Folk translate Turkish
2,384 parallel translation
I'm sure we can be country folk, living on a lovely farm.
Bizim ülke halkı olduğumuzdan eminim hoş bir çiftlikte yaşıyoruz.
I can't be looking at folk with all that grease flying around the kitchen.
Bütün o yağlar mutfakta uçuşurken kimseye bakamam.
The Turks told folk tales of shapeshifting jackals at the fall of Constantinople.
Türkler, Konstantinopolis'in düşüşü sırasında şekil değiştiren çakallarla ilgili masallar anlatırdı.
Local folk though, assess the stones were carried bodily... on the orders of the wizard Merlin, but, in fact, no one is sure how the stones were moved... or how they came to be located at this site.
Yerel halkın büyücü Merlin'in emriyle taşların bütün olarak taşındığı inancına rağmen, aslında kimse taşların nasıl hareket ettirildiği ya da nasıl bu alanda yerleştirildiğinden emin değil.
And, you know, he knew about it, because it's where we used to hide out when we were kids, after doing all sorts of horrible things to the town folk.
Saklandığım yeri biliyordu çünkü kasaba halkına yaptığımız onca şey sonrası orada saklanırdık.
You know the sort of folk who'd take his daughter if he couldn't pay up.
Ödememesi halinde birileri kızını alıkoyacağını söyledi.
Bumping folk off, like Warren Johnstone.
Warren Johnstone gibi insanları temizlemek.
What are you doing messing with ancient folk songs?
Eski şarkıları neden mahvediyorsun ki?
Well, getting circus folk to talk isn't easy.
Sirk ahalisiyle konuşmak kolay değil.
Not circus folk.
Sirk halkından değildi.
Where I'm from, there're two types of folk- -
Geldiğim yerde iki tür insan vardır :
He loved going to the museum to see any form of art, archeology to folk art or expressionism.
O müzelere gidiyor ekledi sanat, arkeoloji herhangi bir şekilde görmek için Halk sanatı veya ekspresyonizm.
Said Mick hung around some unsavory folk.
Mick'in kötü adamlarla takıldığını söyledi.
I think it's a stupefyingly friendly place full of wholesome, God-fearing, gun-bearing folk.
Bence içinde Allah korkusu dolu olan, her evde silâhı bulunan bir halkı var.
My daddy taught himself the carpenter trade doing for the black folk there.
Babam kendi kendine marangozluk öğrenip oradaki siyahlara hizmet etti.
Maybe because he has no physical form. That gets you down after a while, so he's taking it out on folk like us who can touch and eat and feel.
Bir süre sonra canin sikilir, o da bizim gibi dokunan,... yiyen ve hisseden varliklardan çikarirsin acisini.
If we're going to die, let's die looking like a Peruvian folk band.
Eger öleceksek, Perulu folklor grubu gibi giyinmis olarak ölelim.
"Here are some intrepid young folk in search of the real New Orleans."
Kendi kendime İşte, Gerçek New Orleans'ı arayan korkusuz gençler! " dedim.
In your day, Father, D'Hara was a land of gentle farm folk.
Senin zamanında baba D'Hara kibar halkın yaşadığı bir yerdi.
About an hour. ( FOLK MUSIC PLAYING )
Bir saat kadar oldu.
And that's why no one trusts you folk.
Dikkat etmek lazım.
For three years, the only way Dharma folk got on or off this island was sub, so that's what we're doing.
Üç yıl boyunca Dharmalılar bu adaya denizaltı ile gidip geldi. Biz de öyle yapıyoruz.
Tomorrow... At the festival, do you want to do the folk dance together?
Yarın festivalde birlikte dans etmek ister misin?
Folk dance?
Dans mı?
- Mm-hmm. - Tryin'to help folk get back.
Vatandaşların dönmesine yardım etmeye çalışıyoruz.
Well, I play the Akonting, the folk lute of the Jola tribe.
Akontig çalıyorum,
And that's why no one trusts you folk.
Bu yüzden kimse size güvenmiyor. Evet.
You keep the candy folk distracted and ignorant.
Sen de Şeker İnsanlar'ın dikkatini dağıt ve habersiz kalmalarını sağla.
I'm throwing a party here for some industry folks.
Folk endüstrisi için, .. bir parti veriyorum.
And bring the... Bring your fiddle,'cause all kind of folk are sitting in.
Kemanını getir çünkü her türlü müzisyen orada olacak.
This sounds like your Folk Divas mix.
Aşk güzellik kraliçeleri içindi... Bu senin Folk müziği divaları CD'n değil mi?
You're not theater folk.
- Sahne insanı değilsin sonuçta.
You did "godspell" one summer in a barn. You're barn folk.
Bir yaz, ambarda "Godspell" müzikalinde oynamıştın. "Ambar insanı" sın sen de.
Oh, we fairy folk are all about energy.
Bunu kim söylüyor? Peri canlıları enerji ile ilgilidir.
I shall sell it to help the common folk,
- Gerçek - Halkıma yardım etmek için onu satacağım.
He's a bloody folk hero.
Bir halk kahramanı.
Back then, it wasn't the rich running on the pitch, watched by us poor folk, but the other way round.
Şimdikinin tam tersine, o zamanlar, biz fakirler tarafından seyredilen futbol, para kazandıran bir iş değildi.
Mom had found a job for me. It's in an old folk's home, though.
Annem bana bir iş buldu.
Who? The old folk?
Yaşlılar mı?
Crazy ass white boy steadily dressing up folk and talking about Thor... oh.
Beyaz kıçlı deli adam. Süslü püslü giyinmiş, Thor'dan bahsediyor.
So instead I tried to teach them a bengali folk song.
Bunun yerine onlara bir Bengali halk şarkısı öğretmeye çalıştım.
Don't you know any folk tales?
Hiç halk hikâyesi bilmiyor musun?
This is an English folk song
Bu İngiliz halk şarkısı
She hates rich French folk, fine food, vulgar jokes, the consumer society, nuclear power,
Ama o zengin Fransızlardan nefret ediyor. güzel yemekler, belaltı şakalar, tüketim toplumu, nükleer güç.
We're civilized folk.
Uygar bir topluluğuz.
You'll be making me burn my bra and sing folk songs next.
Sütyenimi yaktırıp folk şarkılar söyleteceksiniz bana.
Yeah. ... You know, like... Like they're too good for the ordinary folk, you know?
Sanki "sıradan halk" için birkaç numara büyük gelmişler gibi.
No, my son and beautiful daughter-in-law will not be married in a tent like circus folk.
Hayır, oğlum ve güzel gelinim, sirk çadırı gibi bir şeyin altında evlenemezler.
Small-town folk, they like that kind of thing.
Küçük bir kasabada, bu şeyde onlar gibi.
No, us Castles are mostly con artists and circus folk, sir.
Castle aile ağacında polis olmadığından emin misin? Evet.
Interview all of these circus folk.
Biri lanet olası maymunu odamdan çıkartsın. Sirk güruhundakilerle konuşun.