Gardeners translate Turkish
166 parallel translation
- No gardeners.
- Bahçıvanlar yok.
There were gardeners to take care of the gardens and a tree surgeon on a retainer.
Bahçelere bakan bahçıvanlar..... ve bir ağaç uzmanı vardı.
And it was I who had been chosen from amongst all the gardeners in England.
Ve İngiltere'deki bütün bahçivanların içinden seçilen bendim.
Yes, I know, but good gardeners are awfully difficult to come by, you know.
Evet ama iyi bir bahçıvan bulmak çok zor.
They talk of people as gardeners talk of leaves for burning.
Yakılacak yapraklardan bahseden bahçıvanlar gibi bahsediyor onlar insanlardan.
We hoped Jimmy would take after him. But there's been little evidence. Good gardeners are hard to come by.
Jimmy'den de aynısını umut ediyoruz, ama şimdiye dek boşuna, fakat iyi bahçıvan bulmak zor.
I'll call one of the gardeners and ask him to take it.
Bahçıvanlardan birini çağırıp, götürmesini isteyeceğim.
The gardeners all complained last year.
Bahçıvanlar geçen yıl senin bitkileri mahvetmenden şikayetçilerdi.
One day, I took a look at my $ 150,000 house... and the three cars in the garage and the swimming pool and the gardeners, and I asked myself, "Why?"
Bir gün, 150 bin dolarlık evime garajdaki üç arabaya, yüzme havuzuna ve bahçıvanlara şöyle bir baktım ve "Neden?" diye sordum kendime.
The Wax Doors and Gardeners?
Ağda kapılar ve Bahçıvanlar?
How are the Gardeners this morning?
Bu sabah Gardenerlar ne durumda?
The Gardeners and the Redferns want to go, too.
Gardenerlar ve Redfernler de gitmek istiyor.
Oh, cook's helpers, upstairs maids, downstairs maids, volanca and medical staff, gardeners, grooms, et cetera, et cetera.
- Zeffa, sevdim. Aşçı yardımcıları, hizmetçiler, kat hizmetçileri, oda hizmetçileri, sağlık elemanları, bahçevanlar, çobanlar, vs...
- That's why gardeners hate them so much.
Yani bahçıvanlar onlardan nefret eder.
But from what I hear, all his friends are gardeners.
Ama duyduğuma göre bütün arkadaşları bahçıvanmış.
They don't want strikes by the janitors or gardeners.
Hademelerin ya da bahçıvanların grev yapmasını istemezler.
Now you say the first manifestations of your illness... have been the fear of hamburger and gardeners.
Rahatsızlığınızın ilk belirtilerinin, hamburger ve bahçıvanlardan korkmak olarak ortaya çıktığını belirtiyorsunuz.
- Gardeners are so weird.
Bahçıvanlar tuhaf oluyor.
And now those same weeds have choked one of his own gardeners, his chief gardener.
Şimdi aynı otlar kendi bahçıvanlarını biçti.
He was MacAlister, the chief of the gardeners, who contracted it.
Onu baş bahçıvan MacAlister işe aldı.
Add new- - With Colossal Grow your lawn will never be thicker. Professional gardeners are buying Colossal Grow and doubling their- -
Muhteşem büyüme ile, saçlarınız beklenmedik kalınlığa ulaşacak.
Gardeners that I have called, they said they can not do anything.
Bir bahçıvan çağırdım, onlara bir şey yapamayız dediler.
I haven't spoken to the gardeners.
Bahçıvanlarla konuşmadım.
Boatmen to tend the boats and six crews of gardeners - two for the solarium, the rest for the grounds and a tree surgeon on retainer.
Kayıklara bakan kayıkçılar, altı bahçıvan ekibi, solaryumda iki kişi, ötekiler de arazi için ve bir ağaç cerrahı.
He was sort of known around the house As the king of amateur gardeners.
Kendisi bizim evde amatör bahçıvanların kralı olarak tanınırdı!
