Garfield translate Turkish
652 parallel translation
Get it and meet me at Venice and Garfield.
Bulun ve benimle Venice-Garfield'da buluşun.
Why Venice and Garfield?
Neden Venice-Garfield dediniz?
Send the following to Venice and Garfield :
Venice-Garfield'a acilen el fenerli, gaz maskeli, göz yaşartıcı bombalı dört ekip gönderin. Bu bir Kod 3 durumudur.
The guy who killed Garfield didn't make it either.
Garfield'i öldüren adam da onu başaramadı.
Garfield 5525.
Garfield 5525.
Like John Garfield in Body And Soul.
Beden ve Ruh'daki John Garfield'a benziyorsunuz.
Exactly. John Garfield.
Kesinlikle, John Garfield.
The immortal words of John Garfield : "Get him in the eyes, get him right in the eyes."
Jerry'ye John Garfield'in ölümsüz sözleri "onu gözlerinden yakala" "tam gözlerinden yakala"
Lana Turner and John Garfield, right?
Lana Turner ve John Garfield, değil mi?
And the exciting appearances of Shelley Duvall, Allen Garfield!
Shelley Duvall ve Allen Garfield de yer alacaklar.
Elliot Garfield, from Chicago!
Chicago'dan Elliot Garfield!
"Garfield brings to Kowalski dimensions even Brando hadn't investigated!"
"Elliot Garfield, Kowalski'ye Brando'nun hayal bile edemeyeceği şeyler kattı."
Elliot Garfield.
- Doğru. Elliot Garfield.
Mr. Garfield, I have a growing daughter inside who won't grow on two hours of sleep a night.
Bay Garfield, içeride büyüme çağında olan bir kızım var. Ve o çocuk gece iki saatlik uykuyla büyüyemez.
You're living here on an Elliot Garfield grant.
Benim müsaademle burada yaşıyorsunuz.
Mr. Garfield?
Bay Garfield?
"Elliot Garfield researched Richard III... "... and discovered him to be England's first...
Richard'ı araştırmış ve onun İngiltere'nin ilk,..
"However, Elliot Garfield... "... made a splendid Wicked Witch of the North. "
"Ancak, Elliot Garfield Kuzey'in Kötü Cadısı'nı nefis oynadı."
"Elliot Garfield was the stinky..."
"Elliot Garfield batırdı."
" But Garfield and Bodine's Richard III gives us less than...
" Ama Elliot Garfield ve Mark Bodine'in 3.
Elliot Garfield is a many-faceted individual.
Elliot Garfield çok yüzlü biridir.
I told the Garfields we'd dine with them tonight.
Garfield'lara, bu akşam yemeğe geliriz dedim.
Very funny, Garfield.
- Ne espri kabiliyetin var, Garfield!
Garfield, we're going to lunch.
Garfield, Brenda ile yemeğe çıkıyorum.
Garfield can't get accredited.
Garfield yeterlilik alamayacak.
I am proud to announce that no other high school in Southern California has more students passing than Garfield High School.
Güney Kaliforniya'da hiçbir okulun Garfield Lisesi'nden daha yüksek bir puan oranı tutturamadığını söylemekten gurur duyuyorum.
"... that all the students were from Garfield High. " You all got this?
"... tüm öğrencilerin Garfield Lisesi'nden olduğu ortaya çıkmıştır. " Buraya kadar anladınız mı?
I'm the A.P. Calculus teacher from Garfield High.
Garfield Lisesi'nde Kalkülüs sınıfının öğretmeniyim.
And you want me to talk to Garfield.
Bir de Garfield'le konuş diyorsun.
Garfield!
Garfield!
- Mr Garfield, there's a man -
- Bay GarfieId, bir adam var
Give meJohn Garfield.
John Garfield'ı tercih ederim.
You can be sure he wouldn't have done that to John Garfield. Correct.
Böyle birşeyi John Garfield'e yapmayacağından emin olun.
As I explained to Lieutenant Garfield someone rang the church bells at 3 in the morning.
Teğmen Garfield'a da açıkladığım gibi, biri sabahın üçünde kilise çanlarını çaldı.
It's Garfield's orders.
Garfield'ın emirleri böyle.
Garfield's got half the division on her trail, on top of the feds who don't wanna lose her father's testimony.
Garfield bölümün yarısıyla onun peşinde, federaller de işin içinde, babasının şahitlik yapmasını kaybetmek istemiyorlar.
Get to work. Garfield, you sweet-talker.
Garfield, seni tatlı dilli şey.
Where would Garfield be?
Görev dışında, değil mi? Muhtemelen Mavis'le yemeğe çıkmıştır.
- Discharged a month ago.
- Muhtemelen Garfield onu çoktan tutuklamıştır.
Garfield, no.
Garfield, hayır.
I've been waiting to speak to your Lieutenant Garfield for two hours.
İki saattir Teğmen Garfield'la konuşmak için bekliyorum.
- Fred Garfield.
- Fred Garfield.
Elliot Garfield.
- Elliot Garfield.
Garfield, cover that head.
- Garfield, kapat şunun üzerini!
I asked Sergeant Garfield at the pistol range if anyone owned a Tokarev on the base.
... var mı? " diye sordum.
- Hey, Barry. - Yeah?
Garfield'a dün gece laboratuvara geri döndüğünü söyledin, değil mi?
You told Garfield you came back to the lab last night, right?
Ben dün gece buradaydım ve seni hiç görmedim.
Oh, my God.
Garfield şu an nerededir?
- Hello? - Sarge, it's Mendez.
Bak, Teğmen Garfield'ı derhal bulmamız gerek dostum.
Look, we gotta find Lieutenant Garfield right away, man.
Alo?
- Garfield probably arrested her by now.
- Çünkü on beş dakika önce adresini aldı.