English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / G5

G5 translate Turkish

46 parallel translation
- Tell me something. I'm having trouble with my G5.
- Söylesene, G5'imde bir sorun var.
Intercept at G5.
G5'te önlerini kesin!
Oh, Jer do you know anything about flying a G5?
Oh, Jer G - 5 ile nasıI uçulur bilir misin?
I bet Black Hack can get us a deal on this G5.
Şu G5 için Kara Aygır bize bir şeyler ayarlayabilir.
- No, Vince, G5's whisper quiet.
- Hayır Vince G5'ler çok sessizdir.
Ken Lay walks in Jeff Skilling's office holding up fabric swatches for the new G5 45 million dollar corporate jet he wanted to buy.
Ken Lay Jeff Skilling ` in ofisine girdi ve almayı düşündüğü yeni 45 milyon dolarlık G5 şirket jetinin döşemesi için kumaş örnekleri getirdi.
Ken Lay walks in Jeff Skilling's office holding up fabric swatches for the new G5 45 million dollar corporate jet he wanted to buy.
Ken Lay Jeff Skilling in ofisine girdi ve. ... almayı düşündüğü yeni 45 milyon dolarlık G5... şirket jetinin döşemesi için kumaş örnekleri getirdi.
Hey, this is the G5 dual 2.3 with a one-gig ram upgrade.
Çift 2.3 GHz işlemcili ve 1GB RAM eklenmiş G5.
There'll be big, scary changes and then, "Oh, Dr. Cameron, we should have dinner to discuss your future on my G5 private jet." Come on.
Büyük ve korkunç değişikliklerden sonra, " Dr. Cameron, geleceğinizi özel G-5 jetimde tartışmak için akşam yemeğine ne dersiniz?
This morning, she boarded her husband's g5.
Bu sabah kocasının özel uçağına bindi.
- Is it a g5?
- G5 mi?
If he's got a girlfriend, he'll dump her, and if he's out of town, he'llcharter a g5 and fly home. Make it happen. do you like it?
Eğer kız arkadaşı varsa, terkedecek, ve eğer şehir dışındaysa, hemen eve dönücek olmasını sağlayın.
I'm Doing 600 Miles An Hour In A G5 - - Practically The Speed Of Sound.
Şu anda saatte 600 mil yapıyorum Bu hemen hemen ışık hızı.
- Now, why do you call it the G5?
- Neden ona G5 diyorsun?
But Not Enough To Turn The G5 Around?
- Ama G5'i geri döndürmek için yeterli değildi.
Luckily daddy didn't need the g5.
Şansıma babamın özel jete ihtiyacı yoktu.
Yeah, right now they're on my father-in-law's G5.
Kayınpederimin G-5'iyle dolaşıyorlar.
What does it cost not to lease the G5? Ever think about that?
Peki farklı bir yol izleyecek olursak?
- Did you work out the G5?
- G5 üzerinde çalıştın mı?
'Cause I'm talking G5 for the Pecker.
Çünkü Pecker'a özel jetten bahsediyorum.
You want me to let my client of 15 years, one of my best friends, die in the jungle, alone, for some money and a G5?
15 yıllık müşterimi, en iyi dostlarımdan birini, para ve özel bir jet için ormanda ölüme terk etmemi mi istiyorsun?
A G5 airplane?
Bir G5 uçağı için mi?
It's not exactly fireworks over the eiffel tower or a g5.
Eiffel kulesinin üstünden yapılan havai fişek gösteri ya da g5 gibi değil.
He's trying to get a favor with the fbi To borrow their g5.
FBI'dan bir iyilik isteyip onların G5 ekibini çağıracak.
That means we're gonna get, like, an infinity pool or a helicopter or, like, a... No, a G5.
Yani şimdi sonsuzluk havuzu gibi bir şey alacağız ya da helikopter, belki de yok yok G-5.
We're getting a G5.
G-5 alacağız.
You'll be cleared to a higher level :
Yüksek seviye : G5'e kadar yetkiniz olacak.
Ever fly in a G5?
Hiç G5'e bindin mi?
It's a G5 with 15 empty seats and a full bar.
Full barı ve 15 boş koltuğu bulunan bir G5 ten söz ediyorum.
Came in their own G5, just like Oprah has.
Kendi G5'leriyle geldiler, tıpkı Oprah gibi.
- G5, yeah?
- G5, öyle mi?
The G5 jet is on its way.
G5 jet yolda.
The G5 is the only way out.
G5 tek çıkış yolu.
I love a G5.
Özel jetlere bayılıyorum.
Flew back on his G5 that night.
G5 ile o akşam dönmüş.
For a while, it was all rides in the G5, steak dinner, steak dinner.
Bir süreliğine lüks arabaları sürüyor lüks yemekler yiyordum. Aile gibiydik...
I only bid on it'cause Lorenzo thought it would look great hanging in my G5.
Teklif vermemin tek sebebi Lorenzo'nun koleksiyonumda iyi görüneceğini düşünmesi.
You get any hits?
Hayır, G4 ızgarası temiz, G5'e geçiyorum.
Happy, direct the radar at section G5.
Akçamların olduğu bölgede kal, o adamın babamı gördüğü yerde.
Stay in the area where the white pines stood, where that man saw my father.
Lütfen. G5 akçam bölgesinin içinde. - İşimi yapmama müsaade etmelisin.
G5 is part of the white pine area. - You have to let me do my job.
- Bak John fırtına tepemize geldi gelecek, ve biz hala sonuca varabilmiş değiliz.
It's a G5.
Bu G5.
Queen from G8 to G5.
Vezir D8'den G5'e.
G5.
- Bu arada, fil G5'e.
No, G4 grid is clear, move on to G5.
Happy, radarı bölge G5'e yönelt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]