English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Forensically

Forensically translate Turkish

65 parallel translation
I've got a sleepwalker who's forensically incapable of murder, yet has her hands inside a dead woman. Uh-oh. - What?
Bende de bir uyurgezer var ki adli olarak cinayet işleme kapasitesi olmamasına rağmen elleri ölü bir kadının içindeydi.
Forensically, we can't prove if Mel took the digoxin overdose or if she forced it on him.
- O ilacı Mel kendi mi aldı yoksa kadın zorla mı içirdi ispat edemeyiz.
Meticulous notes are taken recording the damage so that the battle can be forensically reconstructed.
Çok dikkatle alınmış notlara göre, savaş koşulları yeniden yaratılabilir.
To cut to the chase, forensically speaking, is there a prenup?
Sadede gelirsek, yasal bir evlilik öncesi anlaşma yaptınız mı?
Forensically?
Adli tıp açısından mı?
Well, forensically, yeah, but not cognitively.
Adlı tip anlamında evet ama bundan bir şeyler çıkarabiliriz.
I've got a sleepwalker who's forensically incapable of murder, yet has her hands inside a dead woman.
Bende de bir uyurgezer var ki adli olarak cinayet işleme kapasitesi olmamasına rağmen elleri ölü bir kadının içindeydi.
We're not forensically there yet.
Adli olarak henüz o noktaya gelmedik.
Knowing how important the note is forensically, I jumped a ride with a CH-53 that was headed to Quantico, caught the Amtrak to D.C., then hailed a cab.
Adli olarak çok önemli olduğunu bildiğimden, Quantico'dan gelen bir CH-53'e atladım, D.C. trenini yakaladım sonra da taksi tuttum.
We need to forensically trace its trajectory.
Mermi yolunun bu olduğuna dair adli delillere ihtiyacımız var.
Bring me that typewriter, and then I can forensically match the type... to the letter.
Bana o daktiloyu getir ki, biçimlerini karşılaştırabileyim... yani harflerin.
Forensically, the head yields the most information.
Adli tıp açısından en fazla bilgiyi kafa barındırır.
We haven't forensically connected that print to Bishop's hand.
Daha kesin olarak o izi Bishop'un eliyle eşleştirmedik.
The painting and the ink and paper from the document all check out forensically.
Resim, mürekkep ve belgenin kağıdı uygun şekilde kontrol edildi.
Can we tie him forensically to the other crimes?
Kanıtlara dayalı olarak diğer suçlarla bağlantısını ispatlayabiliyor muyuz?
- Forensically... yes.
- Rapor, işin teknik yönü.
I guess what I'm asking is was there anything forensically different about her?
Benim merak ettiğim, tıbbi acıdan bir farklılık.
We did everything we could forensically, but in the end, it was louie who saved you.
Bilimsel olarak elimizden gelen her şeyi yaptık ama sonuç olarak seni kurtaran Louie oldu.
We can't forensically tie him to those victims, but we're certain that he posed those bodies after death.
Hukûken adamı kurbanlarla ilişkilendiremeyiz ama cesetlere, ölümden sonra o pozu, onun verdirdiğine eminiz.
- Forensically...
- Adli olarak...
It was a very promising scene forensically, because you had a lot of evidence.
Adli tıp açısından umut verici bir durumdu. Çünkü etrafta çok kanıt vardı.
Tricky thing about sids is it forensically looks like other causes of death.
Ani bebek ölümlerindeki kafa karıştıran şey adli olarak diğer ölümlere benzemeleri.
So you have nothing with which to forensically match the bullet?
Yani elinizde kurşunu eşleyecek bir silahınız yok?
All three murders linked forensically to one of the three suspects.
Üç cinayet, üç şüpheliden birine bağlanıyor. Fena değil.
Forensically, this guy is all over the map.
Adli açıdan bakacak olursak bu adam her profile uyuyor.
Whatever this is... should be examined forensically.
