English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gatsby

Gatsby translate Turkish

346 parallel translation
- You must know Gatsby.
- Gatsby'yi tanıyorsundur.
- Gatsby?
- Gatsby?
What Gatsby?
Hangi Gatsby?
Only my neighbour, Gatsby, would be exempt from my reaction.
Bu tavrım, bir tek komşum Gatsby için geçerli değildir.
Gatsby, who represented everything for which I have an unaffected scorn.
Hayatta hoşlanmadığım her şeyi temsil etse de,
For Gatsby turned out all right in the end.
Gatsby'nin kendisi hoşlanmadıklarım arasında değildi.
At least once a fortnight, a corps of caterers came with several hundred feet of canvas and enough coloured lights to make a Christmas tree of Gatsby's gardens.
En az iki haftada bir, parti şirketinden bir ordu, yüzlerce metrelik bir çadır tentesi ve bir sürü renkli ışıkla Gatsby'nin bahçesine gelirdi.
They got into automobiles which bore them to Long Island, and somehow they ended up at Gatsby's door, come for the party with a simplicity of heart that was its own admission ticket.
Diğerleri otomobilleriyle Long Island'a gelip, kendilerini her nasılsa Gatsby'nin kapısında, girebilmenin tek koşulunun basitlik olmak olduğu bu partilerde bulurlardı.
I was down at a party in West Egg about a month ago, at a man named Gatsby's.
Bir ay önce Batı Egg'de bir partiye gitmiştim. Gatsby adında bir adamın evindeydi.
Mr Gatsby would be honoured if you'd attend his party.
Bay Gatsby, sizi partisinde görmekten onur duyar.
- Gatsby, of course.
- Gatsby, tabi ki.
- Gatsby.
- Gatsby.
Mr Gatsby sent a man over with an invitation.
Bay Gatsby, bir adamıyla davetiye gönderdi.
I'm Gatsby.
Ben Gatsby.
"Major Jay Gatsby, for valour extraordinary."
"Binbaşı Jay Gatsby'ye, kahramanlıklarından dolayı."
Gatsby...
Gatsby...
Have you known Gatsby a long time?
Uzun zamandır tanıyor musun onu?
- This is Mr Gatsby.
- Bu Bay Gatsby.
I just came down here to have lunch with Mr Gatsby.
Bay Gatsby'le öğlen yemeği yiyorduk.
But does she want to see Gatsby?
Ama o Gatsby'yi görmek istiyor mu?
Mr Gatsby sent me over to cut the grass.
Bay Gatsby beni çimleri biçmem için gönderdi.
- From Mr Gatsby.
- Bay Gatsby'den.
Daisy, I'd like you to meet my neighbour, Mr Jay Gatsby.
Daisy, seni komşum Bay Jay Gatbsy ile tanıştırayım.
- Mr Gatsby, this is my cousin Daisy...
- Bay Gatsby, bu kuzenim Daisy.
My sweet young Lieutenant Jay Gatsby!
Benim genç ve tatlı teğmenim, Jay Gatsby!
Because rich girls don't marry poor boys, Jay Gatsby.
Çünkü zengin kızlar fakir erkeklerle evlenmezler, Jay Gatsby.
- Been seeing a lot of Gatsby lately.
- Son zamanlarda Gatsby'le pek yakın.
Jay Gatsby.
Jay Gatsby.
- She was with Gatsby and some people.
- Gatsby ve bir grup insanla birlikteydi.
Tell me, who is this Gatsby fellow?
Söyle, kim bu Gatsby denen adam?
- Not Gatsby.
- Gatsby onlardan değil.
Gatsby.
Gatsby.
- Mr Gatsby?
- Bay Gatsby?
If you want to know something, why not ask Mr Gatsby?
Öğrenmek istediklerini neden Bay Gatsby'ye sormuyorsun?
When curiosity about Gatsby was at its highest, the lights in his house failed to go on, one Saturday night.
Gatsby hakkındaki merak doruğa ulaştığı sırada, bir Cumartesi gecesi evinin ışıkları yanmadı.
Jay Gatsby!
Jay Gatsby!
Mr Gatsby, I understand that you're an Oxford man.
Bay Gatsby, duyduğuma göre Oxford'luymuşsunuz.
I'm going to sit down right here, and I'll listen to what it is that Mr Gatsby has to tell me.
Tam şuraya oturup, Bay Gatsby'nin söyleyeceklerini dinleyeceğim.
I'll remember the rest of that day as an endless drill of police and photographers and newspapermen, in and out of Gatsby's house.
Günün geri kalanını, polisler, fotoğrafçılar ve gazetecilerin, Gatsby'nin evine akını olarak hatırlayacağım.
I didn't know how to reach you, Mr Gatsby.
Size nasıl ulaşacağımı bilmiyordum, Bay Gatsby.
I didn't know what you'd want, Mr Gatsby.
Ne isteyeceğinizi bilmiyordum, Bay Gatsby.
Gatsby had it coming to him.
Gatsby mezarını kendi kazdı.
I thought of Gatsby's wonder when he first saw the green light at the end of Daisy's dock.
Daisyler'in rıhtımındaki yeşil ışığı ilk gördüğünde, Gatsby'nin hissettiği hayranlık geldi aklıma.
Good morning, Miss Gatsby.
Günaydın, Bayan Gatsby.
Good afternoon, Miss Gatsby.
Tünaydın Bayan Gatsby.
- Ah, Gatsby boys. - Very lame.
- Ah, Gatsby çocukları.
Oh, Christ, she's a Gatsby.
- Tanrım, o bir Gatsby.
She's a Gatsby girl.
O bir Gatsby kızı.
I'm just kidding you, Gatsby girl.
Sadece şaka yapıyorum, Gatsby kızı.
This morning we're going to look at "The Great Gatsby"... by F. Scott Fitzgerald.
Bugün F. Scott Fitzgerald'ın "The Great Gatsby" kitabına bakacağız.
Mr. Melon, how would you characterize "The Great Gatsby?"
Bay Melon, "The Great Gatsby" yi nasıl nitelendirirsiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]