For the rest of my life translate Turkish
1,642 parallel translation
and i mean, i can't make hamburgers for the rest of my life.
Hayatimin geri kalanini hamburger yaparak geçiremem ki.
The wrong that I have done to Mariam is something.. .. which won't let me be at peace for the rest of my life.
Meryem'e karşı yaptığım yanlış da beni ömrüm boyunca huzursuz edecektir.
If I didn't come here tonight... I would have regretted it a lot for the rest of my life.
Eğer bu gece buraya gelmeseydim hayatımın geri kalanında bundan pişmanlık duyardım.
So is this how it's gonna be for the rest of my life?
Hayatımızın geri kalanında hep böyle mi olacak?
Now for the rest of my life,
Artık hayatımın geri kalanında neleri, kaçırdığımı bilerek yaşayacağım.
I'm gonna remember this day for the rest of my life!
Bugünü hayatım boyunca unutmayacağım!
Hannah, they're going to put me away for the rest of my life.
Hannah, beni hayatımın sonuna kadar içeri tıkacaklar.
But I swear, for the rest of my life,
Yemin ederim ki, ömrümün geri kalanında tek bir şey için dua edeceğim.
Look, if I cave on this... I'm gonna be bailing you guys out for the rest of my life.
- Bakın, eğer bu işe girersem hayatımın geri kalanında size kefil olmuş olacağım.
I will remember you for the rest of my life.
ölünceye kadar sizi unutmayacağım.
I will seem Frankenstein for the rest of my life and he worries with the damned hair.
Hayatım boyunca Frankenstein gibi görüneceğim ve sen lanet saçın için endişeleniyorsun.
I have to, before I go to work for the rest of my life.
Ömrümün sonuna kadar çalışmadan önce, buna mecburum.
I'd like to sing on-stage for the rest of my life with you in the first row.
Bundan sonraki hayatımda, sen ilk sıradayken sahnede şarkı söylemek istiyorum.
Like "I will go to jail for the rest of my life for showing you" classified.
"Sana gösterdiğim için hayatımın geri kalan kısmını hapiste geçirecek" kadar.
I'll probably be stuck with her for the rest of my life.
Muhtemelen hayatımın geri kalanını da... onunla geçireceğim.
I'll have to wheel it around for the rest of my life.
Hayatım boyunca sağda solda sürmem gerekecek.
# For the rest of my life #
# Hayatımın geri kalanı için #
I didn't want to become first brother, especially for the rest of my life.
O'nun İLK kardeşi olmayı hayatım boyunca istemedim.
Please, Uncle Dave, please, just a few hundred bucks, just - - just enough to get me out of this fuckhole town for the rest of my life, please?
sadece... Sadece şu kahrolası kasabadan gitmeye yetecek kadar. .. huzurlu bir hayat için, lütfen?
- For the rest of my life. - Just, just...
-... kapalı olarak geçirmeyeceğim.
Maybe you would've acted differently if you knew I'd never be able to use another body part again, or that I'd have to rely on people for the rest of my life to feed me and clothe me and diaper me.
Vücudumun bir kısmını bir daha kullanamayacağımı hayatım boyunca başkalarına bağımlı olacağımı bana başkasının yemek yedireceğini başkasının giydireceğini ve altımı değiştireceğini bilseydin....... belki de farklı hareket ederdin.
This for the rest of my life?
Hayatımın geri kalanı da böyle mi olacak?
I'm afraid having the baby would be something I'd regret for the rest of my life.
Bebeği doğurup hayatımın geri kalanı boyunca pişmanlık duymaktan korkuyorum.
And I'm afraid not having the baby would be something I'd regret for the rest of my life.
Ama bebeği aldırırsam yine hayatımın geri kalanında pişmanlık duymaktan korkuyorum.
I'll have nightmares for the rest of my life behind this shit.
Bütün hayatım boyunca kâbuslar göreceğim.
What if this is what I'm gonna be for the rest of my life?
Ya hayatımın sonuna kadar böyle kalacaksam?
But I'm gonna love you for the rest of my life.