Bu her neyse, incelenmesi gerekiyor. Uzmanlar tarafından.
Leaves the place forensically spotless.
Adli uzmanlara hiçbir delil bırakmıyor.
Forensically, we're at a dead end with the Lundy case, so I just stare at these, looking for answers.
Adli bakımdan, Lundy'nin dosyasında çıkmaza girmiş durumdayız. Ben de bunlara bakıp cevaplar arıyorum.
All are linked forensically by Lindsay through cocaine residue found On World Send packaging recovered from the scenes.
Bunların ilişkisi, Lindsay'nin her olay yerinde bulunan ve World Send firmasından gönderilen paketlerin içindeki kokain kalıntısı.
As Turkana Boy's forensically reconstructed head nears completion, a face emerges that looks a lot like us.
Başları ve yüzleri Viktor'un modeliyle yakın benzerlikte. Turkana Çocuğu'nun forensik olarak oluşturulan kafası bitmek üzereyken bize çok benzeyen bir yüz ortaya çıkıyor.
Doesn't figure that way, forensically.
Vücudundan anlaşılıyor. Adli tıp sayesinde.
Like, forensically weird.
Yani adli tıp açısından tuhaf.
Whatever it is, I won't be the one forensically interpreting it.
Her ne olursa olsun, adli tıp açısından bu davaya bakan kişi ben olmayacağım.
Even forensically.
- Adli bile olabilir.
Kevin had motive- - the antifreeze, he ran, and forensically...
Kevin'in nedeni vardı antifriz ondaydı, kaçtı...
Forensically, Roe's story adds up.
Adli tıp açısından, Roe'nun hikayesi doğrulandı.
The ingredients- - aside from the rat- - forensically matched your kitchen.
Şıçan eti haricindeki tüm maddeler sizin mutfağınızla adli olarak eşleşti.
He's forensically sophisticated and evidence conscious.
Adli kanıtlar konusunda bilgili ve delillerde bilinçli.
We still don't know what was used to bludgeon the coach to death, so, forensically, we can't place either weapon in her hand.
Hala koçun nasıl ölümüne dövüldüğünü bilmiyoruz yani adli olarak silahın kadının elinde olduğunu kanıtlayamıyoruz.
What I'm asking for is permission for her to be forensically examined.
Adli tıp tarafından muayene izni istiyorum.
- What? It might help us forensically.
Bu bize adli olarak yardım edebilir.
Uh, forensically, there's not much.
Adli açıdan pek bir şey yok.
He's criminally and forensically sophisticated, so he may be an ex-con or have law enforcement training.
Sabıkalı ve adli olarak komplike biri bu durumda eski bir mahkum ya da hukuki yaptırım eğitimi sahibi olabilir.
Forensically, yes, But Kleinfelter's on the front page of every bloody newspaper.
Adli olarak evet ama Kleinfelter tüm gazetelerde manşetten yayınlandı.
And all of them can be traced forensically back to five B-and-Es, including the break-ins at Kristi Holt's and Luis Delgado's.
Ve bunların hepsini adli olarak, Gasptan soyguna kadar takip edilebiliriz. Kristi Holt'un ve Luis Delgado'nun olayları da buna dahil.
I told them that the ritualistic nature means that he's forensically sophisticated and organized and he's likely killed before.
Onlara bu ayinsel yapının adli olarak bilgili, organize ve daha önce öldürmüş biri gibi olduğu anlamına geldiğini söyledim.
We've forensically tied his pickup to the victim.
Kamyonetinin kurbanla bağlantısını adli olarak ispatladık.
- forensically, in any way?
-... şekilde ilişkilendirildi mi?
Forensically, we need something That can tie him to the victim.
Adli olarak, onu kurbanla bağlayan bir şey bulmalıyız.
It's almost impossible to prove forensically.
Bilimsel olarak bunu kanıtlamak imkansız.
He might just be getting more forensically sophisticated.
Adli açıdan gelişiyor da olabilir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]