English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Flyers

Flyers translate Turkish

740 parallel translation
- He's one of the best flyers in the country.
.Ülkenin en iyi pilotlarından biri o.
Flyers?
Pilot musunuz?
I thought you'd had enough of flyers.
Pilotlarla işin bitti sanıyordum.
The whole front page is covered with news about that submarine your flyers knocked off up there.
Ön sayfada, sizin uçakların orada bir deniz altıyı batırdığını yazıyor.
"Knight" isn't written here, but it was on the flyers.
Burada şövalye yazmıyor ama kağıtta yazıyordu.
I fill in with the flyers.
Hava akrobatıyım.
Will you fill in with the flyers again?
Kısa bir süre için trapezcilere tekrar katılır mısın?
Flyers have fallen before. They will again.
Daha önce de düşen trapezci oldu, yine olacak.
The circus rolls on whether flyers rise or flyers fall.
Trapezciler düşse de kalksa da sirk dolaşmaya devam eder.
Including flyers, who deal with life and death every day.
Her gün ölüm kalım mücadelesi veren pilotlar da vardı.
The taxpayers don't want their money wasted on a lot of silly kite-flyers.
Vergi ödeyenler paralarının aptal maket uçaklara harcanmasını istemiyor.
And if you'll forgive me for saying so, Colonel, I think the lives of flyers are equally as important as the general's time.
Bunu söylediğim için beni affedin Albay, ama pilotların hayatı da en az generalin zamanı kadar değerli.
Second, what is your opinion of the aircraft presently being used by our flyers?
ikinci olarak, şu an kullanılan uçaklar hakkında ki görüşünüz nedir?
But above and beyond that, it needs immediate consideration... for the safety of our flyers.
ama herşeyden önce pilotlarımızın güvenliği... için acil düzenlemeler yapılması gerekiyor.
There should be an equally good school for flyers.
Havacılar için de böyle güzel bir okul olmalı.
Not one of these flyers - here today and gone tomorrow.
Bugün var, yarın yok pilotlardan biri olmaz.
They picked up three flyers in a rubber boat.
Üç pilotu denizden çıkarıp bir bota almışlar.
Haven't you seen our Party flyers?
Partimizin el ilanlarını gördün mü?
I remind you that as in previous years, airplanes and flyers will be placed at your disposal to remind the farmers that mildew, a disease that destroys vines, appeared simultaneously with that other ideological disease which has devastated men.
Hatırlatıyorum ki önceki yıllarda olduğu gibi, uçaklar emrinizde olacaktır çiftçileri küfe karşı uyarmanız için, asmaları mahveden bir hastalık, insanları perişan eden diğer ideolojik hastalıkla ayni anda ortaya çıkmıştır.
People are working... printing flyers with your picture.
İnsanlar sizin için resim ve afiş hazırlıyorlar.
- You took the flyers?
- Pilotları yakaladınız mı?
For the American flyers swooping down on their opponents, it was as easy as shooting turkeys.
Amerikan pilotları için onları vurmak keklik avlamak kadar kolaydı.
This train don't carry no liars Or none of those midnight flyers
Bu tren yalancı taşımaz Gece yarısı atıcılarından olmaz
WOMAN : ( ON RADIO ) Philadelphia Flyers record run in the women's 100 yard dash was point five seconds better than Wilma Rudolph's Olympic record set a decade ago.
100 metre koşuda Wilma Rudolph'un 10 yıl önceki olimpiyat rekoru 0,5 saniye geçildi.
Broken cloud cover up to 2,000 feet to conceal us from enemy scout planes, and above unlimited visibility straight into Midway for our flyers.
700 metreye kadar bir bulut tabakası, düşmanın bizi görmesini önlüyor, ve daha yukarlarda ise pilotlarımız Midway'e kadar her şeyi görebiliyor.
Dragonflies were among the first flyers, and they are still superb aeronauts.
Yusufçuklar ilk uçucular arasındadır ve hala harika pilotlardır.
I can carry things, put up the tent, sell tickets, hand out flyers.
Eşyaları taşırım, çadırı kurarım, bilet satarım, sinekleri kovarım.
Prepare the flyers!
Uçucuları hazırlayın!
Yes, and the Bruins-Flyers, the Ramos-Ramos fight.
Evet. Bruins ve Flyers maçıyla Ramos ve Ramos dövüşünü de.
- See the Penguins and Flyers.
- Penguenleri de göreceğiz!
Maybe knock up some flyers.
Belki broşür dağıtırız.
- Don't put him on the flyers.
- Broşürlerde adını geçirme.
But don't go for flyers when you're looking for a good breeder.
Ama iyi bir damızlık arıyorsan fazla uçmamasına dikkat et.
I've never seen so many flyers something must be happening... something big
- Bu kadar uçağı hiç görmemiştim. - Büyük bir şeyler oluyor olmalı.
I got one of them sweepstakes flyers in the mail today... and I can't figure if it's worth the effort to send it in.
Bugün şu ödül ilanlarından biri daha geldi posta kutuma... ve göndermeye değer mi karar veremedim.
The Three-horns, the Spiketails, the Swimmers, the Flyers.
Üçboynuzlar, Dikenkuyruklar, Yüzenler, Uçanlar.
I'll do the flyers tomorrow, but nothing in the paper.
- Yarına el ilanlarını hazırlarım, ama gazeteyi unut.
You said Noble Brother Flyers were in the lurch.
Asil havacı kardeşlerimizin başı müşkül durumda demiştin.
Finally, the two greatest gentleman flyers in the world meet.
En nihayet, dünyanın en harika pilotları karşılaştılar.
Not much here but flyers and bills.
Çok bir şey yok, el ilanları ve faturalar var.
Spanish Johnny... he's checking on the diner where the flyers hang out.
İspanyol Johny. Pilotların takıldığı lokantaya bakacaklarmış.
Marge didn't reckon with these flyers... and this flashy jacket.
Marge hem bu reklamları görmedi hem de bu gösterişli montu.
We have flyers here.
Burada broşürlerimiz var.
- He was passin'out flyers for Randal Poe.
Randal Poe için ufak tefek işler yapıyormuş.
How about making flyers to insert in newspapers?
Gazeteye ilan vermeye ne dersiniz?
P.F. Flyers.
P.F. Flyers.
And the starting line of the 1976 Philadelphia Flyers.
Ve 1976 Philadelphia Flyers buz hokeyi takımı.
Help me pass out the rest of those flyers.
Bana bu ilanları dağıtmakta yardımcı olmanı istiyorum.
- Well, I saw your flyers.
- İlanlarınızı gördüm.
APBs in three states, FBI flyers all over the place and no one spots him.
İnanılmazdı. Üçeyalette onu arıyorlardı, her taraf FBl'yla doluydu... ama kimse onu bulamadı.
Well, I think it could be... flyers. You are in my blood as The sacred wine
Şey, sanırım o şey olabilir... üst dudağı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]