English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Garak

Garak translate Turkish

341 parallel translation
Where is the proof that you came back from outer space, and didn't sell the violin as Professor Rogozin alleges, and spent all this time at a disco in Gagry?
Kanıt nerede, kozmosdan geldiğinize dair. Professor Rogozin'in iddia ettiği gibi kemanı satmamışsın, ve bunca zaman boyunca Garak'ta bir gece klubünde miydiniz?
We saw her last night burning leaves for warmth in your driveway.
Dün gece garak yolunda ısınmak için yaprak yakarken gördük.
Yes. And you're drinking Rokassa juice, Garak.
Sen de Rokasa suyu içiyorsun, değil mi Garak.
- Plain, simple Garak?
- Sade, basit biri misin, Garak?
Garak the tailor was attacked.
Acayip bir şey oldu. Terzi Garak saldırıya uğradı.
Then why would this boy attack Garak?
Öyleyse bu çocuk zavallı Garak'a neden saldırdı?
Has this Garak filed a complaint?
Bu Garak suç duyurusunda bulundu mu?
Garak was being friendly.
Garak sadece dost olmaya çalışıyordu.
Your old friend, Garak.
Eski dostun, Garak.
Perhaps you should remind my old friend Garak that the Bajor withdrawal was a decision made by the civilian leaders, one which I opposed.
Peki o zaman, belki de eski dostum Garak'a benim karşı çıktığım.. ... Bajor'dan geri çekilme kararının siviller tarafından verildiğini hatırlatman iyi olur.
I have Garak.
- Garak var. - Garak.
So you deduced that Garak thinks Dukat is lying about something and you interrupted my conversation to confront him about whatever that might be?
Yani, emin olmadığın bir şey hakkında Dukat'ın yalan söylediğine inandığı sonucuna vardın ve o her ne ise Garak'la yüzleşmek için benim konuşmamı kesecek kadar ileri gittin.
Why would Garak want to undermine Gul Dukat?
Neden Garak Gul Dukat'ın kuyusunu kazmak istiyor?
I'd like to ask Garak about this.
Bunu kendim Garak'a sormak istiyorum.
It's Garak, sir.
Garak, efendim.
Garak must have heard about Pa'Dar.
Garak beni uyandırmadan önce Pa'Dar'ı duymuş olmalı.
I underestimate you, Garak.
Hala seni ciddiye almıyorum, Garak.
But you play the game, Garak.
Fakat oyun oynuyorsun değil mi, Garak.
Dr Bashir and Garak continue to search the adoption files.
Dr. Bashir ile Garak evlatlık edinme dosyalarını incelemeye devam ediyorlar.
There's one more question I haven't figured out, Garak.
Fakat, anlayamadığım bir soru daha var, Garak.
My name is Garak.
Benim adım Garak.
You're very kind, Mr Garak.
Çok naziksiniz, Mr Garak.
It's just Garak.
Sadece Garak.
Plain, simple Garak.
Sade, basit Garak.
- Garak, the Cardassian.
- Cardasyalı Garak.
- We don't know Garak's a spy, Doctor.
- Garak'ın casus olduğunu bilmiyoruz Doktor.
How are you this evening, Mr Garak?
Bu akşam nasılsınız Bay Garak?
Just plain, simple Garak, you said.
Sadece sade, basit Garak, demiştiniz.
You are the clothier, Garak?
Elbise satıcısı Garak sen misin?
It's about Garak, the Cardassian.
Cardasyalı Garak hakkında.
Computer, access code : Garak 1359.
Bilgisayar erişim şifresi Garak 1359.
Garak, do you know a way we can stop this neurocine gas?
Garak, gazı durdurmanın bir yolunu biliyor musun?
What are you trying to do, Garak? Get us all killed?
Hepimizi öldürmeye mi çalışıyorsun?
You, Garak.
Sensin Garak.
Garak, groveling in a corner.
Garak, yerde köşe kapmaca oynuyor.
But believe me, Garak, that time is coming.
İnan bana, Garak, çok yakında.
Garak!
Garak!
Garak. This isn't helping.
- Garak, bu gereksiz.
- Garak!
- Garak!
- Yes, my name is Garak.
- Evet, adım Garak.
You have made a career out of setting examples, Garak.
Kariyerini ibretlik olsun diye kişileri idam ederek yaptın Garak.
Unlike my first officer, Mr Garak, I have no taste for violence.
İkinci kaptanımın Bay Garak'ın aksine,... şiddetten zevk almam.
Mr Garak!
Bay Garak!
What can I get you?
Bay Garak, bugün size ne vereyim?
Intendant, Garak is here with the prisoner.
Yönetici, Garak tutukluyla birlikte burada.
What are you doing in my quarters?
Odamda ne işin var, Garak?
Garak is planning to kill her.
Garak onu öldürmeyi planlıyor.
He's been trying to kill her since he got here.
Garak buraya geldiği günden beri onu öldürmeye çalışıyor.
They've pushed earth all around the outside.
Evin etrafına toprak yığarak kapamışlar.
In amassing these funds, this war chest, this unholy war chest...
Bu fonları yığarak, bu kutsal olmayan savaşın göğsünde...
Garak!
- Garak!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]