English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / G'kar

G'kar translate Turkish

17,785 parallel translation
Regret joining, I now pronounce you man and wife.
Bütün pişmanlığımla birlikte sizi karı koca ilan ediyorum.
Are you telling me that your wife walked into a door?
Karınızın bir kapıya çarptığını mı söylüyorsunuz?
I truly admire the work your wife is doing, by the way.
Karının yaptığı işe hayranım bu arada.
You said I needed to mess it up, break form, do something he wouldn't expect.
Ortalığı karıştırıp, yöntemimi değiştirip ona beklemeyeceği bir şey yapmamı söyledin.
And so we should just hope that people believe the for-profit, private institution didn't conspire against the young man on financial aid who was constantly bullied even before people found out he was apparently gay?
Kar amacı gütmeyen, özel bir kurumun daha önce açıkça gay olduğu tespit edilmiş, sürekli sindirilmiş, mali yardım alan genç adama komplo yapmadığına insanların inanmalarını umacağız.
We have a young man in the hospital who tried to take his own life because this other young man refused to admit what he was involved in.
Hastanede kendi canına kıymaya çalışmış bir genç adamımız var. çünkü bu diğer genç adam neye karıştığını kabul etmeyi reddetti.
I've said to myself time and time again that there is nothing that I wouldn't do to save my wife and son, but now I know that there is.
Kendime defalarca oğlumu ve karımı kurtarmak için yapmayacağım bir şey olmadığını söyledim, ama artık olduğunu biliyorum.
Take that mask off, maybe you think... it wasn't you who did those things, maybe it was somebody else.
Maskeyi çıkarıyorsun ve belki onları yapanın sen olmadığını, bir başkası olduğunu düşünüyorsundur.
His wife was fired from the town hall.
Karısı çalıştığı kurumdan kovulmuştu.
Mr. Bulai is facing criminal charges regarding his function as customs chief, as well as other aspects of his work.
Bay Bulai'nin gümrük müdürü vasfı ile yaptığı bazı usulsüz işler sebebiyle görevini kötüye kullanmaktan hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
Around 0120 3 North Korean Special Forces operatives crossed the Military Demarcation Line.
Gece 1 : 20 sularında askerin çıkarıldığı sınır bölgesine giren Kuzey Kore özel kuvvetlerinden üç asker askeri bölümümüze izinsiz girerek üç taraftan sınırı ihlal etmiştir.
I don't stop my enemy when he makes a mistake.
Düşmanım hata yaptığında karışmam.
That was no ordinary domestic disturbance.
Sıradan bir ev içi karışıklığı değildi o.
I want to know what you're doing back here, what's happening with the Yakuza... And I wanna know how you know... I wanna know how you know about me.
Burada ne karıştırdığını bilmek istiyorum Yakuza ile ne olduğunu ve nasıl bildiğini benim hakkımda nasıl bilgi sahibi olduğunu.
I stirred the pot a little on the business side.
Ortalığı biraz iş dünyası tarafından karıştırdım.
When Rip first recruited us, I made it my business to case every square inch of this tub in the event there was something worth stealing. There wasn't. Let's get out of here.
Rip bizi ilk yanına aldığında çalmaya değer bir şey olup olmadığına bakmak için burayı karış karış araştırdım ama çalmaya değecek bir şey yoktu.
Them Latin Kings about to raise hell.
Latin Kralları ortalığı karıştırmak üzere.
That a tiny female bartender knocked you out, stripped you naked and put you in your ex's bed?
Cılız bir kadın barmenin seni bayılttığını çırılçıplak soyduğunu ve eski karının yatağına götürdüğünü mü söyleyeceksin?
Tan marks where a ring and a watch were lifted.
Yüzük ve saatin çıkarıldığı yerlerde izler var.
You celebrate pop stars while ignoring corrupt politicians.
Politikacıların yozlaşmışlığını görmezden gelirken pop starları göklere çıkarıyorsunuz.
Whatever happens tonight, I remain as confused as ever.
Bu gece ne olursa olsun, kafa karışıklığım devam edecek.
Including the shooting we heard at the crime scene, we've already had five incidents involving weapons and two assaults.
Suç mahallinde duyduğumuz çatışma da dahil, elimizde zaten silahların karıştığı beş olay ve iki saldırı var.
Before my jealous wife rolls over in bed and finds me gone.
Kıskanç karım yatakta dönüp yanında olmadığımı görmeden önce.
You know, the one who told my wife that it was okay to drop her seizure meds.
