For the first time in his life translate Turkish
92 parallel translation
A husband who's just been knocked out for the first time in his life.
Hayatında ilk kez nakavt olmuş bir koca.
For the first time in his life.
Hayatında ilk kez hem de.
For the first time in his life!
Belki de hayatında ilk defa..
the team was going lousy yet I led both leagues in wins... smelling 25, maybe more... and for the first time in his life
takım berbat şekilde gidiyordu. Ama ben her iki ligin de lideri durumundaydım 25, belki daha da fazla... Ve Bruce da hayatında ilk kez iyi oynuyordu.
For the first time in his life, he comes face to face with full-size classical art,
Hayatında ilk kez klasik sanatın her alanıyla yüz yüze gelir.
For the first time in his life, Querelle kissed a man on the mouth.
Hayatında ilk kez Querelle, bir erkeği dudaklarından öptü.
Gil felt a strange emotion when, for the first time in his life... he saw his name in the headlines.
Gil garip bir duygu hissetti, hayatında ilk kez... ismini manşetlerde gördüğünde.
And for the first time in his life he has a real scary dream.
Ve hayatında ilk defa gerçekten korku dolu bir rüya görüyor.
" But for the first time in his life, he knew these were no longer just words.
" Ama hayatında ilk defa, bunların sadece lafta kalacağının farkındaydı.
Yeah, sure, for the first time in his life
Evet, tabii, hayatında ilk kez.
Our dog Buck might for the first time in his life be truly happy.
Belki de bizim Buck'ımız hayatında ilk kez, gerçekten mutludur.
For the first time in his life he wishes he was mortal, so he could crawl off somewhere and die.
Hayatında ilk defa onun ölümlü olmasını ve sürünerek ölmesini istiyor.
For the first time in his life.
Hayatında ilk defa.
And for the first time in his life, it has a little money in his pocket.
Hayatında ilk defa, cebinde biraz parası var.
For the first time in his life, he's been noticed.
Hayatında ilk kez, başkalarınca fark edildi.
For the first time in his life he was stuck.
Hayatında ilk defa bu kadar başarılıydı.
And for the first time in his life he went to that place where dreams are born.
Ve hayatında ilk kez rüyaların doğduğu o yere gitti.
He's speechless for the first time in his life.
Hayati boyunca ilk defa suskun.
Because for the first time in his life... he was happy.
Çünkü hayatında ilk kez mutluydu.
For the first time in his life... he understood the true meaning of the expressions, "horns of a dilemma"... and "between a rock and a hard place."
Hayatında ilk kez açmazları ifade etmek için... kullanılan "iki arada bir derede kalmak"... cümlesinin gerçek anlamını anlamıştı.
For the first time in his life, he truly understood the expression : "Hell hath no fury like a woman scorned."
Hayatında ilk kez, bir kadının öfkesi cehennem ateşinden daha sıcaktır sözünün ne demek olduğunu anlamıştı.
For the first time in his life... that felt more powerful than anything he could ever invent.
Ve hayatında ilk kez bir şey... yaratabileceği şeylerden daha güçlü geliyordu.
Two days ago, he set eyes on the Dalai Lama for the first time in his life.
İki gün önce, hayatında ilk kez Dalay Lama görmek için gelmişti.
Said you met at your office, you gave him new glasses and he.... could see for the first time in his life.
Ofisinizde tanıştığınızı, ona yeni gözlük verdiğinizi ve hayatında ilk defa görebildiğini söyledi.
For the first time in his life, he knew the true meaning of fear,
Hayatında ilk kez korkunun gerçek anlamını öğrendi.
But I must tell you, Jonfen... in this moment, he seemed, as if for the first time in his life... contented to be where he was.
Ama şunu söylemeliyim, Jonfen şu dakika, sanki hayatında ilk defa, nerede olduğuyla çelişti.
For the first time in his life Kanwarlal has talked sense.
Kanwarlal ömründe ilk kez doğru bir şey söyledi.
[Earl Narrating] My father was mad as hell... and for the first time in his life... he wasn't gonna leave it up to the politicians to change the world.
Babam delice bir çılgınlık içindeydi. ve hayatında ilk defa, politikacıların dünyayı... değiştireceğine inanmak yerine.
He's doing a show for the first time in his life.
Hayatında ilk defa bir gösteriye çıkıyor.
You know, for the first time in his life, Marlon feels like a hero.
Malum, Marlon hayatında ilk kez, kendini bir kahraman gibi hissetmişti.
