For lack of a better word translate Turkish
55 parallel translation
They share a group delusion... a boogieman, for lack of a better word.
Bir grup saplantısı paylaşıyorlar bir öcü, daha iyi bir kelime bulamıyorum.
The point is, ladies and gentlemen, that greed, for lack of a better word, is good.
Mesele şu ki, bayanlar ve baylar, bu tamah, daha iyi bir kelime bulamıyorum,... iyidir.
But now I find myself in need of something new, which for lack of a better word we shall call "magic."
Artık yeni bir şeye ihtiyacım olduğunu anladım. Daha iyi bir karşılık bulamadığımdan buna "Sihir" diyeceğiz.
The point is, ladies and gentlemen, that greed, for lack of a better word, is good. Greed is right.
Mesele şu ki, bayanlar ve baylar, bu tamah, daha iyi bir kelime bulamıyorum,... iyidir.
The cell is, for lack of a better word perfect.
Hücre tek kelimeyle mükemmel.
You've already lived way longer than anyone with this, for lack of a better word, disease, ever should.
Siz zaten hepsinden daha uzun yaşadınız bu, başka bir kelime bulamıyorum, hastalıkla, olması gerekenden.
- Good guys, for lack of a better word.
- Demek istediğim, onlar iyi adamlar mı? Daha iyi bir kelime bulamıyorum.
It's supernatural, for lack of a better word.
Olağanüstü. Anlatmaya kelimeler yetmez.
Everybody else is, well, for lack of a better word...
Senden başka herkes...
I'm having trouble mustering anything resembling sentimentality or corn or for lack of a better word, hope.
Duygusallığı ya da daha iyi bir kelime bulamadığım için umudu ifade eden bir şeyler toparlamakta zorlanıyorum.
- For lack of a better word.
- Daha iyi bir sözcük bulamadığım için.
Greed, for lack of a better word, is good.
Tamah, daha iyi bir sözcük bulamıyorum, iyidir.
I've the same dislike for those two, but the only evidence we have... is, for lack of a better word, your "visions."
Bu ikisinden ben de hoşlanmıyorum. Ama elimizdeki tek kanıt.. daha başka kelime bulamıyorum, sizin "İmgelemler" iniz.
My daughter is, for lack of a better word... dumb.
Daha iyi bir sözcük gelmiyor aklıma, kızım bir gerzek.
But then when I came home to share the news with your mother, I found her asleep, and then when I looked at the house, I realized that her office, for lack of a better word, was also piled up, so I took to the house.
Bunu annenle paylaşmak için eve geldiğimde onu uyurken buldum ve sonra eve baktığımda buranın, tabiri caizse, onun ofisi olduğunu ve her şeyin üst üste olduğunu farkedip, temizliğe başladım.
Have you read this, for lack of a better word, book?
Kitap denen şu şeyi okudun mu?
Bites so deep they left, for lack of a better word, craters in their flesh.
Isırıklar çok derin olduğu için, anlatacak doğru kelime olarak krater diyebiliriz.
For lack of a better word, he was doomed.
Ecel kapısını çalmış, neylersin.
For lack of a better word.
Daha iyi bir kelime bulmalıyız.
Some people say that he was actually the choirmaster of heaven, for lack of a better word.
Bazı insanlar aslında onun cennettin koro şefi olduğunu söyler. Daha iyi bir kelime aklıma gelmiyor.
Why is there a part of the brain that seems to be for lack of a better word "a God-detector"?
Neden beyinde "tanrı dedektörü" gibi görünen bir bölüm var?
I mean, they're very personal, for lack of a better word.
Hani ne derler, bunlar bana biraz özel gibi geldi.
For lack of a better word,
Nasıl desem... İyidir.
Well, for lack of a better word, ass.
Daha iyi anlamanız için söylüyorum, kıçına.
This pecan had undergone a unique digestive process rendering it into, for lack of a better word, a rock.
Bu pekan, öyle benzersiz bir sindirim sürecinden geçmiş ki daha uygun bir kelime bulamadığım için böyle diyeceğim ; "taş" a dönüşmüş.
Well, I'm hoping that the traitor will, for lack of a better word, confess.
Ben sadece hainin, kendini biraz daha rahatlatması için itiraf etmesini umuyordum.
For lack of a better word, they tend to choose more feminine ways to die.
Nasıl desem, ölmek için daha kadınsı yollar seçerler.
It's a sacred tradition, for lack of a better word.
Bu kutsal bir gelenek. Daha iyi bir yol yok.
That look meant Josh was never gonna like Lisa because Josh was gay, and it was, for lack of a better word... ( Singsongy ) Fabulous.
