Fundraising translate Turkish
228 parallel translation
I said I was going to San Francisco for three days on a fundraising drive.
Ona, bağış toplamak için üç günlüğüne San Francisco'ya gideceğimi söyledim.
What am I appearing at a fundraising dinner for?
Neden yardım toplama gecesine katılıyorum?
And he does some scouting and fundraising for us.
Ve bize yardımcı olmak için bağış toplamaktadır.
I'm the Vice Chairman of the fundraising committee.
Ücret artışı komitesinin başkan yardımcısıyım.
Kendall's dragging me along to another one of her fundraising events.
Kendall beni yine bağış etkinliklerinden birine sürüklüyor.
The only difference between one of those fundraising events and a funeral is at a funeral, the corpses don't walk around.
Şu bağış etkinlikleri ve cesetlerin etrafta dolaşmadığı cenazeler arasındaki tek fark.
She had a fundraising meeting, Mrs Rodgers.
Üzgünüm, bağış toplantısına gitti, Bayan Rodgers.
His endless hours of fundraising for the hospital, the new medical centre, and now the ophthalmology wing which, until this year, had just been a dream.
Ona, önce hastane ve sağlık merkezi, son olarak da bu yıla kadar sadece bir rüya olan optalmoloji bölümü için yaptığı çalışmalardan ötürü minnettarız.
- O'Neill is in the US for fundraising.
- O'Neill ABD'ye kampanya için geldi.
He was the chairman of the Fundraising Committee for St. Patrick's.
Aziz Patrick fon yönetiminin başıydı.
I don't do the fundraising.
Yardım parası toplayan birisi değilim.
I'm doing last-minute fundraising.
Parayı toplamaya çalışıyorum.
They help out at various... fundraising bazaars... though they aren't... churchgoers.
Düzenli bir şekilde, kiliseye gitmemelerine rağmen... pek çok yardım amaçlı kermese... katılmışlardır. Bear'ı severler miydi?
This is a good book on fundraising strategies.
Bu da bağış toplama stratejilerini anlatan iyi bir kitap.
At a fundraising brunch today, Bulworth raised a million and a half dollars.
Bugün bir bağış kahvaltısında Bulworth 1. 5 milyon dolar topladı.
I warn you, she'll talk fundraising all night.
- Sizi uyarmalıyım, bütün gece yardımlardan bahsedecek.
Paperwork, fundraising, endless crap from Admit, I've done it.
Evrak, bağış toplamak, bitmek bilmeyen kayıt zırvalıkları. Hepsini yaptım.
And debuting in her dual role as wife to a UN ambassador and co-chairman of the annual fundraising event is New York's own Tina De Castillon.
Bu, Tina De Castillon'un BM Elçisi eşi ve New York yıllık bağış toplama etkinliğinin eş başkanı olarak sahneye ilk çıkışı.
Hanlin's wife and I are on the Symphony Fundraising Committee together.
Hanlin'nin karısı ve ben sosyal yardım komitesinde beraber çalışıyoruz.
We can always use help in fundraising.
Belki de elimizdeki parayı daha faydalı şeylere harcamalıyız.
Give speeches,..... lead seminars, handle the fundraising.
Konuşmalar yap,..... seminerlerde baş konuşmacı ol, yapılan bağışları sen yönet.
- Handle the fundraising?
- Bağışları kontrol mü edeyim?
I mean, I... I read, but... Fundraising is just...
Demek istediğim bir çok şey ile ilgiliyimdir ama bağış toplama işi..... sanki
Let the fundraising begin.
- Para toplama harekatı başlıyor.
- Yeah. It certainly won't hurt our fundraising efforts.
Bizim para toplamamıza da yardımı olur.
The Black and White Ball is the main fundraising event of the season.
Siyah Beyaz Balosu yılın en önemli yardım gecesidir.
- the main fundraising event.
-... yılın en önemli gecesini kaçıramaz.
Look, you know what the biggest fundraising gimmick is?
En büyük bağış gecesi palavrası hangisidir biliyor musunuz?
But the scandal has severely damaged our fundraising efforts.
Ama bu skandal aldığımız bağışları çok etkiledi.
People, we need some fundraising ideas.
Beyler bayanlar, bağış toplamak için fikre ihtiyacımız var.
Fancy word for fundraising.
Bağış toplamanın kibarcası.
Remember all those ideas I had about fundraising and the readathon?
Fon oluşturup okuma maratonu yapmak konusundaki fikirlerimi biliyorsun.
The fundraising.
Yardım toplantısı.
I think it was some kind of fundraising event.
Bir çeşit yardım parası toplama gibi birşeydi.
I have functions and fundraising events to organize.
Düzenlemem gereken etkinlikler ve yardım geceleri var.
- How's the fundraising going? Terrific.
- Para toplama işi nasıl gidiyor?
Okay, the last item on the agenda is fundraising.
Tamam, ajandamızdaki son madde kalkındırma fonuyla ilgili.
FOR FUNDRAISING?
Bağışlardan mı?
She's been on the phone doing fundraising.
Telefonda bağış topluyordu.
they were for fundraising, or posessing Islamist literature.
Kaynak topluyorlardı ya da İslam kaynaklarına sahip oluyorlardı.
Supported mostly by fundraising and parent involvement,
Ailelerin de desteği ve fon birikimiyle..
LAWLER : When's the last time you ever heard of a science class fundraising to get their labs?
Ne zaman bir fen sınıfının fon biriktirdiğini duydunuz?
I have nothing to do with Reverend Purdy's fundraising... or Faith Heritage.
Benim Purdy nin fonu ile hiç bir ilgim yok.. veya İnanç mirasıyla
Hey, Debra, I was thinking of another fundraising idea :
Debra, bir bağış toplama fikrim daha var.
Your father has generously offered to donate a pair of boots... for our school fundraising auction.
Babanız bize yardım olarak kendi botlarını.. kermes için verebileceğini teklif etti.
Then I was out all night until now... and the network had this fundraising thing over at the Met... and Craig, my segment producer, took me.
Sonra bütün gece dışarıdaydım. Met'te bizim kanalın kaynak oluşturma gecesi vardı. Yapımcım Craig beni de götürdü.
Of course, we'll have to do more fundraising.
Tabii ki, daha çok para toplamamız lazım.
Yeah, that's right. It was a fundraising concert. For this hospital.
Evet doğru.Bir yardım konseriydi.Hastane için.
What happened to the fundraising committee?
- Vakıf komitesi ne oldu?
I'm in charge of fundraising.
Niçin rıhtımda değildiniz?
Ideas for fundraising, please.
Yardım gecesi için fikri olan var mı?