Fraser translate Turkish

Thayer, Collins, Fraser.

Thayer, Collins, Fraser.

- It's Fraser, corp.

- Fraser efendim.

- He's helping the wounded.

Fraser öylece bakıyordu, ve sonra... ve sonra öyle ani oldu ki... - Yaralılara yardım ediyor.

Barlow saw Fraser cop it.

Barlow, Fraser'in enselendiğini gördü.

- is Fraser badly hurt, corp?

- Fraser kötü mü yaralandı onbaşı?

No, Mr Fraser.

Hayır Bay Fraser.

- Fraser wants us both to see something.

- Fraser bize bir şey göstermek istiyor.

- Fraser thinks very highly of you.

- Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor.

Fraser speaks very highly of you, Eberlin, which should be encouraging, don't you think?

Fraser sizi yere göğe sığdıramıyor Eberlin. Bu yüreklendirici bir şey olsa gerek.

Fraser told me to tell you that you'll be picked up at Berlin airport.

Fraser, Berlin havaalanında karşılanacağını söylememi söyledi.

Well, Fraser.

Şey, Fraser.

Fraser, of course.

Tabii, Fraser.

And so, you see, Fraser asked me to sort of come along here and find out what your sort of plans were, actually.

Yani işte, sonra Fraser buraya gelmemi sizin planlarınız neymiş onu sormamı istedi aslında.

Well, you can imagine Fraser's reaction to that.

Fraser'ın tepkisini tahmin edebilirsin.

What was Fraser's reaction?

Fraser'ın tepkisi ne oldu?

And Fraser and Quince and that negro, what's his name?

Fraser'ı, Quince'i ve o zenci çocuğu da, adı neydi?

Fraser said we should fly out with the military.

Fraser ordu uçağına binmemizi söyledi.

- Mr. Fraser?

- Bay Fraser?

I'm Mr. Fraser's counsel and I warn...

Ben Bay Fraser'in avukatıyım ve sizi uyarıyorum...

- Do you follow me, Fraser?

- Beni anlıyor musun Fraser?

Best of luck, Mr. Fraser.

Bol şans Bay Fraser.

- Fraser.

- Fraser.

Fraser!

Fraser!

Get ourselves out without Fraser killing us.

Fraser bizi öldürmeden bu işten sıyrılmalıyız.

Abe Fraser!

Abe Fraser!

If Fraser don't get here quick, it'll be too late.

Fraser bir an önce buraya gelmezse her şey için çok geç olacak.

Right here, Mr. Fraser.

Buradayım Bay Fraser.

Boy, this is old Abe Fraser.

Ben bildiğin Abe Fraser'ım.

There's your share of the money, Mr. Fraser.

İşte sizin payınız Bay Fraser.

Goodbye, Mr. Fraser.

İyi günler Bay Fraser.

- Fraser's taken his share already?

- Fraser kendi payını aldı mı?

Before you form any lasting judgment on me... it was the only way I could get Fraser out into the open.

Benim hakkımda hüküm vermeden önce şunu bil ki Fraser'ı açıkta yakalamak için başka seçeneğim yoktu.

E Bickerstone, J Curtis, E Fraser, L Humphrey, G Nixon, A Schofield,

E. Bickerstone, J. Curtis E. Fraser, L. Humphrey G. Nixon, A. Schofield L. Chandler, A. Flower S. Horan, C. Nixon...

( Fraser ) We're moving away now.

Artık uzaklaşıyoruz.

- ( Fraser ) Main outlet closed.

- Ana çıkış kapatıldı.

Fraser, could you fly without guidance from base computer?

Fraser, üs bilgisayarından yardım almadan uçabilir misin?

( Koenig )'Fraser, any signs of life? '

Fraser, hiç yaşam belirtisi var mı?

Fraser, scan for mineral compositions.

Fraser, mineral bileşimlerini tara.

( Fraser )'Position?

- Konumu?

Evasive action, Fraser!

Sakınma manevraları Fraser!

Come on, Fraser!

Hadi Fraser!

( Fraser )'We're trying!

Deniyoruz!

'Fraser, Torens, they're not on it!

Fraser, Torens, gemide değiller!

Helena, you and Fraser get Torens.

Helena, sen ve Fraser Torens'ı alın.

-'Fraser?

- Fraser?

Why do you disobey?

Fraser, McDougall, çabuk uzaklaşın oradan!

Secretarial : With Fraser Associates : It's a very select P :

Fraser Associates'de sekreterlik, çok seçkin bir P :

Yes, Mr. : Fraser :

Evet, Mr.Fraser...

- But, Mr. : Fraser, that's a back issue :

- Ama Mr.Fraser, o eski bir baskı.

I now ask for Captain Fraser.

Şimdi Yüzbaşı Fraser'i çağırıyorum.

It was horrible, Fraser was just...

Korkunçtu.