There is no ancient gentlemen but gardeners, ditchers, and grave-makers.
Aslında en eski soylular bizleriz. Bahçe kazanlar, kuyu kazanlar, mezar kazanlar.
We are gardeners, sir.
Biz bahçıvanız, efendim.
After careful consideration of the bids from a number of gardeners, we have decided to go with Jordan Landscaping.
Bahçıvanların sunduğu öneriler dikkatlice incelendi. Ürdün bahçe mimarisine karar verdik.
I'm running a background check on the support staff... private security, gardeners, delivery people, anyone who had access.
Destek birimine geçmiş girişleri inceletiyorum... özel güvenlik, bahçıvanlar, postacılar, giriş yapan herkesi.
Yeah, and talk to the gardeners about the weeds.
Evet, ve yabani otlar hakkında bahçıvanla konuş.
Your boyfriends are like gardeners, and you're sort of like...
- Sevgilen bahçıvan, sense...
there. for gardeners'hands.
İşte, bahçıvanın elleri için.
even gardeners picking leaves in parks, they contribute to nature's balance.
Parktaki yaprakları toplayan bahçıvanlar bile doğanın dengesine katkıda bulunurlar.
- I can't be looking at gardeners.
Ben eyliyim! Bahçıvanlara o gözle bakmamalıyım.
We're gardeners for three generations.
Üç nesildir bahçıvanlık yaparız.
I want to interview everybody that works here - the whole staff - the butlers, the gardeners, everybody.
Burada çalışan herkesle... tüm personelle-görüşmek istiyorum. hizmetçiler, bahçıvanlar, herkes.
We lived right behind the Thurman Public Rose Garden in the house where they used to keep the gardeners back in the fifties.
Thurman Halk Gül Bahçesi'nin tam arkasında yaşıyorduk, ellili yıllarda bahçe bakıcılarının kaldığı evlerde.
A mistake is when the gardeners miss trash day... and the barrels are full for a week.
Bahçıvanların çöp gününü karıştırması... ve çöp tenekelerinin bir hafta dolu kalmasıdır.
The Shire must truly be a great realm, Master Gamgee where gardeners are held in high honor.
Shire gerçekten de büyük bir krallık olmalı, Efendi Gamgee bahçıvanları böylesine onur sahibiyse.
Started out as a service for gardeners... till I opened the store about six years ago, and, uh- -
Bahçıvanlara hizmet vermek amacıyla yola çıkıldı... ta ki yaklaşık altı yıl önce dükkanı açana kadar ve, uh...
Got three of those yard people. - Gardeners.
- Üç tane, şey tuttum, bahçeci...
- Gardeners.
- Bahçıvan.
We're gardeners.
Biz bahçıvanız.
This is what gardeners wear.
Bahçıvanlar da bunu giyer.
Visitors often say do we have a team of professional gardeners?
Ziyaretçiler genelde profesyonel bahçıvanlar mı var diye sorar.
- It's a quota thing. We need color on the team, so the brass can feel better... about underpaying their Mexican gardeners.
Ekibe renk gerekiyormuş, o yüzsüzler Meksikalı bahçıvanlarına az para verdikleri için kendilerini kötü hissetmesinler diye.
They met five years ago in a chat room for gardeners.
5 yıl önce internette... chat yaparken tanışmışlar.
A neighbor told me when I was 9 and I ran over his tomato plants. He said all gardeners hate purslane.
9 yaşımdayeken, bir komşum, domateslerinin üstünden koşarak geçtiğimde bütün bahçıvanların semizotundan nefret ettiğini söylemişti.
All for my part, I've always found... that gardeners make excellent witnesses.
Benim açımdan, bahçıvanları her zaman mükemmel bir görgü tanığı olarak bulmuşumdur.
Good morning, Gardeners.
Günaydın Gardeners!
Morning, Gardeners!
Günaydın Gardenerlar. Günaydın!