English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fraction

Fraction translate Turkish

723 parallel translation
When this planet passes in front of the star, it blocks out a tiny fraction of the light, dimming the star by a very small amount.
Bu gezegen yıldızın önünden geçtiğinde, Işığın bir kısmını engelleyecek, Yıldızı küçük bi miktar karartacak.
Yet we've only been able to communicate for the past 50 years - a tiny fraction, meaning if another civilisation communicated with us 200 years ago, we would have missed the signal altogether.
Ancak biz sadece 50 yıldır iletişim yeteneğine sahibiz - Küçük bir kesit, bunun anlamı eğer bir başka medeniyet Bizle 200 yıl, önce iletişime geçtiyse sinyalleri kaçırdık,
These tunnels have yielded 60,000 tons of precious metal, a significant fraction of all the silver in human hands.
Bu tüneller, 60.000 ton değerli metal barındırıyor ; bu insanların ellerindeki tüm gümüşün önemli bir kısmı.
A fraction of a cent on every type of produce.
Her türlü üründen birkaç kuruş.
I've never given in a fraction to anyone before and here I am letting you bounce me up and bounce me down.
Daha önce hiç kimseye böyle boyun eğmemiştim.. ... şimdi ise sizin beni bu şekilde evirip çevirmenize izin veriyorum.
He's not more than a fraction of an ounce out.
Bir gram bile fazla söylemedi.
You don't have a fraction of her guts.
Sende onun yüreğinden zerre kadar yok.
Battling Fur at a little fraction, And there they go,
Savaşçı Kürk biraz huysuzlanıyor. Ve işte yarış başladı.
Her little mouth opened just the tiniest fraction of an inch.
Küçük ağzı az da olsa hareket etti.
To divide a number by a fraction... "
Bir rakamı kesre bölmek için... "
- "To divide a number by a fraction..."
- " Bir rakamı kesre bölmek için...
"... multiply the number by the fraction's reciprocal. "
... kesrin tersiyle rakamı çarp. "
"To divide a number by..." "... a fraction, multiply the number by... "
"Bir rakamı kesre bölmek için, rakamı..."
- By the fraction...
- Kesrin...
- Right, by the fraction. - No!
- Doğru, kesirle çarparız.
The fraction's re...
- Hayır! Kesrin te...
The fraction's reciprocal.
Kesrin tersiyle.
The fraction's reciprocal.
- Evet. - Kesrin tersi.
The fraction's reciprocal.
Kesrin tersi.
Now think of a fraction.
Şimdi bir kesir yaz.
By the fraction's re...
Kesrin...
- The fraction's reciprocal.
- Kesrin tersiyle.
- By a fraction.
- Ters olarak.
"To divide a fraction by another fraction, multiply..."
" Bir kesri başka bir kesre bölmek için...
"... the dividend fraction by the divisor fraction's reciprocal. "
... bölünen kesir, bölen kesrin tersiyle çarpılır. "
It may exist for only a fraction of a second, but... there's something in every frightened person that's as solid as steel.
Saniyenin küçük bir parçasında meydana gelebilir fakat korkmuş her insanda olan çelik kadar katı bir şey.
Our doomsday scheme cost a fraction of what we'd spend on defense.
Mahşer günü planı savunma bütçemizin küçük bir parçasını kapsıyordu
What any red-blooded American screenwriter would or should have been doing for the first 19 and a fraction weeks of his employment.
Her Amerikan senaristinin görevinin ilk 19,5 haftasında yapacağını, ya da en azından yapması gerekeni.
The reason for that is because in the last 19 and a fraction weeks
Biliyorum çünkü Son 19,5 hafta içinde
To believe any fraction of it, you have to believe in this ECOMCON business.
Söylediklerinizin bir parçasına bile inanılması için, bu ECOMCON işinin var olduğuna inanmak gerek.
Only a fraction of it can be seen on the surface.
Yüzeyden sadece bir bölümü görülüyor.
This weight was probably a fraction heavier than it's supposed to be.
Muhtemelen bu ağırlık aslından biraz daha fazla çekiyordu.
This car race reduced it a fraction.
Ancak bu yarışın sonunda birazcık azaldı.
It's a periodic fraction - 83.33.
Bu devirli kesir. 83.33...
And it can be destroyed in a fraction of a second.
Ama bir anda yok edilebilir.
Lease me a fraction of place, will you.
Bana bu köşeyi ayırır mısınız?
That piece exactly corresponds to the fraction of the USA Budget given to the Congo.
Benim sandviçime kıyasla o parça, A.B.D.'nin kendi bütçesinden Kongo'ya verdiğiyle aynı oranda. - Tabii, tabii.
- You've seen only a fraction.
- Buzdağının ucunu gördün.
A fraction over 1 meter.
- Aşağı yukarı bir metre.
A fraction richer in oxygen than usual for us, but otherwise normal.
Bizim için normalden çok oksijen var. Fakat yine de normal.
This godlike phantom, born out of ignorance and fear, is nothing more than a revolting platitude, which is not even worth a fraction of our time.
Şu, cehalet ve korkudan doğan, ilahi hayalet iğrenç bir klişeden başka bir şey değil. Bir saniyemizi bile harcamaya değmez.
Which means the infection is spread by a mere fraction of the green.
Bu da demek oluyor ki, enfeksiyon bu yeşil parçacıklarla bulaşıyor.
If I sell them to a fence, always presuming I could find one, He'd carve me up, I'd get a fraction of their value.
Çalıntı mal alıp satan birine satsam, ki bir tane bulabildiğimi varsayalım beni kazıklar, değerlerinin çok az bir kısmını alırım.
They do not jail me The people vendiam the houses for a fraction of its value.
İnsanlar evlerini değerinin altındaki fiyatlarla elden çıkarıyordu.
We possessed a minimum fraction of the force and the money of America, of the resources and the staff military. 90 % had been for the Europe.
Bulundurduğumuz güç, para, kaynak ve insan gücü Amerika'nın sahip olduğunun çok az bir bölümüydü. Kaynakların % 90'ı Avrupa'ya aktarılmıştı.
Man has been on this planet for only a fraction over 40,000 years and yet already he faces extinction.
Oysa insanoğlu bu gezegende yalnızca 40,000 yıldır bulunmasına rağmen nesli tükenmeye yüz tuttu.
- On the other hand, notifying them may still save some small fraction of the population, Captain.
- Kör panik. - Öte yandan, bu bilgi sayesinde... nüfusun küçük de olsa bir kýsmý kurtulabilir Kaptan.
I can tell when I cant pull another fraction of a pound... or the airplane will stall, flip out and spin on me.
Başka bir uçağın ise sorun yaşayıp bana ne zaman yaklaşacağını bozulabileceğini, etrafında dönüp bana ne zaman çarpacağını ise söyleyemem.
And that's just one small fraction Of the main attraction
Bu sadece ufak bir bölüm İşte en zevkli yönüm
If you're mistaken over the exact time of your birth by a fraction, it could mean another ten years.
Doğum tarihinizde minicik bir hata yaptıysanız on yıllık bir fark yaratır bu.
They charge a fraction of what you'd pay in other shops.
Başka yerde ödeyeceğin fiyatın yarısına istediğin şeyi alabilirsin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]