Forehead translate Turkish
2,109 parallel translation
Cos if I don't hit you right in the centre of the forehead, I'm gonna injure you, and I really don't want you to be in any pain.
Eğer alnının tam ortasından vuramazsam seni incitmiş olurum ve acı içinde olmanı gerçekten istemiyorum.
It prevents wrinkles on your forehead.
İstersen sana da yapayım.
The nine is now pressing into the haji's forehead.
Şu an silahı hacının alnına dayadı.
- You have scratches on your forehead.
- Alnında çizikler var.
When you wrote I Love Tha Pussy was you thinking of dangling your dice on Lance's forehead?
Kuku Severim'i yazdığında aletini Lance'in alnında gezdirmeyi mi düşünüyordun?
You wanna feel my forehead?
Anlıma bakmak ister misin?
Greta van Susteren, Nancy Grace, Chris Matthews, that fella with the big forehead, whatshisname?
Greta van Susteren, Nancy Grace, Chris Matthews geniş alınlı olan adam vardı ya, neydi onun adı?
What happened your forehead?
Alnına ne oldu?
Junon is playing her life like Russian roulette, a gun pressed against her forehead, 4 out of 6 chambers loaded.
Annem altı yuvadan dördü dolu bir tabancayı şakağına dayamış hayatıyla Rus ruleti oynuyor âdeta.
Prone to giving birth out of his own forehead.
Kendi anlından doğurma kabiliyeti vardı.
Why don't you just get "total twat" tattooed on your forehead?
Neden sadece alnına "Katıksız Öküz" dövmesi yaptırmıyorsun sen?
You have a forehead, a nose, a mouth.
Bir alnınız, burnunuz, ağzınız var, değil mi?
What happened to your forehead?
Alnına ne oldu?
Because viewers trust a deep male voice and huge, throbbing forehead veins.
Çünkü izleyiciler, tok erkek sesine ve atan alın damarlarına güveniyor.
Explain these marks on your forehead.
Alnındaki işaretleri açıkla o zaman.
You know those er... weird markings that he had on his forehead when you found him?
Hani bulduğunuzda şu garip işaretler vardı ya alnında?
We tried to go along for a while but carving the sign of the devil into your forehead is going too far.
Bir süre kabul etmeye çalıştık ama alnına şeytanın sayısını kazımakla çok ileri gitti.
She's touching her forehead.
Alnına dokunuyor.
I see a man with light brown hair, short, blue eyes and a small scar on his forehead. Broad shoulders and slightly bent. Tall, with dark complexion.
Bense onu ; açık kestane, kısa saçlı mavi gözlü, alnı açılmaya başlamış geniş omuzlu, hafifçe kambur koyu tenli ve normal boylu görüyorum.
My forehead has become dented from bowing at Shiva's temple.
Alnim Shiva ´ nin tapinaginda egile egile cukurlasti.
But it leaves a big mark on your forehead, and it pushes your hair up in the back.
Ama alnında büyük bir iz bırakmış, ve saçını geri yatırmış.
Yeah. The one with the dried lips, big forehead, and ashy knuckles?
Kuru dudaklı, koca alınlı ve elleri çatlamış çocuk mu?
A headband, glasses on her forehead, as a joke no doubt.
Bandana, alnında gözlükle sanki şaka yapıyor gibi.
One way to get around the poor eye contact dilemma... is to have the candidate look at the interviewer's forehead.
Göz teması ikilemini çözmenin bir yolu da mülakatçının alnında bir mum olduğunu düşünmeniz.
Practice is needed, however, because it will still require an effort... to remember to look at a forehead.
Alına bakabilmek efor gerektirdiğinden pratik yapmak gerekiyor.
- She had an eye on middle of the forehead.
- Alnının ortasında bir ben vardı.
Go over to the Barbie in the red dress, and put a bullet in her forehead.
Kırmızı elbiseli Barbi'ye doğru git ve alnının ortasına kurşunu sık.
On your forehead.
Ama bu sefer alnının ortasına!
On the forehead of fate...
kaderini al...
- Is that one on her forehead?
- Anlında da mı var?
My mother was yelling at him because he was... screwing this nurse and she wanted him to look at the effect that it was having on me so she pushed me at him, hard, and I hit a table and I split my forehead wide open : he sewed me up.
10 yaşındaydım. Annem bir hemşireyi becerdiği için ona bas bas bağırıyordu ve bunun benim üzerindeki etkilerini bilmesini istedi ve beni babama doğru hızlıca itti başımı masaya çarptım ve başımda büyük bir yarık açıldı, babam dikiş attı.
Penny's hooking up with her jerk of an ex-boyfriend and I have indelible ink on my forehead!
Penny ahmak erkek arkadaşıyla işi pişiriyor ve benim kafamda silinmez mürekkeple yazılmış bir yazı var.
The ratio between the height of your forehead to your nose and your nose to your chin is 1.35, which is a little small, but if I put a chin implant right here,
Alnının yüksekliğiyle burnunun, burnunla çenenin oranı 1,35. Yani biraz küçük.
Um, could you take a look At this spot on her forehead?
Alnındaki şu noktayı kontrol edebilir misiniz?
Preliminary tests confirm Acetyl alcohol On the homeless woman's Forehead.
İlk test, evsiz kadının alnındakinin... setil alkol olduğunu gösteriyor.
Maybe he did something To her forehead, Used an alcohol wipe To remove evidence.
Belki alnına bir şey yaptı ve... delilleri yok etmek için alkolle sildi.
Yeah, the boys in the lab Found trace amounts of saliva On zoe's forehead, Enough for a dna sample.
Evet, Zoe'nin alnında DNA örneği almaya yetecek kadar tükürük izi bulundu.
Did he... kiss you On the forehead, too?
Alnından da öpüyor muydu?
We found your dna On her forehead.
Alnında senin DNA'nı bulduk.
You kissed her On the forehead.
Onu alnından öptün.
Most parents, They kiss their children On the forehead To see if their Temperature is warm.
Çoğu ebeveyn, çocuğunun ateşi olup olmadığını... anlamak için alnından öper.
What I need you to do now... is break these 15 bricks with your forehead.
Şimdi yapmanı istediğim şey tuğlayı kafanla kırman. Ne?
I can't break 15 bricks with my forehead.
Kafamla 15 tuğlayı kıramam!
I didn't know if she was gonna grow into that forehead.
Alnını bu kadar büyüteceğini bilmiyordum.
My forehead?
Alnımı mı?
{ \ pos ( 192,210 } Timmy, are you aware of the fact that you have the word "tool" { \ pos ( 192,210 ) } inscribed on your forehead?
Tim, alnında "alet" yazdığının farkında mısın?
What the hell, I shoot the stuff into my forehead.
Aman ne olacak, bir iki tane yiyeyim gitsin.
The Number 1 headband on my forehead..
Bir numaralı kafa bandı alnımda.
I mean, your forehead is huge, bro!
Yani, alnın amma genişmiş, kardeşim!
That's a four times, four times, forehead.
Dört katı... Dört katı alın.
# Don't stop till you get enough # # - Jane, what is that thing on your forehead?
Jane, o alnındaki şey de ne?