For the first time in your life translate Turkish
130 parallel translation
Do it even blindly if you must, and I promise you, I'm so sure of it, I promise you that for the first time in your life you'll know what real happiness is.
Duygusuz olmak zorundaysanız bile yapın, sizi temin ederim ve şundan eminim ki size söz veriyorum hayatınızda ilk defa gerçek mutluluğun ne olduğunu tadacaksınız.
For the first time in your life, you're class, you mug.
Hayatında ilk kez klas oldun, seni avanak.
I want to be alone - and for the first time in your life, Carrie, I'm going to have what I want.
- Yalnız olmak istiyorum ve hayatımda ilk kez Carrie, istediğimi elde etmek üzereyim.
You'll stand alone against everybody for the first time in your life?
Hayatında ilk defa herkese karşı tek başına mı duracaksın?
You didn't know anything about Valerie then, or the sixth of June, or this feeling of being expendable for the first time in your life.
Ne Valerie'yi tanıyordun, ne de Altı Haziran'ı biliyordun. Ne de hayatında ilk kez harcanabilir olduğunu hissetmiştin.
Now for the first time in your life when there's any reason to come up here, all you can think of doing is...
Şu an ömründe ilk defa buralara çıkmana bir sebep olmuş, oysaki aklından geçen şu...
And, for the first time in your life, try to be the man that I'd like you to be.
Ve hayatında ilk kez senden olmanı istediğim gibi bir erkek olmaya çalış.
For the first time in your life you don't want to be alone.
Hayatında ilk defa yalnız olmak istemiyorsun.
For the first time in your life, you could think of yourself.
Hayatında bir kere olsun, kendini düşünebilseydin.
"Maybe you're right for the first time in your life."
Belki de söylediklerinde ilk kez haklısın.
You're not going to admit that for the first time in your life, you committed a purely human, emotional act?
Yani şunu itiraf etmeyecek misin, hayatında ilk defa çok insani ve duygusal bir davranış biçimi gösterdiğini kabul etmiyor musun?
For the first time in your life, you were spontaneous.
Hayatında ilk kez içinden geldiği gibi davrandın. Ve de bir harikaydın!
- Danica, what would you say when you look at this man and you see him for the first time in your life?
Danica, şu adamı hayatında ilk kez görmüş olsaydın, ne derdin?
So when you get your heart splattered all over hell and you feel low, and dirty, don't look to me to help pump you back up cos... cos maybe for the first time in your life, I won't be there.
Yani artık kalbin kırıldığında ve kendini kötü ve kirlenmiş hissettiğinde yardım etmem için bana gelme çünkü... çünkü belki de hayatında ilk kez yanında olmayacağım.
For the first time in your life, be their father.
Hayatında ilk defa, onlara babalık et.
No, I mean have you ever felt that for the first time in your life you've met someone you really can believe in with your whole heart?
Hayır, kastettiğim hayatında ilk kez mi bunları hissettin? Tüm kalbinle güvenebileceğin birine rastlamanı?
You know what that means to have someone who really need you for the first time in your life?
Hayatında ilk kez birinin sana ihtiyacı olması nasıl bir şey bilir misin?
For the first time in your life I'm offering you the chance to choose.
Hayatında ilk kez sana seçme şansı tanıyorum.
And you've got them right where you want them for the first time in your life.
Hayatınızda ilk defa tam istediğiniz yerde karşınızdalar.
Unless, of course, you wanna play it smart for the first time in your life.
Tabii, eğer sen hayatında ilk kez oyunu akıllı adam gibi oynamak istemiyorsan.
This afternoon, for the first time in your life, a perfectly lovely woman whom you don't even know has agreed to go away with you on a weekend.
Bu öğleden sonra hayatında ilk kez, tanımadığın, hoş bir kadın hafta sonu seninle gelmeyi kabul etti.
For the first time in your life, Victor, tell them the truth.
Hayatında ilk defa, Victor, gerçeği söyle.
For the first time in your life, people are taking you seriously, And I think they should take you seriously.
Hayatında ilk defa insanlar seni ciddiye alıyorlar ve bence almalılar da.
Could be your awake for the first time in your life.
Belki de hayatında ilk kez uyanıksın.
No, for the first time in your life, you're wrong about me, Hercules.
Hayır, ilk defa benim hakkımda yanılıyorsun, Herkül.
What, so for the first time in your life you come to a place where you are not automatically the smartest and best at everything you do?
Hayatında ilk defa mı yaptığın her şeyde.. .. otomatikman en iyi ve en zeki olmadığın bir yere geldin?
To me, it's like you're feeling pain for the first time in your life.
Sanki hayatında ilk kez acı hissediyormuşsun gibi...
Let me ask you something, Seamus, and tell me the truth for the first time in your life.
Sana bir şey sorayım Seamus, ve hayatında bir kez olsun bana doğruyu söyle.
For the first time in your life you're starting to feel. You're starting to let someone in.
