Uçuş okulu sınavında çaktığını, herkes biliyor.
Captain, you flunked.
Yüzbaşı, başarısız oldun.
I flunked flank.
Ben taraflar konusunda sınıfta kalmıştım.
- I don't know. I flunked Spanish.
İspanyolca'dan çakmıştım.
I dropped out of Rydell to go to beauty school, but flunked Tinting when my hair turned pink.
Güzellik okuluna gitmek için Rydell'ı bıraktım, fakat saçlarım pembe olunca boyadan çaktım.
- I've flunked more history courses...
- Tarih sınavlarından kaldım hep...
Listen, I would have baked you a cake with a hacksaw blade in it, but I flunked home economics.
Dinle, sana içinde demir testeresi olan bir kek pişirirdim, ama ev işlerinden hiç anlamıyorum.
I flunked hacksaw.
Ben de demir kesmekten anlamıyorum.
( Kopalas ) He sure flunked house painting.
Ev ekonomisinden sınıfta kalmış.
When he was supposed to graduate and the teacher flunked him...
Tam mezun olacakken, matematikten kaldığı zaman...
He flunked the subject and he laid down and died like a hammer hit him.
O dersten kaldı, sonra kafasına balyoz yemiş gibi yattı ve öldü!
Our grades came out. He'd flunked math.
Karnelerimizi almıştık.
- If you hadrt of flunked you'd be set.
Eğer matematikten kalmasaydın her şey farklı olurdu.
- If you hadrt have flunked...
Eğer kalmasaydın... - Ne kalması, baba?
- I flunked math. - Not for the term?
Final sınavından mı?
This guy almost flunked me last year.
Geçen yıl beni neredeyse sınıfta bırakıyordu.
He flunked French in high school and thinks that everything there is set up to make him look dumb.
Lisede Fransızca'dan çaktı ve okuldaki herşeyin onu aptal göstermek için düzenlendiğini düşünüyor.
I'm sure Professor Brooks flunked you.
Profesör Brooks'un seni sınıfta bırakacağına eminim.
Old Mrs Pearson is the one that flunked me, but I showed her.
Bu sene de yapacaktı ama gününü gösterdim.
- l flunked Without honours.
Aslına bakarsan, ben varım.
I flunked every damn exam.
Her sınavdan çaktım.
- Biff flunked mathl
- Hayır!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]