Karıma nöbet ilaçlarını bırakmasında sorun olmadığını söyleyenden.
Of the cases of infidelity involving a synthetic, 66 % of respondents reported that a primary obstacle to reconciliation was an imbalance in the perceived impact and meaning of the act, or acts, of infidelity.
Bir sentetiğin karışmış olduğu ihanet suçlarında muhatapların % 66'sının uzlaşmasına başlıca engel sebebin, ihanet hareketinin ya da hareketlerinin yarattığı etkiyi algılayamaması oldugu belirtilmiştir.
We know you're confused but we'll help you.
Kafanın karıştığını biliyoruz ama sana yardımcı olacağız.
His wife left him out of frustration.
Karısı onu hayal kırıklığına uğrattı.
Reports even indicate one of his personalities is an amalgam of the various animals in the Philadelphia Zoo where he worked.
Aldığımız bilgiye göre kişiliklerinden bir tanesi çalıştığı yer olan Philadelphia Hayvanat Bahçesi'ndeki hayvanların bir karışımıymış.
Served out a year's suspension handed out by the Victorian Racing Club for being involved in a substitution scam in Camperdown.
Camperdown'daki yedek at sahtekârlığına karıştığı için Victoria Yarış Kulübünce bir yıl uzaklaştırma aldı.
I woke up and went to check on my wife. Oh, God.
Uyanıp karıma bakmaya gıttım.
You seriously don't think this man murdered his wife?
Cıdden karısını öldürmedığını mı düşünüyorsunuz?
I said Daniel didn't stab his wife.
Danıel'ın karısını bıçaklamadığını söyledım.
I don't see Daniel stabbing his wife to death with his children only a few feet away.
Çocukları bırkaç metre ötedeyken Danıel'ın karısını bıçakladığını görmüyorum.
Durant has been taking advantage of the government's offer to fund railroad construction by drastically overcharging for supplies and labor.
Durant, kullanılan malzeme ve işçilik miktarını abartarak demiryolu yapımı için hükümetin sağladığı kaynak fırsatını kendi çıkarı için kullanmıştı.
Any respectful man who loves his wife and his children, that's what they're gonna do.
Karısını ve çocuklarını seven saygıdeğer her adam onların yaptığını yapardı.
Uh, then another angel appeared to him and said that Mary had not loved another man -  -  that the child she carried was the Son of God and that he must keep her as his wife.
Sonra başka bir melek daha ona göründü ve Meryem'in başka bir adamı sevmediğini taşıdığı çocuğun Tanrı'nın Oğlu olduğunu ve onu karısı olarak tutmaya devam etmesi gerektiğini söyledi.
The Master's system is more complex than we thought.
Efendi'nin sistemi sandığımızdan daha karışık.
It's all still clean. There's no real proof that you're dirty.
Bu işlere karıştığını gösteren hiçbir şey yok.
It's the phone that called Lobos the day he went missing.
Kayıplara karıştığı gün Lobos'un arandığı telefon.
Wife, come to bed.
Karıcığım yatağa gel.
He's doing good work, but it's as if something is left out of these reports, something he's hiding.
İyi iş çıkarıyor ama bu raporlarda bir şey eksik gibi gözüküyor sakladığı bir şey.
You think I benefit from having my name associated with this butchery?
Adımın bu katliam ile ilişkilendirilmesinden çıkar sağladığımı mı düşünüyorsun?
It smells like there was drinking involved, as well.
Burnuma işin içine içkinin de karıştığına dair kokular geliyor.
You know that he went missing three years ago.
Üç yıI önce kayıplara karıştığını biliyorsunuz.
There was some confusion.
Biraz kafa karışıklığı vardı.
Like the gambling rings you run or the thefts you've been involved with.
İşlettiğin kumarhaneleri, karıştığın hırsızlık olaylarını.
They always fuck shit up.
Her zaman ortalığı karıştırırlar.
They would twinkle with red, blue and yellow light, just as the damned Jesus fish had when it pulled him out of the fog and into hell.
Şu İsa'nın, lanet balığı denizden çıkarıp cehenneme yolladığında ortaya çıkan kırmızı, mavi ve sarı ışıklardan koyabilirim.
It's not about your parents, but we have identified three other kidnappings by the same group.
Ailenle ilgili değil, ama aynı grubun karıştığı üç kaçırılma vakası daha bulduk.
I've obviously wandered into something here.
Bir meseleye adımın karıştığı açık.
It made a creaky noise when it moved.
Oynayınca gıcırtı çıkarırdı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]