Frisee translate Turkish

A frisee salad with goat cheese and pine nuts wild rice, roasted asparagus and salmon en croute.

Ona, keçi peynirli ve çam fıstıklı marul salatası yapıyorsun yanına da pilav, kuşkonmaz kavurması ve somonlu puf böreği.

Oh, I make this great frisee and endive salad with a coriander-lime vinaigrette.

Çok güzel marullu frenk salatası ve kişniş otlu ıhlamur sosu yaparım.

And they're serving everything with frisee : the awkward lettuce.

Servisi parti prensibiyle yapıyorlar. Paranın idaresi güç.

Did you know you have to drive 90 minutes for frisee?

Marul yaprakları için doksan dakika yol gitmen gerektiğini biliyor muydun?

French onion soup, frisee salad, Lobster risotto, fillet,

Deniz tarağı Fransız usulü soğan çorbası karışık yeşil salata ıstakoz risotto ve fileto et.

Frisee,'cause we got a special guest DJ in the hizzay!

Bir saniye durun ve çok özel misafirim olan DJ'i selamlayın.

And frisée salad?

Ve kıvırcık salata?

Frisée.

- Frisée.

- Salade frisée?

- Frize salatası?

Could we just concentrate on the frisée salad, please?

- Şimdi işimize bakabilir miyiz?