English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For me or for you

For me or for you translate Turkish

2,401 parallel translation
Did you choose him for you mother, or for me?
Kendine mi beğendin anne, yoksa bana mı?
You can fuck around, in which case I kill you ; you can go for that gun on the desk and I kill you ; or you can just give me the diamonds and I'll let you disappear.
... kaçmaya kalabilirsin ki bu durumda öldürürüm seni ; masanın üzerindeki silaha davranabilirsin ve seni öldürürüm ; ya da bana elmasları verirsin ben de seni ortadan kaybederim.
Thank you for believing in me, or as they say in burmese...
Bana inandığınız için teşekkür ederim. Ya da Birmanyaca'da denildiği şekliyle...
Better for you or for me?
Senin için mi yoksa benim için mi?
For you or for me?
Senin için mi benim için mi?
Thank you or coming for me.
Benim için geldiğin için teşekkür ederim.
You look for me or what?
Bugün senin derdin ne?
Or drop defense and allow for hollow victory, as you did with me before Titus?
Yoksa Titus'ın oyunlarında bana yaptığın gibi gardını düşürüp, boş bir zafere izin mi vereceksin?
Now can you gentlemen do that for me, or do I have to find someone who can?
Bunu benim için yapacak mısınız yoksa yapabilecek birilerini mi bulayım?
TV :'Look, will you leave it to me for a day or so?
'Bak, Sen bir gün benden ayrılacak mısın?
Or he dragged you away from something more important To play good cop And tell me all the things that I have to live for.
İyi polisi oynayarak, yaşamak için yapmak zorunda olduğum şeyleri söylemen... için seni önemli işlerden alıkoyup buraya getiriyor.
Totally. Yeah, we can finish this then, or, I mean, I could write your report for you, if you want me to.
O zaman bunu bitirebiliriz yani demek istediğim eğer istersen senin yerine tezini yazabilirim.
Not for me. Or you. Now, you listen to me, nightingale.
Şimdi beni dinle Nightingale.
Or you made it for me, and I didn't like it and gave it back to you.
Ya da sen bana hazırlamıştın, fakat beğenmeyip sana geri vermiştim.
That's the last I want to hear anything about you having done eight years for anyone, least of all me, or you are gonna end up in this fucking stadium as a fucking permanent fixture.
Bir daha birileri için, özellikle de benim için hapiste 8 yıl yattığını konuştuğunu duymayacağım, şâyet ki duyarsam seni alır bu amına kodumun stadyumuna skor tahtası gibi monte ederim, bakar durursun öyle.
You're either gonna come work for me, or I'm gonna turn you over to the college, and you're gonna go to jail.
Ya benimle çalışmaya gelirsin, ya da seni üniversiteye teslim ederim, ve hapsi boylarsın.
Nath, do you want to go to deaf school for two years or do you want to work on the farm with me, mate?
Nath, iki yıl boyunca sağır okulunda yaşamak ister misin? Yoksa burada kalıp çiftlikte benimle mi çalışmak istersin?
From today, you will pay me 20 % of whatever you hijack or steal, and you'll make way for Pokerface and his operations.
Bugünden itibaren, ne kaçırıyor ya da çalıyorsanız % 20'sini bana ödeyeceksin ve Poker Surat'ın işlerine yol vereceksin.
Or were you just trying to frame me for her murder?
Ya da yoksa onu cinayeti benim üstüme mi yıkmaya çalışıyordun?
Oh, from me for, like, 30 years, and for you, what, no more than, uh, five-ish or something.
Benden 30 sene gibi birşey. Ve senden dur bakim 5 sene filan mı ne! .
I said, "You can go to jail, or you can come work for me as an informant."
Dedim ki, ya hapsi boylarsın ya da benim için muhbir olarak çalışırsın.
You're gonna give me the name, or I will make sure you pay for it.
Bana o ismi söyleyeceksin yoksa bunun bedelini ödemen için gerekeni yaparım.
I'll give you a hint- - it's not a city councilwoman or a smart-ass know-it-all who works for me.
İpucu vereyim ; bir belediye meclis üyesi değil benim için çalışan çok bilmiş bir ukala da değil.
Are you scratching me or searching for something?
ya da beni tırmalamak mısınız bir şey arıyor?
Don't you dare imply that there's anything about a wedding to a woman or... a baby out of wedlock that's for me.
Bir kadınla evlenmek ya da evlilik dışı çocuk doğurmayı benim için yaptığını ima etmeye bile kalkma.
"reporting to me," which can be a little weird or awkward for some of you...
Herkes bana rapor verecek. Tabii bu bazılarınız için garip olabilir...
Hey, hey, you can resent me all you want - whether you like it or not, this is my project for a reason.
Yediremeyebilirsiniz ama istemeseniz de bu projenin bana verilmesinin sebebi var.