As the pie maker started off, he realized that, for the first time in his life, he missed something more than his past.
Turtacı yola çıkarken,... farkına vardı ki hayatında ilk defa,... bir şeyi geçmişinden daha fazla özlemişti.
He just, for the first time in his life, made a grown-up decision.
Hayatında ilk defa bir yetişkin gibi davrandı.
For the first time in his life Livia has a perfect choice pity that there has been successful to the end.
Livia hayatı boyunca ilk defa doğru bir seçim yaptı. Ama lanet olsun ki onu bile beceremedi.
When I told my parents about your descent into the Greek sect, my mother cried, my father said "GD" for the first time in his life.
Aileme senin Grekler'e katılmandan bahsettiğimde annem ağladı, babam da hayatında ilk kez "Allah kahretsin" dedi.
I suspect when he was singing that song at the end he was fully alive for the first time in his life.
Sonunda o şarkıyı söylerken hayatında ilk defa kendini tamamen canlı hissettiğini sanıyorum.
For the first time in his life Lyn felt truly happy.
Hayatında ilk defa Lyn, gerçekten mutlu olduğunu hisseder.
These paintings, surely, are full or our ingenuity, of our brotherly feelings which make life so beautiful and friendly, but... I am trembling to say it, like a comical character in Chekhov, or a boy talking about love for the first time with his father, in these paintings there are our errors, we should take them off these walls and put them in the depot,
tabii ki şu resimler ustalıkla resmedildi, kardeşlik duygularımızla, hayatı güzel ve samimi oluşturan duygularla, fakat, titreyerek onu söylüyorum, Çehov'un komik kahramanı gibi, yada bir delikanlı gibi, ilk deva babasıyla aşktan bahsettiğinde... şu resimlerde, hatalarımız var,
But for the first time in my life, when I look at a painting, I get this strange feeling.
Ancak hayatımda ilk kez, bir resme baktığımda tuhaf bir his yaşadım.
There comes a time in a man's life that you cannot know when he looks down at the first smile of his baby girl and realizes he must change the world for her- - for all children.
Ama bir erkeğin hayatında hiç beklenmeden gelen bir an vardır, küçük bebeğinin ilk gülüşünü gördüğünde, aniden, dünyayı onun için değiştirmesi gerektiğini fark eder. Tüm çocuklar için.
He said, "let him be useful for the first and probably the last time in his life."
Onun için : "Hayatında ilk defa yararlı bir şey yapıyor" diyordu.
I am the superior player. There's a saying : "In every boy's life, the moment of greatest joy and greatest sorrow is when he defeats his father for the first time."
"Her erkeğin yaşamında en önemli mutluluk ve en önemli acı ilk defa babasını yendiği andır." diye bir söz var.
Sam's working at something... for the first time in his entire life.
Sam hayatı boyunca ilk defa olarak bir şey üstünde çalışıyor.
Well, I think for the first time in my life I understand what it must be like to be a woman.
Sanırım hayatımda ilk kez kadın olmak nasıl bir his anladım.
And for the very first time in his life.
Hem de hayatında ilk defa.
It's an odd sensation to be experiencing What might be called hope for the first time in my life.
Bu garip bir his hayatımda ilk defa için umudun ne olabileceğini tecrübe etmek.
You didn't watch your father cry for the first time in your life, Watch him crumble to his knees.
Hayatında babasının ilk kez ağladığını, haberi aldığında yere çöktüğünü gören de sen değilsin.
I mean, he showed mercy for the first and maybe the only time in his life.
Hayatında ilk ve belki de son defa merhamet göstermişti.
Ladies and gentlemen, it is my great honor to introduce for the first time on-stage in 25 years performing his final masterpiece that will sum up his entire life...
Bayanlar ve baylar, onu takdim etmek benim için büyük onur. 25 yıllık aradan sonra tüm hayatını anlatan başyapıtını seslendirmek üzere sahneye çıkacak.
More important, for the first time in his adult life, he's happy.
Ama en önemlisi, yetişkinlik hayatı boyunca ilk defa mutlu.
For the first and last time in his life to see the sun rise.
Hayatında ilk ve son kez gün doğumunu seyretmek.
We're live here at Pacific High School as students are arriving for the first time in two and a half weeks, after senior Roger Dawson opened fire in the school, taking his own life.
Son sınıf öğrencisi Roger Dawson'ın okulda ateş ederek kendi hayatına son vermesinden iki buçuk hafta sonra öğrenciler okula ilk defa gelirken, Pacific Lisesi'nde canlı yayındayız.