Gah translate Turkish
352 parallel translation
She can read up to gah, nah, dah, lah, mah, bah, sah.
Bazı harfleri tanıyor.
- Gah!
- Yeh!
Gah... You, go and get me some hot water, eh? And a towel and soap.
Sen, bana sıcak su havlu ve sabun getir, tamam mı?
Ah! Gah!
Sıcak salam, tamam mı?
- I said I am not gonna ask her. - Gah!
Sana, ondan izin almayacağım dedim.
ROBOTS :
Oo-gah!
Oo-gah! Oo-gah!
Oo-gah!
Oo-gah!
Oo-gah!
- Hey, Dad. Can I have some money for a panda cone? - Gah!
Baba, panda dondurması için para verir misin?
Gah!
Başlayalım.
Gah!
Gah!
It's more masculine, which, quite frankly, is surprising, considering the source, but make no mistake, oh, just equally annoying.
"ooh-gah-ooh-gah-ooh-gah" diye çıkıyor. Daha erkeksi gibi ki şöyle bir bakınca kaynağı çok şaşırtıcı fakat hataya düşmeyin sadece eşit derecede sinir bozucu.
Gah! Those are definitely broken!
Bunlar kesinlikle kırıldı!
However, we also Cannot be a country
Birbirlerinden nefret ederler! Gah, neden?
We can cover that black eye up with some cream base, and the coat and pants we'll bleach with an acid wash for a fun, vintage look.
Morarmış gözünü kapatıcı kremle düzeltebiliriz, ve ceketini, pantalonunu da değiştirip parlak asitle temizlendiğinde harika eğlenceli görüneceksin. Gah!
Gah, this tastes awful!
Çok kötü be! İnsanı uyandırmaya gelince buz gibi bir kutu kahve gibisi yok.
Gah!
Allahım.
But I become "jah-soo-suhng-gah," the boss.
Ama "jah-soo-suhng-gah", yani patron oldum.
Gah, I just don't get it.
Anlayamıyorum.
Gah-damn!
Lanet olsun!
- Gah!
Off!
Gah!
Ahh!
So, what is gnocchi?
Peki, bu gah-nochi nasıl bir şey?
Gah, I'm doing it.
Başarıyorum.
dude! gah!
Dostum!
Gah, I'm yours. I'm yours, heart and soul.
Seninim, bütün ruhum ve kâlbimle seninim!
- Gah...
- Gah...
Gah! Why is it that the first face I see is not only the handsomest face in this room but also the very face I came here to talk to?
Neden gördüğüm ilk yüz bana bu odadaki en yakışıklı kişinin yüzü gibi geldi.
Tom Kai Gah.
Tom Kai Gah.
I mean, gah-ah-hah!
Yani, gah-ah-hah!
Fry, gah! I'm Kiff's fonfon ru.
Fry, ben Kif'in fanfan ru'suyum.
# Goo-goo, gah-gah #
Değil mi bebeğim?
- Gah!
Aah!
I can't manage to walk straight with these shoes - Gah!
Bu ayakkabılarla adım atmak çok zor.
Gah!
Tanrım!
- [imitates popeye] ah gah gah gah gah gah! - that being said- - - gah gah gah!
O yüzden...
Gah.
Peh...
A doctor at ISAF's hospital in Lashkar Gah
ISAF'ın Lashkar Gah'daki hastanesinde görevli bir doktor.
I'm Myun Gah, nice to meet you.
Ben, Myungah. Tanıştığımıza sevindim.
There were a few brokers like that just up to a little bit ago, but now, there is one person left, Myun Gah, a person living in Yeon Gil ( Yanji ).
Kısa süre öncesine kadar bunun gibi birkaç aracı vardı ama şimdi... n... sadece bir kişi, Yeon-gil'de yaşayan biri, Myun Gah kaldı.
Which means he was smuggled in. And if he was smuggled, The chance that Myun Gah sent him, is 100 %.
Bu da kaçak olarak sokulduğu anlamına geliyor ve kaçak olarak sokulduysa, onu % 100 Myun Gah göndermiştir.
Oh, I'm Myun Gah, From Yeon Gil ( Yanji ), you know me..
Ben, Myun Gah Yeon Gil'den, beni tanırsınız...
I'm Myun Gah.
Ben, Myun Gah.
Gah, I tell you what, he is going to be raving about your script in exactly the same way. Hmm?
Bence senin senaryona da aynı şekilde hayran kalacaktır.
And just open your mouth and tell me what's wrong? Gah!
Aaa!
Gah!
- Tanrım, umarım.
Di-ga gah! I don't understand what they're saying.
Ne dediklerini anlamıyorum.
Gah!
Sen Kahraman Kensei misin?
Gah!
- Tanrım.
Gah...! Whoa! Come on, you guys, do it with me!
Hadi beyler, benimle beraber.
I was wondering if you could make this melon split open for me.
Gah! Bu iyi bir fikir değil.