English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Foryou

Foryou translate Turkish

589 parallel translation
And though I won't be coming home, I long foryou.
Eve dönüyor olmasam bile, seni çok özlüyorum.
I did with you and the kids, because it hurt too much, ormaybe I didn't understand howmuch I care foryou.
Seninle ve çocuklarla olan da buydu, çünkü yüreğim yanıyordu. Belki de sizi ne kadar sevdiğimin farkında değildim.
I know exactly how to showyou howmuch I care foryou.
Senden ne kadar hoşlandığımı sana nasıl göstereceğimi iyi biliyorum.
You wanted some proof, Matt. Maybe we've got something foryou now.
Kanıt istiyordun ya Matt, kanıt bulmuş olabiliriz.
We've got some proof foryou now!
- Sana kanıt bulduk dedim!
Says foryou to get over there right away.
- Hemen yanına gelmeni istiyor.
I'm trying to or I wouldn't have sent foryou.
Uğraşıyorum yoksa seni çağırtmazdım.
It's foryou.
Sana.
- What can I do foryou, Major?
- Sizin için ne yapabilirim, Binbaşı?
You know my feelings foryou go beyond that.
Duygularımın bunun ötesinde olduğunu biliyorsun.
I only did what I thought was best foryou.
Ben senin için iyi olduğuna inandığım şeyi yaptım.
Oh, well, shall I go and get them foryou?
Çıkıp getireyim mi?
But I don't think the subject is at all suitable foryou.
Ama konu senin için uygun değil.
Must be a dreadful shock foryou.
Senin için büyük bir şok olmalı.
I had my chair against the wall to catch the light, and I certainly wasn't going to get eyestrainjust foryou people.
Ama iyi ışık alabilmek için duvarın yanındaki sandalyede oturuyordum. Sizin için gözümü bozacak değilim herhâlde.
My craving foryou was so violent, I could deny you nothing.
Seni öyle istiyordum ki gözüm hiçbir şeyi görmüyordu.
- I'm sorry, I... - I've been waiting foryou.
Ben de sizi bekliyordum.
But it'll be different foryou, Sibyl, and that makes me very unhappy.
Ama senin için çok farklı, Sibyl. Ve bu beni çok mutsuz ediyor.
I said there was a refuge foryou here.
Sana burada sığınacağın bir yer olduğunu söylemiştim.
It's a bit early, but I'm sure they'll open up foryou.
Vakit çok erken ama eminim senin için açarlar.
Now, what can I do foryou, Major?
Sizin için ne yapabilirim, Binbaşı?
Poached eggs foryou, isn't it?
Yumurtanız kayısı olacak, değil mi?
It must be such a nuisance foryou
Sizin için çok rahatsız edici olmalı.
It's so unpleasant foryou, isn't it?
Senin için hiç hoş değil, değil mi?
When is it foryou?
Seninki ne zaman?
It's bad foryou.
Senin için kötü olur.
Ifyou let us see him, there's something in it foryou too.
Gidin artık. Onu görmemize izin verirseniz size küçük bir sürpriz ayarlarım.
Come on. They're all waiting foryou. - Pasquale, I'm sorry.
- Noel'deyiz ve ben hapse girmek istemiyorum.
Uncle Pasquale's got something foryou.
Pasquále size güzel bir şey getirdi!
One foryou, one foryou... And we'll keep these for later.
Bir tane sana, bir tane sana, bir sana...
It's killing me! I can't wait foryou to get out.
Çıkacağın gün için sabırsızlanıyorum.
I have a few things foryou.
Daha sonra.
A soft red runner. I'll buy one foryou.
Ben sana alacağım.
Good foryou.
- Çok doğru!
... foryou are already long in the Apaches.
... Çünkü sen uzun süredir Apaçilerle birliktesin.
You too, foryou are just like the rest.
Sen de öyle, diğerleri gibi.
Signora, they're waiting foryou.
Efendim sizi bekliyorlar.
What can I do foryou?
Size nasıl yardımcı olabilirim?
Foryou comes only from alsje the road well.
Foryou sadece Alsje'den gelir yol boyunca.
It is necessary foryou to remain in this house, I hope most vigorously for a short time only.
Sizin için lazım olan bu evde kalmaktır Umarım kısa zaman için çok sağlıklı olur.
Foryou, your equipment, for all of this.
Sen için, senin teçhizat, bunun hepsi için.
Is permitted to say... that I have, um... strong feeling of affection foryou already?
İzinli söylemek için bende var senin için sevginin güçlü duygusu, daha şimdiden?
That's foryou, filthy, stinking indian.
Bu senin için kokuşmuş, pis Kızılderili.
Now I know I feel nothing but friendship foryou
Şu an sana karşı bir şey hissetmiyorum ama arkadaşlık olabilir.
Somebody brought this foryou, Doctor.
Birisi sizin için bunu getirdi, Doktor.
I don't know who putyou up to this, butyou'll watch your mouth ifyou knowwhat's good foryou.
Seni kim gönderdi bilmiyorum... ama senin için iyi olanı biliyorsan sözlerine dikkat.
It's a happy day foryou.
Senin için güzel bir gün.
I was waiting foryou to get home, Master Ichi- - to have some sake with the pickles.
Eve dönmeni bekliyordum, Usta Ichi... biraz sakeyle turşu var.
The Lord of Hell is waiting foryou.
Cehennemin Efendisi sizi bekliyor.
We have women foryou, beer. Come on!
Sizin için kadınlarımız var, biramız var.
I'll wait foryou, ifyou like.
- Ama bu adam çok kalacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]