Sen, belki bu hayatta ilk defa bir şeyler hissetmeye başlıyorsundur.
I guess when you think about it, for the first time in your life you just weren't dark enough.
Bence bunu ilk düşündüğünde bu kadar esmer değildin.
You will have no recollection of this. Tonight, for the first time in your life, you are going to be honest.
Birkaç dakika sonra bu olanları hatırlamayacaksın ve hayatında ilk kez dürüst olacaksın.
For the first time in your life, stop telling yourself that everything is okay
Hayatında bir kez olsun kendine her şeyin yolunda olduğunu söylemeyi bırak.
And when you, for the first time in your life, dared to make a decision then you decided to leave your family.
- Hakan'la görüşüyor musun? - Bana menopoz inek diyor.
Spider Dijon, for the first time in your life you have made a noble gesture.
Spider Dijon, hayatında ilk kez soylu bir jest yaptın.
I think you're moving on with Alex, you moved on with Summer, and for the first time in your life, you're not facing any women issues.
Bence sen Alex'i geride bırakıyorsun, Summer'ı geride bıraktın, Ve hayatında ilk defa, kız problemlerinden uzaksın.
When you have money, then, for the first time in your life you understand it, what money does for you.
Çünkü paranız olduğunda, hayatınızda ilk defa paranın sizin için yaptıklarını, anlıyorsunuz.
Be honest for the first time in your life!
Hayatında bir kere olsun dürüst ol ne olur!
For the first time in your life, you felt like your cock was for more than peeing'I bet, huh?
Bahse varım hayatında ilk kez si.inin işemekten daha fazlasını yaptığını hissettin, değil mi?
best i can tell, charlie, for the first time in your life, you are involved in an adult relationship.
Sana söyleyebileceğim en iyi şey, Charlie ; hayatında ilk defa olgum bir ilişki içindesin ve bu seni zorluyor.
You didn't watch your father cry for the first time in your life, Watch him crumble to his knees.
Hayatında babasının ilk kez ağladığını, haberi aldığında yere çöktüğünü gören de sen değilsin.
For the first time in your life tell me the truth.
Hayatında bir kez olsun gerçeği söyle.
For the first time In your life be irresponsible.
Hayatında bir kez olsun sorumsuz davran.
For the first time in your life, you'll be in a room full of women, and you'll be the least crazy one.
İlk defa kadınlarla dolu bir odanın en çatlağı sen olmayacaksın.
By eating everything that he brings you with relish... by drinking everything with gusto... by having a good time for the first time in your natural life.
Sana getirdiği her şeyi iştahla yiyerek... içecekleri ağız tadıyla içerek... doğal hayatında ilk defa olarak hoş vakit geçirerek.
And when I saw the people pour into... St. Paul's Cathedral... I couldn't help but believe, "Oh, Glenn, you were wrong... for probably the first time in your life."
İnsanların St. Paul Katedrali'ne akın ettiğini gördüğüm zaman şunu düşünmeden edemedim : "Glenn, hayatında ilk defa da olsa yanıldın."
Because once you hear Dolly Parton's original 1 974 recording of "l Will Always Love You," ... a song later made sucky by Whitney Houston in The Bodyguard you will understand, for perhaps the first time in your entire life what it means not to suck.
Çünkü Dolly Parton'un 1974 yılı, "I Will Always Love You" şarkısını dinlersen, ki bu şarkı Bodyguard filminde Whitney Houston yüzünden ünlü ve iğrenç olmuştur, hayatında ilk defa olarak bir şeyin berbat olmamasının ne demek olduğunu anlayacaksın.
When you have your first kid at seventeen with the only man you've ever kissed in your life, and then another kid when you're nineteen, with the same man, and you live in a trailer in your Mom's backyard, and your Dad's been in jail for ten years, you never have time to think.
17 yaşındayken, hayatında öptüğün tek adamdan ilk çocuğun olduğunda, ve aynı adamdan 19 yaşındayken bir diğer çocuğun olduğunda, ve annenin arka bahçesindeki bir karavanda yaşıyorken, ve baban 10 yıldır hapishanedeyken, düşünmek için hiç zamanın olmadı.
Said you met at your office, you gave him new glasses and he.... could see for the first time in his life.
Ofisinizde tanıştığınızı, ona yeni gözlük verdiğinizi ve hayatında ilk defa görebildiğini söyledi.
And I'm so goddamn good in the sack, you'll actually try and commit for the first time in your whole life.
Ve işi berbat etmede üstüme yoktur, sen hayatında ilk defa kendini bu ilişkiye adamaya çalışacaksın.
I have struggled against the oppression of my mother and the oppression of your father, and for the first time in my life I feel I am truly able to claim myself.
Annemin ve senin babanın baskılarıyla... mücadele ettim. Hayatımda ilk kez kendimi kabul ettirebileceğimi hissediyorum.
You know, holding that baby in your arms for the first time... it changes your life.
O bebeği kollarının arasında ilk tutuşun insanın hayatını değiştiriyor.