Gasp translate Turkish
1,366 parallel translation
In order to protect the public peace, we charge you with trespassing, theft, violence, assault, possession of illegal firearms and much more.
Toplum huzurunu korumak için, hududu izinsiz geçmek, hırsızlık, gasp, tecavüz, ruhsatsız silah bulundurmak gibi suçlardan sizi suçlu buluyoruz.
"Not just stolen, but robbed!"
Daha da kötüsü gasp edilebilirsin.
It's a long story. Stole some stuff. The psychopath.
Ya anlatması zor hikaye şimdi, gasp yapmış piskopat...
He got excited. Then he started to gasp for air.
Heyecanlandı, daha sonra güçlükle soluk almaya başladı.
I'd like to take you back to the carjacking, if I could.
Mümkünse araba gaspına dönmenizi istiyorum.
That does not sound like any carjacking that I have ever heard of.
Hiç böyle araba gaspı duymamıştım.
Or that he imagined the carjacking, but I say he's lying.
Gasp olayının hayalden ibaret olduğunu da söyleyebilir, Ama ben derim ki yalan söylüyor.
Specialty is carjacking.
Uzmanlığı araba gaspı.
See, your phone... roamed to a cell tower near the restaurant where the Colemans were carjacked, then to one by the bridge where Kay was killed, and finally back to the office.
Telefonun, arabanın gasp edildiği lokanta yakınlarındaki bir baz istasyonu ile bağlantı kurmuş. Sonra da Kay'in öldürüldüğü köprünün yakınındakiyle.
And Jimmy would car-jack the misdealer car, right?
Jimmy de arabalarını gasp eder, değil mi?
When he tried to stop you from taking the Benz.
Mercedes'i gasp etmene engel olmaya çalışmış hani.
Alright, alright, hey. So we jacked the Benz,
Tamam, arabayı gasp ettim.
The gentlemen who stole it admitted to car jacking you.
Evet, hızlı çalışırız. Çalan beyefendi senden gasp ettiğini itiraf etti.
Car jacking?
Gasp ettiğini mi?
Look. I will testify about the car-jacking and the shooting, just not about the girl.
Araba gaspı ve çatışma hakkında ifade veririm ama kızdan söz etmem.
Tried to carjack someone to get away. Hey!
Kaçmak için araba gasp etmeye kalktın.
Money's gone... they left the wallet. Robbery gone bad?
Gasp girişimi sarpa mı sarmış?
Usually works until the "have-nots" usurp the "haves."
Bu genellikle fakirler varsıllardan gasp edene dek işe yarıyor.
You tell me I don't get rung up on some extortion rap.
Siz bana bazı gasp olaylarından aranmayacağımı söyleyin.
Did some time for B and E in'95 back in D.C.
95'te Washington'da biraz hırsızlık ve gasp yapmış.
"Armed robbery, extortion, assault, manslaughter"? This isn't good.
"Silahlı soygun, gasp, tecâvüz, kasıtsız adam öldürme mi"?
Extortion.
Gasp.
Pure extortion.
Açık bir gasp.
Mugging call at Mission Cross, might be the guy who attacked your wife.
Mission Cross'ta gasp çağrısı aldık, eşine saldıran adam olabilir.
The agents got all my money.
Menajerler bütün paramı gasp ettiler.
( All gasp ) no, you say that part later.
Hayır, bu bölümü sonra söylemen gerekiyor.
( All gasp )
( All gasp )
( All gasp ) bart simpson, I hereby sentence you to six months at the springfield juvenile correctional facility.
Bart Simpson, seni altı ay zarfınca Springfield Islahevinde kalmaya mahkûm ediyorum.
Are muggings to be brought under this mythical "terrorism" umbrella?
Gasp olaylarını da sizin o uydurma terörizm şemsiyesi altında mı toplayacaksınız?
The city's going into a last-gasp self-protect mode.
Şehir koruma modunun son aşamasında.
Should I gasp?
Endişelenmeli miyim?
Oh, there, there. I can help you kids. ( All gasp )
Ben size yardım edebilirim çocuklar.
( Roars ) Why wouldn't it be? ( ALL GASP )
Neden olmasın?
I'll find your G-spot, five seconds. [Gasp of disbelief]
Senin G noktanı 5 saniyede bulabilirim.
" Kit's gasp urged him on.
" Kit'in nefes alışları onu teşvik etti.
We shall have no landlords to rack us with high rent or extort the fruit of our labor.
Yüksek kiralarla bizi soyup soğana çeviren ve emeğimizin meyvelerini gasp edecek mal sahipleri olmayacak.
He's wanted in connection with three other bank robberies extortion and kidnapping.
Diğer banka soygunu, gasp ve çocuk kaçırma ile bağlantıdan aranıyor.
- Grabs him?
- Gasp mı?
He tried to hold up the local Chinese store.
Çin malı dükkanında gasp yaparken yakalanmış.
( ALL GASP ) Enchanted biker cap!
Efsunlu motorcu kasketi!
Auto theft, robbing a market... ... throwing a Molotov cocktail into a coffee house.
Otomobil gaspı, marketten para gaspı ve bir kahveye molotof kokteyli atma.
We have nothing to do with, these robberies and tall tales.
Bir bok yok oğlum, herifin anlattığı gasp masp hikayeleriyle bizim ne alakamız var?
Auto theft, robbery, how we carved an X on the cashier's head... how we threw Molotov cocktails in the coffee house, how we planned it... and how we did it all, in full detail.
Otomobil gaspını, marketteki olayı, marketçinin alnına iki çizik çekişimizi, bir kahveye molotof kokteyli atışımızı, hepsini üçümüzün nasıl planlayıp yaptığımızı bir bir anlattım...
Malicious theft of common property! Paper!
Halka ait malın kalleşçe gaspı!
Mug an old lady.
Yaşlı bir kadını gasp edin.
Train made a lefthand turn, the wheels screeched, everybody jumped up and start to gasp...
Tren sola döndü, tekerlekler sürtünmeye başladı ve herkes ayağa kalkıp bağırmaya başladı.
all the world's crime originates ln film... rape, murder even cigarette smoking and alcohol consumption.
Tüm dünyanın suç kaynakları..... Filmde... gasp, cinayet....... hatta sigara ve alkol içiyorlar. ... herşeyi filmden alıyorlar Genel olarak! 5 eylüldü,
Carjacking.
Araba gaspı.
[all gasp] Clara :
Gerçekten çok gergindim.
( All gasp ) look, I'm not sure this place is working.
Bu yerin etkili olup olmadığından emin değilim.
( ALL GASP ) So, do we get to see the wizard now?
Artık büyücüyü görebilir miyiz?