Now, if anything happens to Jenny or anything happens to me, she is gonna come for you with the wrath of God.
Jenny'ye ya da bana bir şey olacak olursa gelip sana Tanrı'nın gazabını tattıracak.
You know, put in a good word for me or something?
Benim hakkımda iyi sözler söylersin.
Are you going to open up the vault for me, or what?
Kasayı açacak mısın artık?
Even if it ruins whatever you had planned for Secretary's Day, like a poem you wrote for me, or whatever.
Sekreterler günü için bana planlığınız şeyi mahvetse bile, yazdığınız bir şiir ya da başka bir şey.
For you or me?
Burası güvenli ev. - Senin için mi, benim için mi?
Now... either you're not telling me because, well, you want to kill him yourself, or for some reason...
Şimdi bana da söylemiyorsun ama onu kendin öldürmek istedin belki de bir sebepten...
You're gonna get it for me, or, uh... She's gonna find out about it too.
Ya bana da sağlarsın bunu ya da o da bunu öğrenir.
Oh, do you guys need batteries for your wands, or you just like zap it and it comes to life, and you're just like, "Give me my wand!" Ha, ha!
Peki, değnekleriniz için ekstra pil falan gerekiyor mu? Şöyle bir yaparsınız ışık falan çıkar sonra, değneğimi geri ver falan dersiniz.
Mr. Gardner, your motion for a mistrial is denied. But bring me proof that this glove is the glove, that it has been purposefully kept from you or that it has some probative impact, and I will reconsider.
Bay Gardner, hükümsüzlük kararı talebiniz reddedildi ama bu eldivenin o eldiven olduğuna ve sizden kasten saklandığına ya da ispatlayıcı etkisi olduğuna dair bana kanıt getirirseniz kararımı gözden geçiririm.
And thank you for fighting for me, really, but I didn't climb into the ring every night to have some piece of paper tell me whether or not I deserve this mask.
Benim için savaştığınız için teşekkür ederim, gerçekten. Ama bir kağıt parçası bunu hak edip etmediğimi söylesin diye her gece ringe çıkmadım ben.
They know you're working for the marshals, baby, and she said you need to make sure that she doesn't get caught, or they're going to kill me.
Dedektifler için çalıştığını biliyorlar, ve bebeğim onun yakalanmayacağından emin olman gerekiyormuş. Yoksa beni öldürecekler.
Or is it me that you blame for all this?
Yoksa suçladığın kişi ben miyim?
Or maybe it would just make it harder for me to see you leave.
Ya da benim için daha kolay oldu.
I'm telling you man, I thought for a long time, in order for me to have a sex life I have now, I was gonna have to drive a Ferrari and be the CEO of some company or something stupid like that.
İnan bana uzun zamandır böyle bir hayatım yoktu, iş hayatım böyle olsaydı
You can use my energy for the best of the group right now, or you can wait till I crash down off this high and it's gonna be two weeks of recovery for me.
- Enerjimi kullanabilirsin Ya da 2 hafta böyle bekleriz Bir hafta daha olabilir
Now, you're going to tell me what I want to know, or I'm going to cut you over and over, ever so deeply that you'll bleed to death, but that's what you'll be wishing for,
Şimdi bana bilmek istediğimi söyleyeceksin yoksa seni delik deşik ederim. Kan kaybından öleceğin kadar derine inmem ama bunun için yalvarırsın çünkü sana öyle bir acı yaşatacağım ki aklın hayalin bile almaz.
Sometimes I don't know who's done more for the people around here, Nate - - you or me.
Bazenleri düşünüyorum da, hangimiz insanlar için daha fazla çabaladı, Nate sen mi yoksa ben mi?
He's not here for me - or you, I don't think - it's just bad luck.
Evet. Onu özlüyormuyorum?
If some God or some force did save me today, I'm sure it was for you and not for me.
Tanrı ya da başka bir güç bugün beni kurtardıysa eminim benim değil, senin hatrın içindi.
And, unfortunately, so is your shirt, which means you either just changed to greet me, or you need this for something medical.
Ne yazık ki tişörtün de öyle. Ya beni karşılamak için değiştirdin ya da ultrasona tıbbi açıdan ihtiyacın var.
At least, as well as I ever was. What would you do your time and your shower to the ALA, for lost time. - Give me five minutes or less.
Merak etme.. sen duşunu al da evimizi bi kutlayalım 5 dakika ver bana
You give me a credible answer of why you called Dave, or this is gonna go down very badly for you, little boy.
Dave'i niye aradığına dair adam gibi bir neden ver bana yoksa bu iş senin için çok fena olur, ufaklık.
The people I work for don't think of me as dispensable, or you.
Çalıştığım insanlar benim ya da senin harcanabilir olduğumuzu düşünmüyorlar.
Really? Or are you just being stoic for me?
Gerçekten mi, yoksa acıya dayanıklıyı mı oynuyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]