Garber translate Turkish
243 parallel translation
- Hey, Garber.
- Hey Garber.
Shelley, have you seen Lieutenant Garber?
Shelley, Teğmen Garber'i gördün mü?
Gentlemen, I'd like you to meet Lieutenant Zachary Garber of our own New York Transit Authority Police.
Baylar, sizi New York Ulaşım Kontrol Polis Departmanından... Teğmen Zachary Garber ile tanıştırmaktan mutluluk
- Garber, what's the matter with you?
Sora size sınav yapacağım.
Don't worry.
- Garber, senin sorunun ne?
Don't bug me, Garber.
Benimle uğraşma Garber.
It is all right, Lieutenant Garber.
Sorun değil, Teğmen Garber.
Garber to Patrone.
Garber'dan Patrone'ye.
Garber to Patrone.
Garber'dan Patrone'ye
This is Lieutenant Zachary Garber of the Transit Police.
- Ben Teğmen Zachary Garber Ulaşım Kontrol Polisi.
- Garber?
- Garber!
Garber?
Garber!
- I read you, Garber.
- Sizi duydum, Garber.
Garber.
Garber.
Come in, Garber.
Cevap ver, Garber.
- This is Garber.
- Ben Garber.
Pelham One Two Three, this is Garber.
Pelham 1-2-3, ben Garber.
Garber, this is Pelham One Two Three.
Garber, burası Pelham 1-2-3.
All right, Garber.
Pekalâ Garber.
Good work, Garber.
İyi iş, Garber.
Are you still there, Garber?
Halâ orda mısın Garber?
This is Garber.
Ben Garber.
Come in, Garber.
Cevap ver Garber.
I'll talk to Garber.
Ben Garber'la konuşacağım.
Do you read me, Garber?
Beni duyuyor musun, Garber?
I emphasise green, Garber.
'Yeşil'in altını çiziyorum Garber.
Garber, you see about restoring'the power.
Garber, sen elektriğin tamiriyle ilgilen.
Hey, Garber, what's goin'on?
Hey, Garber, neler oluyor?
Garber?
Garber?
This is Garber.
Ben, Garber.
Yeah, Rico, this is Garber.
Evet, Rico. Ben Garber.
- What happened to Garber?
- Garber'a ne oldu?
- You better be right about this, Garber.
- Bu konuda yanılmıyor olsan iyi olur, Garber.
- Lieutenant Garber?
- Teğmen Garber?
This is Lieutenant Garber.
Bu, Teğmen Garber.
- Garber speaking.
Ben Garber.
- I'm Len Garber, your lawyer.
- Ben Len Garber, avukatınız.
Mr. Len Garber, please.
Bay Len Garber lütfen.
Those pictures we took of Garber... catching lobster outside the restricted area...
Garber'ın yasak bölgede ıstakoz avlarken çektiğimiz fotoğrafları...
Garber, you're on my dock.
Garber, benim iskelemdesin.
When we stop you, Garber, we're gonna do it legal.
Seni yasal yoldan durduracağız Garber.
Listen, Garber, we work hard for our money, so why don't you take a walk?
Dinle Garber, para kazanmak için çok çalışıyoruz, bu yüzden çek git!
Yeah, Garber and his animals came out to our boat and tore it all up.
Evet, Garber ve hayvanları gelip teknemizi parçaladı.
You're afraid of Garber.
Garber'dan korkuyorsun.
And as soon as Garber's done ripping off this place... he'll just slither up the coast in his fancy boats... and wreck someplace else where people have fished for a generation.
Evet ve Garber burayı yağmalamayı bitirince... Havalı tekneleriyle kıyıda dolaşıp balık yuvalarını mahvediyor.
DOUG : Garber isn't gonna leave anything.
Garber hiçbir şey bırakmıyor.
If the working people don't pay Garber, he breaks their arms.
Çalışanlar Garber'a ödeme yapmazsa, kollarını kırıyor.
I can't figure out why some of the people around here... don't help you take the bend out of Garber's hook a little.
Neden buradaki insanların Garber'ın kancasından kurtulmanıza yardım etmediğini anlayamıyorum.
I want to stop Garber... but I don't want to lose my family in the process.
Garber'ı durdurmak istiyorum ama bunu yaparken ailemi kaybetmek istemiyorum.
And we'll do it to Garber.
Bunu Garber'a yaparız.
Guys like Garber attract us.
Garber gibi adamlar bizi tahrik eder.