Ama seni hayatımın sonuna kadar seveceğim.
I promise I will love you very much for the rest of my life.
Bundan sonra seni çok seveceğime söz veriyorum.
A'traitor'for the rest of my life.
Hayatımın geri kalanını bir hain olarak yaşamak istemiyorum.
I will never forget That snowy evening For the rest of my life
O karlı geceyi hayatım boyunca asla unutmayacağım.
Since the day you told me I would never want or need for anything for the rest of my life.
Hayatımın kalan kısmında hiçbir şey istemeyeceğimi ya da hiçbir şeye ihtiyacım olmayacağını söylediğin günden beri.
For the rest of my life, if that's what it takes.
Hayatımın geri kalanında, neye mâl olursa olsun.
I told him I could not be for just one man for the rest of my life.
Hayatım boyunca tek bir adamla beraber olamayacağımı söyledim.
But I don't want to be seeing shrinks for the rest of my life!
fakat yaşamımın geri kalanınının yok olmasını izlemek istemiyorum.
So I'm stuck up here for the rest of my life?
Ömrümün geri kalanında burada sıkışıp kaldım mı yani?
For the rest of my life, I'll be as lonely as Pat Robertson and Jerry Falwell after the rapture.
Hayatımın geri kalan kısmında, Pat Robertson ve Jerry Falwell'in aşırı sevincinden sonraki hali gibi yalnız geçireceğim.
And I'm willing to work hard for the rest of my life to make you happy.
Ve hayatımın geri kalanında, hep seni daha mutlu etmek için çalışacağım.
That I'm fucking living with this guilt for the rest of my life, man.
Ve sivil hayatımda bu günahla yaşayacağım, adamım.
I don't care if I never had a lover for the rest of my life.
Umurumda değil. Ömrümün kalanında bir aşığım olmasa bile.
I'll just... stay for the rest of my life, maxing out Mommy's credit cards.
Ben sadece... hayatımın sonuna kadar annenin kredi kartı limitlerini dolduracağım.
Grandpa, do you want to make me suffer for the rest of my life?
Efendim, hayatımın geri kalanı boyunca, acı çekerek mi yaşamamı istiyorsunuz?
I don't... I don't want to live in Las Vegas for the rest of my life.
Ben Vegas'ta yaşamak istemiyorum bütün hayatım boyunca.
I mean, what if, for the rest of my life every time I look at a dollar bill, all I can think of is some fat, sweaty, pumping pile of pork looming over me.
veya bütün hayatım boyunca, her milyona baktığımda, bütün düşündüğüm bi domuzun, benim üstümde olduğu olursa?
Me, I ain't gonna be a maid for the rest of my life.
Ama ben hayatımın sonuna kadar hizmetli kalmayacağım.
And if that means Jericho, Kansas for the rest of my life, it'll be a happy one.
Yani bu bundan sonraki hayatımı Kansas'ta Jericho'da geçirmem gerekiyorsa memnuniyetle yaparım anlamına geliyor.
You have invited my wrath for the rest of your life.
Hayatını zindan etmemi istiyorsun galiba.
Exactly. It's like I'm- - I'm waiting for the- - the refrigerator genie. to tell me what I should do with the rest of my life!
Buzdolabı cininin dışarı çıkıp bana ne yapacağımı söylemesini bekliyorum sanki.
I mean, I'll have to do community service for, like, the rest of my life, but... well, at least I'll be free.
Yani, geri kalan hayatımda kamu hizmeti yapmak zorundayım ama en azından özgür olmuş olacağım.
If I told you my life story we'd be here for the rest of the night.
Sana hayatımda olan biteni anlatmıştım
I confessed the toughest thing for me was to decide to be with someone for good - the idea that this is the man I'm going to spend the rest of my life with.
Biriyle sonsuza dek beraber olma fikrinin bana çok zor ve korkutucu geldiğini söyledim. - Bunu anlıyorum. İşte bu.
And you will never get anything but love and support from me for you and your dreams the rest of my life.
Hayatım boyunca, senin ve hedeflerin için gereken tüm sevgi ve desteği vereceğim.