English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gangrene

Gangrene translate Turkish

232 parallel translation
It's gangrene.
Kangren.
Come see a gangrene case that's quite a sight.
Gel de bir kangren vakasını bak, çok az ümit var.
Gangrene? - Ja, Gangrene.
Kangren mi?
Perhaps the gangrene isn't legal, either, but it's there!
Belki bu kangren de yasadışıdır ama olmuş işte.
Soon gangrene will set in, in those fingers.
On saniye daha sıkarsan parmaklarım kangren olacak.
Dr. Chung thinks gangrene has set in.
Doktor Chang kangren başladı diyor.
It'll have to hurt, you'll have to take it... unless you want to take a chance of gangrene setting in.
Acısın daha iyi, dişinizi sıkın. Yoksa bacağınız kangren olabilir.
As soon as I can get close enough, I'll give him a shot of tetanus-gas gangrene antitoxin.
- Anladım. Yeterince yaklaşır yaklaşmaz kangrene karşı tetanoz aşısı yapacağım.
With gangrene, what proof do you need to operate?
Kangreni ameliyat etmek için ne kanıt istersiniz?
Gangrene is fact.
Kangren bir gerçektir.
But if my arm were gangrene, I'd cut it off.
Ama kolumda kangren varsa, kesip atardım.
For some time I had feared whether gangrene would set in.
Bir süre kangren olup olmayacağından korktum.
Your brother nearly died of gangrene in a Yankee prison.
Kardeşin bir Yanki hapishanesinde az kalsın kangrenden ölüyordu.
They died of malaria, dysentery, beri-beri, gangrene.
Öldüler sıtma, dizanteri, beriberi ve kangrenden.
It's gangrene, sir.
Kangren, efendim.
That's gangrene!
Kangren olmuş!
Too weary, all have lain down, from the Seine to the Rhine... as gangrene flowers among the slain.
Yorgunluktan yatıyorlar Ren ile Sen arasında Kangren olmuş çiçekler maktulün arasında
I've got gangrene.
Kangren olmuş.
He's got gangrene.
Kangren oldu.
You know, I could get gangrene and die.
Kangren olup ölebilirim, biliyormusun.
Sergeant, gangrene is eating my leg away, not my eyes.
Kangren ayağımı yiyip bitiriyor, gözlerimi değil, çavuş.
I don't get out of this chair, gangrene is gonna set in.
Buradan bir an önce kalkmazsam kangren olacağım.
Charlotte smelt the dead's gangrene...
Ceset koktu burnuna...
Not against the stove, because of gangrene!
Sobaya yaklaştırmayın. Kangren olabilir.
Turned out he had gangrene so they cut it off.
Kangrene dönüşmüş ve bacağını kesmişler.
And 3 years later, he died of gangrene.
Akılsızca göz ardı etmiş ve üç yıl sonra ölmüş... Kangren.
The original sin of the first Spanish republic was to attempt to cure the Establishment gangrene with speeches
İlk İspanyol Cumhuriyetinin birincil günahı kurumlardaki kangreni konuşmalarla tedavi etmeye çalışmasıydı.
There's no death worse than one from gangrene... and I cannot let him die... inch-by-inch in screaming agony.
Kangrenden ölmek kadar kötüsü yoktur ve onun acı içinde kıvranarak milim milim ölmesine izin veremem.
Wait, here, in the hospital, Bob St. Clare gets gangrene, they amputate his leg, but it`s too late.
Bekle, burada, hastanede, Bob St. Clare kangren oluyor, bacağını kesiyorlar fakat, artık çok geç.
I will cut off the gangrene arm.
Kangren olmuş kolumu keseceğim.
The wound is infected with gangrene reply.
Yarası şu an kangren olmak üzere.
Gas gangrene?
Gazlı Kangren mi?
That means no gangrene.
Kangren olmadıklarını gösterir.
- Gangrene doesn't hurt?
- Kangrense acımaz mı?
- No, gangrene smells.
- Hayır, kangren kokar.
- Gangrene.
- Kangren.
They grow in the flesh causing gangrene.
İçeride büyürler ve kangrene sebep olabilirler.
That's right. Sew your leg up unless you prefer to get gangrene?
Evet yaranı dikeceğim tabi kangren olmasını istemiyorsan?
Will you let go of my arm before I get gangrene!
Kangren olmadan kolumu bırakır mısın!
Then cut her leg off saying she had gangrene, to make him feel guilty.
Sonra da adamin kendini suçlu hissetmesi için kangren oldugunu söyleyerek bir bacagini kestirdi.
When a nation has gangrene, there's no place for sentimentality.
Ve bir ülke kangrenken duygusal davranılmaz.
If you don't, gangrene will set in.
Eğer yapmazsan, kangren olur.
Well, I saw this horse, Gangrene, running in the third race today.
Bugün üçüncü yarışta Kangren Yeşili adında bir at koşuyordu.
Oh, it smells like gangrene.
Kangren gibi kokuyor!
Someone's got gangrene in here. Who is it?
Burada biri kangren olmuş ama kim?
Well, that's not going to stop the gangrene, is it?
Bu kangrene sor vermez ki. Değil mi ama?
Once gangrene takes hold...
Kangren ortaya çıktı mı...
Has one of you got gangrene'cause it's really bugging me over here.
Aranızda kangren biri mi var? Beni rahatsız ediyor da!
Fettuccini and gangrene, they smell pretty similar.
Fetuçini ile kangren kokusu birbirine benzer.
It's not gangrene, it's your fettuccine.
Kangren değilmiş, sizin fetuçiniymiş.
And he began to have gangrene.
Ona pek fazla şans tanımadım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]