Frito translate Turkish

We were sittin'on Frito and Perez for about a week.

Bir hafta kadar Frito ve Perez'i takip ediyorduk.

I could've been home watching the Nacho Prince against the Cuchi Frito Kid.

Şu an TV'de Nacho Prensi : Cuchi Frito Çocuğa Saldırıyor dizisini izemek isterdim.

Also gaze at the Frito found in a bag of Doritos.

Ayrıca Doritos pakedindeki Fritolara da bakabilirsiniz.

What? Stand down, Frito Bandito.

Dur bakalım haydut.

Welcome back to live coverage of the Queens Indoor Golf Classic, brought to you by...

Frito-Lay sponsorluğunda gerçekleştirilen Queens Klasik Kapalı Golf Turnuvasının canlı yayınına tekrar hoş geldiniz.

Well, for your information... if I send in 80 empty Frito bags...

Bilgin olsun ki... o çerez paketlerinden 80 tane biriktirirsem...

An earring, a frito and this.

Bir küpe, bir cips, bir de bu.

Frito Bandito, maybe.

- Frito Bandito, belki...

Tom, do you like Frito pies?

Tom, Frito turtası sever misin?

Frito-Lay.

Frito-Lay.

Not a Frito, not a Newton.

Cips yok, bisküvi yok.

Maybe you didn't know, but the "Frito" is natures perfect food.

Belki bilmiyorsun, ama cips çok doğal bir besin.

So, put your hands together and give it up for Frito Pendejo.

Şimdi Frito Pendejo için koca bir alkış alalım.

Uh, 30, Frito.

Uh, 30, Frito.

Uh, it's, uh- - it's 80, Frito.

Uh, şey, uh - 80 eder, Frito.

Frito, take a right here.

Frito, buradan sağa dön.

Into that dust storm, Frito.

Kum fırtınasına gir, Frito.

- I think everybody does, Frito.

- Sanırım bunu herkes sever, Frito.

I'm real glad you're happy to be here, Frito, but I brought you here to help me.

Bunu duyduğuma memnun oldum, Frito, ama seni buraya bana yardım etmen için getirdim.

- and Frito will give you a hand with it.

- ve Frito bu konuda size yardım edecek.

Frito, why don't you come over here and, uh, take a look at this?

Frito, neden buraya gelip şuna bir bakmıyorsun?

Way to go, Frito.

Aferin, Frito.

Look, Rita, get Frito.

Bak, Rito. Frito'yu al yanına.

Thanks, Frito.

Sağol, Frito.

Frito, come here!

Frito, buraya gel!

Frito, can you get me over there?

Frito, beni oraya götürebilir misin?

Come on, Frito.

Hadi, Frito.

Frito, look!

Frito, bak!

Come on, Frito. Hurry!

Acele et Frito!

Hey, Frito.

Hey, Frito.

Frito, you remember those crops we saw off the road...

Frito, yolda gördüğümüz ekinleri hatırlıyor musun...

- Come on, Frito.

- Hadi, Frito.

Frito- - he's gonna give us a ride back to the time machine.

Frito - o bizi zaman makinasına götürecek.

Frito became vice president... and Rita, the former prostitute, became first lady.

Frito yardımcı başkan oldu... ve Rita, eski hayat kadını, first lady oldu.

Vice President Frito took eight wives... and had a total of 32 kids- - thirty-two of the dumbest kids ever to walk the earth.

Yardımcı Başkan Frito sekiz tane kadınla evlendi... ve toplam 32 çocuğu oldu - dünyaya gelmiş en aptal otuz iki çocuk.

When fucking Frito wakes up from his little coma or whatever and the little hobbits are jumping up and down on his bed and Sam leans in the doorway and gives him that very fuckin'gay look.

Siktiğimin Frito'su komadan çıktığında ve küçük hobbitler onun yatağında aşağı yukarı zıpladıklarında Sam kapıya dayanır ve onlara tam bir ibne bakışı fırlatır.

When fucking Frito wakes up from his little coma or whatever, and the little hobbits are jumping up and down on his bed, and Sam leans in the doorway and gives him that very fuckin'gay look.

Kahrolası Frito komadan çıktığında ve küçük hobbitler onun yatağında aşağı yukarı zıpladıklarında Sam kapıya dayanır ve onlara tam bir eşcinsel bakışı fırlatır.

I do declare, that was the finest Frito pie, I believe I've ever tasted.

İtiraf ediyorum. Belki de yediğim en lezzetli mısır cipsiydi.

# # he sees a sign... # I hope you like Frito chili casserole.

Umarım bu biberli şeyden hoşlanıyorsundur.

- Let's hit the cuchi frito spot.

- Önce domuz pirzolacısına gidelim.

It sounds like a frito.

Daha çok cipse benziyor.

I'm gonna send you a round of Frito pies.

Size birer tane Frito turtası gönderirim.

You know, I am sorry about his ankle, but in the last hour I have fetched him beers, I have made him a sandwich, I fluffed his pillows and tracked down the phone number for Frito-Lay.

Bak, ayak bileğine üzüldüm ama son bir saat içerisinde ona bira üstüne bira getirdim bir sandviç yaptım, yastığını kabarttım ve bir cips üreticisinin telefon numarasını buldum.

Frito pie, all the way.

Cips, sonuna kadar.

Was it our Frito-Lay distribution center?

Frito-Lay dağıtım merkezimiz mi?

It's chili, cheese, sour cream all floating on a salty bed of crushed Frito goodness.

O acı, peynirli, ekşi krema sosu Tuzlu çıtır frito yatağına yatmışlar.

Frito!

Yüce İsa!

Frito pie and blueberry crumble.

Frito boregi ve yaban mersini coregi.

Frito Lay. Put a little crunch back into your life.

Hayatınıza biraz keyif katın.

Yeah.

Evet, Frito.

Frito.

Fredo?