English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gbi

Gbi translate Turkish

60 parallel translation
The ghostly evening light seemed to bring the castle shadows to life again.
Hayaletimsi gece ışığı şatonun gölgelerine tekrar hayat verir gbi.
I wish I could stay in your arms, just as I did tonight, for the rest of my life.
Keşke ömrümün geri kalanında dün geceki gbi kollarında olsam.
You look like a bunch of lovesick bull calves.
Bir sürü aşk hastası malaklar gbi.
Purring like a hive of bees, his eyes shut tight, his whiskers all fingertips.
Arı kovanı gbi hırlar, gözlerini sıkıca kapatır, bıyıklarını parmaklara sürterdi.
Your job was finished with the coroner's verdict, but you're still hangin'around.
- Davanız savcının kararı ile kapanmış, ama siz hala etrafta askı gbi dolaşıyorsunuz.
You noticed me in the hotel lobby, just as I noticed you.
Beni otelin lobisinde gördün, tıpkı benim sizi gördiğim gbi.
It's like I said : He means business.
Dedğim gbi, amacı başka.
You don't feel safe with a guy like me... do you?
Benim gbi bir adamla kendini güvende hissetmiyorsun... değil mi?
Cool.
Serinmiş gbi.
- "Walk Like A Man"?
- "Bir Adam Gbi Yürü"?
That seems more like a detached tale of modern alienation.
O daha çok modern bir deliliğin bağımsız hikayesi gbi duruyor.
It smells like candy.
Mum gbi kokuyor.
You know, I feel like I've misplaced something.
bilirsin, bir şeyler yanlışmış gbi hissediyorum.
Not Madras.
Kaba dokunmuş pamuk gbi değil.
Like I have been and I always will. To my grave.
Daha önce yaptığım gbi reddeceğim... ve herzaman bunu yapacağım...
It's like I'm seeing it from the wrong side.
Bu daha çok, yanlış taraftan görüyormuşum gbi oluyor.
Are you two still Joanie Loves Chachi?
Hâlâ "Joanie Loves Chachi" filmdeki gbi misiniz?
Guys, seeing real ballet live, it's like another world.
Millet, gerçek bir baleyi canlı izlemek, sanki başka bir dünya gbi.
It may be that gravity is actually just as strong as electromagnetism, but for some reason, we can't feel its strength.
BRIAN GREENE : Belki de yerçekimi, aslında elektromanyetizma gbi güçlü bir kuvvettir, ama bir nedenle biz onun bu gücünü hissedemiyoruzdur.
Like sex.
Seks gbi.
Why do I feel like a pervert?
Neden kendimi sapık gbi hissediyorum?
I mean, the bush plane attacked us by Bear Claw Rock, just past Falcon's Peak.
Demek istediğim, arazi uçağı Claw Rock Ayısı gibi saldırabilir, Şahin Tepesi'ndeki gbi.
People like me don't get diseases.
Benim gbi insanlar bu hastalığa yakalanmazlar.
Well, if they have trouble coming through they look pretty scary but once they realize where they really are they start to look like you and me.
Ne olduklarını anlayana kadar gayet korkunç ama nerede olduklarını anladıkları zaman sen ben gbi görünüyorlar.
You came in around 2 : 00, you sang the song, you won the trophy, you threw up, and you collapsed on a table over there.
2 : 00 gbi geldin, Şarkı söyledin, Yarışmayı kazandın, Kustun, Masanın üzerine yığılıp kaldın.
Big bad bounty hunter after little old me?
Büyük, efsanevi kelle avcısı benim gbi ufak bir ihtiyarın peşinde ha?
Like when Kenickie needed Danny Zuko.
Aynı Kenickie Danny Zuko'ya ihtiyacı olduğu zamanki gbi.
- My house isn't homey?
- Benim evim yuva gbi değil mi?
Pretending to be something i know you're not.
Benim bilip de senin bilmediğin birşey varmış gbi yapıyorsun.
- Like that.
- Bunun gbi.
Sounds like nuclear warfare.
Kulağa nükleer bomba gbi geliyor.
As if they'd ever say...
sanki söyliyecek başka şeyleri yok gbi...
Like maybe I can stop pretending.
Rol yapmayı bırakabilirmişim gbi.
I'm starting high school, and I don't want to look like a dork!
Liseye başlayacağım, ve bir ezik gbi gözükmek istemiyorum!
Like a picture.
Resim gbi.
When I first got sober, I heard everyone tell all the old-timers...
Ayıldığımda ilk olarak, herkesin yaşlılar gbi konuştuğunu duydum...
My money's as good as anybody's in that fucking bar.
Bu bardaki Herkesin parası gbi benim paramda, para değil mi?
Like the choice that you and Graham made.
Sen ve Graham ın yaptığı gbi.
I mean, your house is already like a "c.S.I."
Demek istedigin senin evin zaten CSI gbi
You know, you could look at is as though we both have a serious conflict here.
İkimizinde ciddi bir çatışması varmış gbi bakabilirsin olaya. - Gerçekten mi?
This whole field- - it smells like death.
Tüm alan... Ölüm gbi kokuyor.
I want things the way I want them.
İstediğim şeylerin istediğim gbi olmasını isterim.
Ironically, I pretended to sell cookies, and that's how I got into his house.
İroniye bakın ki, onun evine girmek için kurabiye satıyor gbi davranıyordum.
I'm just gonna throw in the puberty video and pretend like this never happened.
Ergenlik videosunu açıp bu hiç olmamış gbi yapacağım.
.. so it didn't feel right to head to the mental asylum directly.
.. bu yüzden direk akıl hastanesine gitmek doğru değil gbi geldi.
gbi's gonna send divers in the morning.
GAB sabah dalgıç gönderecek.
Ma'am, I've been thinking, we could bring in the GBI on this end, let them oversee things here in Paulie if it'd make you feel better.
Efendim, şey diyordum sonunda GAB'na götürebiliriz Paulie'de olanlara yakından bakarlar kendinizi daha iyi hissettirecekse.
You can do that with us, like you were doing at the hospital... saving lives.
Bizimleyken yapabilirsin. Hastanedeki gbi. Hayatları kurtarabilirsin.
That movie's gonna suck, dude.
O film bok gbi oğlum.
About 30 minutes later they sounded the all clear.
Bir müddet için, saldırı tehlikesi geçmiş gbi gözüküyordu.
If you had put your toys away like you'supposed to,
oyuncakları olmaları gerektiği gbi kaldırsaydın, onları bulabilirdin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]