Bu bakış, Josh'un asla Lisa'dan hoşlanmayacağını çünkü Josh'un gay olduğu anlamına geliyordu ve tanımlayacak olursam, şahaneydi.
Yeah, but it's just so stupid, for lack of a better word.
Bunlar aptal kelimesinin yokluğunda kullanılacak kelimeler.
For lack of a better word, it's a classic.
Başka bir deyişle, bu bir klasik.
For lack of a better word, it's a doorway in and out of this reality, usually found at the heart of haunted locations there's someone here.
olmaması için daha iyi bir kelime, Bu gerçeğin içinde ve dışında olan kapı, Genellikle perili yerlerin kalbinde bulunur.
Yeah, for lack of a better word.
Evet, öyle de denebilir.
Now, I don't want to burn anyone's cover or undermine this investigation, but I'd like to rule out any possibility that Arthur might have been... for lack of a better word, sloppy during his assignations, for personal reasons.
Kimsenin kamuflajını bozmak veyahut bu soruşturmayı gözardı etmek istemiyorum ama Arthur'un görevlerindeki kişisel sebeplerden ötürü... Nasıl desem dikkatsiz davranma olasılığını elemek istiyorum.
Gene just was more of a... for lack of a better word, elegant character.
Gene, tabiri caizse, zarif bir insandı.
Well, the crown, for lack of a better word, rose thorns, early cane, switchgrass wrapped around a bent branch, and the horns are deer antlers.
Taç, daha iyi bir açıklaması yok gül dikeni, dallı darı, şeker kamışı, dalları birbirlerine bağlanmış ve boynuzlar da geyik boynuzları.
But in my candid moments, I sometimes wonder if I take the stance I do because love, for lack of a better word, is a game I fail to understand, and so I opt not to play.
Ama kendime dürüst olduğum anlarda... mevcut düşüncelerimin olmasının sebebinin,... aşkı daha iyi anlatan bir kelime olmadığı için,... anlayamadığım bir oyun olması,... ve bu yüzden oynamadığım için olduğunu sanmıyorum.
For lack of a better word.
Daha iyi bir ad bulamamıştık.
So by your, for lack of a better word, "hypothesis," if these guys exist, they'd be out here?
Yani senin, daha janjanlı tabirle "hipotez" ine göre eğer adamlar bir yerde olacaksa orası burası mı?
My software can test whether the rockets are reachable across an IP network, thus creating a traceable ping for lack of a better word.
Yazılımım bir IP ağı içerisinde roketlerin erişilebilir olduğunu yeri bulabilir bunu da takip edilebilir bir ping atarak yapıyor, başka nasıl denir bilemedim.
Well, for lack of a better word, lacking.
Luke'un yetenekleri de nasıl desem, eksik kalıyor.
It is also a front for a very large, very old outfit run by Amancio Malvado, who is, for lack of a better word, the mark.
Bura aynı zamanda Amancio Malvado tarafından işletilen büyük, eski bir teçhizat deposunun paravanı. Bu kişi, nasıl desem, hedef.
You see this ink here, for lack of a better word?
Şuradaki mürekkebi gördün mü, nasıl desem?
Everything stays, for lack of a better word, normal.
Her şey, yeterli bir kelime olmadığından, "normal" kalıyor.
We think Ward's body was possessed, for lack of a better word, by It, the creature...
Ward'ın bedeninin ele geçirildiğini düşünüyoruz. Daha iyi bir ifadeyle... -... o yaratık tarafından.
As for the rest of it, for lack of a better word, it is absolute... hell.
Geri kalan her şeye gelirsek, daha iyi bir tanım bulamayacağım için cehennem gibi.
I just thought that it was, I don't know, for the lack of a better word.... fluff.
Bu sadece şey görünüyor, bilmiyorum, Sanırım en uygun kelime.... Uçuk.
for lack of a better word- - violated, maybe we can talk about this some more.
Belki, bunu biraz daha konuşmalıyız.
Let's say he's... for lack of a better word... real.
Diyelim ki - daha düzgün bir terim bulamıyorum - gerçek.
Oh, I assure you, what goes on here is all quite healthy and, for the lack of a better word...
Sizi temin ederim bu gördüklerinizin hepsi oldukça sağlıklıdır. Daha iyi bir kelime yoksunluğu yüzünden şöyle diyelim :
Here at the Cuesta Verda Institute for the criminally insane, things are about to get, for the lack of a better word, a little nuts.
Burada, cezai ehliyeti olmayan Cuesta Verda Enstitüsü'nde ve delilerin arasında işler o kadar da iç açıcı değil.