Gas leak translate Turkish
396 parallel translation
- It must have been a gas leak.
- Gaz kaçağı olmalı.
I thought there had been a gas leak.
- Gaz kaçağı var zannettim.
Maybe there's a gas leak.
Belki de bir gaz sızıntısı olmuştur.
My nose ended up in a gas leak.
Burnuma biraz gaz kaçtı da.
- Major gas leak in the area.
- Büyük bir sızıntı var.
- A gas leak.
- Gaz patlaması.
- A gas leak!
- Gaz patlaması.
The explosion was caused by a gas leak.
Patlamaya neden olan gaz sızıntısıymış.
He's put out a story the bomb in the car was a gas leak.
Arabadaki patlamanın bir benzin kaçağından kaynaklandığı hikayesini uydurmuş.
We can't go looking for a gas leak with a lighted match, can we?
Yanan kibritle gaz kaçağı arayamayız, değil mi?
If the canaries dropped dead... they knew there was a gas leak.
Eğer kanaryalar düşüp ölürse bir gaz kaçağı olduğunu anlarlarmış.
Well, my lab people tell me the evidence shows it might have been a gas leak.
Labaratuardaki adamlarım kanıtların patlamanın gaz kaçağından olabileceğini gösterdiğini söylediler.
I want to report a gas leak.
Gaz sızıntısı ihbarı yapacağım.
I have a gas leak to report
Bir gaz sızıntısı olduğunu rapor etmek istiyorum.
I've got a major gas leak here!
Çok büyük bir gaz kaçağı var burada!
Nothing serious. We have a gas leak under this room.
Ciddi bir şey olmamakla birlikte bu odanın altında bir gaz kaçağı var.
There was a gas leak!
Gaz kaçağı vardı!
A gas leak.
Mazot kaçırıyor.
We suspect a gas leak.
Gaz sızıntısından şüpheleniyoruz.
Surely anyone would have noticed a gas leak... except Aunt Selma.
Gaz sızıntısını herkes fark eder... Selma Hala dışında.
A freight train has derailed, causing a potentially toxic gas leak.
Şşt! Sessiz olun! Eh, afedersiniz, afedersiniz.
You sure you ain't got a gas leak?
Benzin sızıntısı olmadığına emin misin?
- It had to have been a gas leak.
Gaz sızıntısı olmalı.
Hydrazine gas leak.
Hidrozin gaz kaçağı.
Yes... it was a... a gas leak, everyone.
Evet. Evet, gaz sızıntısı, millet. Temiz hava almaya çalışın.
There was a gas leak.
Gaz sızıntısı vardı.
It was a gas leak in his lab.
Labaratuvarında gaz sızıntısı varmış.
- Gas leak?
- Gaz kaçağı mı?
I think there might be a gas leak.
Sanırım bir gaz kaçağı olabilir.
We think a small gas leak may have ignited next door.
Küçük bir gaz kaçağı patlaması olduğunu sanıyoruz.
Why? Is there a gas leak or something?
Gaz falan mı sızıyor?
there was a slow gas leak in the lab.
laboratuarda yavaş bir gaz sızıntısı varmış.
I'm allowed to go into any apartment in which I suspect a gas leak.
Gaz sızıntısından şüphelendiğim her daireye girme hakkım var.
Gas leak!
Benzin sızıyor!
Gas leak.
Gaz kaçağı var.
- You said there was a gas leak.
- Sen gaz sızıntısı var demiştin.
No gas leak. - So now I can heat this up?
- Pekala şimdi ısıtabilir miyim bunu?
- Yeah, got a report about a gas leak.
- Gaz kaçağı ihbarı aldık.
Tell'em the gas leak is fixed.
Gaz kaçağını tamir ettiğinizi söyleyin.
Was it a gas leak?
Gaz sızıntısı mıymış?
- Gas leak.
- Gaz kaçağı var.
- There's a gas leak.
- Gaz kaçağı var.
A gas leak.
Gaz sızıntısı var.
Gas main leak.
Ana gaz borusu sızıntı yapmış.
I ordered more gas, but we didn't know about the leak.
Daha çok gaz vermelerini emrettim, borulardaki kaçağı bilmiyorduk.
Is there a gas leak in here?
Burada gaz sızıntısı filan mı var?
But you don't suspect a gas leak.
Gaz sızıntısı şüphesi yok ki?
Um. uh- - we thought you had a gas leak.
Gaz sızıntın olduğunu düşündük.
Anyway, I guess there was this leak next door of gas or what.
Sanırım bitişiğimizde gaz sızıntısı vardı ve bir patlama oldu.
Army spokesmen blame the blast on a gas leak, although Pentagon sources have not ruled out a terrorist bomb.
Sanki yeni bir güne başlar gibi.
Gas leak.
Gaz kaçağı.