Garance translate Turkish
55 parallel translation
- They call me Garance.
- Bana Garance derler.
Garance.
Garance.
Don't smile, Garance.
Gülme, Garance.
Not even you, Garance.
Seni bile, Garance.
Why India?
Neden Hindistan, Garance?
Garance, do you love me?
Garance, sen de beni seviyor musun?
You're drenched, Garance.
Sırılsıklam oldun, Garance.
But I love you, Garance.
Ama seni seviyorum, Garance.
Garance, you don't realize I want you to love me the way I love you.
Garance, seni sevdiğim gibi senin de beni sevmeni istediğimin farkında değil misin?
Poor Garance.
Zavallı Garance.
Garance, sweet nightingale, where have you been?
Garance, tatlı bülbülüm, nerelerdeydin?
Are you not happy with me, Garance?
Benimle mutlu değil misin, Garance?
Mademoiselle Garance, someone insists on seeing you.
Matmazel Garance, sizi görmek için ısrar eden biri var.
It's true, Garance, I think of it sometimes.
Doğru, Garance, arasıra bunu düşünüyorum.
Recommended by Mlle Garance, oddly.
Garip bir şekilde, Matmazel Garance tavsiye etti.
You say this "Mr Forestier" knew Mademoiselle Garance?
Şu "Bay Forestier" in, Matmazel Garance'ı tanıdığını mı söylüyorsunuz?
But when I asked Mademoiselle Garance, she said, "Don't know any Forestier!"
Ama Matmazel Garance'a sorduğumda "Forster adında birini tanımıyorum." dedi.
But others call me Garance.
Ama diğerleri bana Garance der.
" The mime Baptiste Deburau passionately loves an actress named Garance.
Mim oyuncusu Baptiste Deburau, Garance isimli aktrise tutkuyla aşık olur.
Instead, she becomes the mistress of the actor Fré
Garance, onun yerine aktör Frederick Lemaitre'nin kapatması olur.
But when wrongly accused of taking part in a robbery attempt by her friend Lacenaire, Garance holds out the count's card to the astonished police. "
Fakat Garance, dostu Lacenaire'in yaptığı bir soygun teşebbüsü neticesinde yanlışlıkla suçlanınca şaşkınlık içindeki polise Kont'un kartını uzatır.
Garance!
Garance?
Why the "sir," Garance?
Ama bu resmiyet nedir, Garance?
Neither have you, Madame Garance.
Sen de öyle, Madam Garance.
Do you realize, Garance?
Farkında mısın, Garance?
Thank you, Garance.
Teşekkür ederim, Garance.
Well, Garance?
Ee, Garance?
Garance is back.
Garance döndü.
Garance!
Garance!
That woman is Garance.
O kadın Garance.
Good evening, Garance.
İyi akşamlar, Garance.
Feelings, Garance, in an affair of honor!
Duygular, Garance! Şeref meselesiydi!
- Don't torment me, Garance.
- Bana eziyet etme, Garance.
Stop it, Garance.
Kes şunu, Garance.
You haven't changed either, Garance.
Sen de değişmemişsin, Garance.
You were right, Garance.
Haklıymışsın, Garance.
It's you I love, Garance!
Sevdiğim sensin, Garance!
What could come my way, Garance?
Karşıma ne çıkabilir ki, Garance?
You've met Garance?
Garance ile tanıştın mı?
Garance loves the lipopotamite.
- Kızım hipopotamı çok seviyorum. - Hipopotam...
by the way, Garance wants to organise a little celebration after the ceremony what ceremony?
Seremoniden sonra ufak bir kutlama düzenleriz? - Hangi seremoniden sonra?
now you understand. you see, Garance is not so stupid what happened?
Tamam, bu kadar yeter. Gördüğünüz gibi Garance çok da iyi kız değildir. - N'oluyor?
you'll need to play the last part with Garance
Aynı zamanda, son bir saptırma için de bir göreviniz olacak.
Messieur Garance will you marry me - you'll have to ask my husband.
Rahatsız ediyor muyum? Benimle evlenir misin? - Kocama sormam gerek.
This is a Cotes du Rhone Domaine Rouge Garance.
Burası Cotes du Rhone Domaine Rouge Garance.
Call me Garance.
Bana Garance deyin.
And when he is in love, he paints Garance.
Aşık olduğunda Garance'ı çiziyor.
Even if it's not her he is in love with, he still paints Garance.
Aşık olduğu kişi o olmasa da Garance'ı çiziyor.
You love Garance.
Garance'ı seviyorsun.
Beware!
- Garance, maça as oynanır mı hiç?
Michel is the father of Garance.
Babasını aşmaya çalışmak benim için asıl mesele.