English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Generosity

Generosity translate Turkish

971 parallel translation
I really appreciate you not forgetting that this is where she grew up and showing us such generosity.
Her yıl büyüdüğü yeri hatırlayıp yardım ettiğiniz için çok teşekkürler.
I think the first thing that appealed to me about you, Margaret, was your... your generosity, that sweet open-handed quality of yours.
Bana sende çekici gelen ilk şey, Margaret, senin... senin cömertliğin, tatlı eli açık niteliğindi.
Well, Inspector, when it comes to corpses, the state sometimes has... a fit of generosity.
Âlâ, Sayın Müfettiş, iş cesetlere gelince, devletin bazen... cömertliği tutar.
Why, Colonel darling, such unusual generosity from you... must be making you feel unwell.
Neden, Albay sevgilim, yapacağın bu cömertlik seni bu kadar mutsuz etsin ki.
Ladies and gentlemen, you've seen the wonders of our generosity.
Baylar ve bayanlar, cömertliğimizin mucizelerine tanıklık ettiniz.
Ladies and gentlemen, this is not the dance that Little Egypt does inside but to prove our generosity, we're going to give a demonstration of that famous dance, the hootchy-kootch.
Bayanlar baylar, Küçük Mısır'ın içerideki dansı bu değil ama cömertliğimizi görün diye size meşhur huçikuçi dansından tadımlık bir gösteri.
In behalf of the help, and as their spokesman I wish to express our thanks for your thoughtfulness and generosity and to wish you a very merry Christmas.
Yardımcılar adına ve sözcüleri olarak düşünceniz ve cömertliğiniz için teşekkürlerimizi sunar ve çok mutlu bir Noel dileriz.
You see? I owe the creation of my family to Mr. Gray's generosity.
Ailemi kurmamı, Bay Gray'in cömertliğine borçluyum.
Your kindness and generosity are truly worthy of the name gentlemen
Nezaketiniz ve cömertliğinizle bizi çok memnun ettiniz...
Such generosity.
Ne kadar cömertçe.
We must not ridiciule his generosity.
- Dört numaradaki Amerikalı konuk.
And it won't do you two any good to hide behind Cutter's generosity.
Cutter'ın büyüklüğünün arkasına gizlenmek size fayda sağlamayacak.
Generosity.
Cömertlik.
I admire your generosity, Mr. Wickham.
Çok soylu bir davranış, Bay Wickham.
The Knights were profoundly grateful to the Emperor Charles for his generosity toward them.
Sövalyeler cömertliginden dolayi Imparator Sarlken'e... derin bir minnettarlik duyuyorlardi.
I was but paying tribute to the generosity of our lord and master.
Efendimiz, hakimimizin cömertliğine saygılarımı sunuyordum.
Gentlemen, if I know what pure kindness and absolute generosity are it's because I've known the Brewster sisters.
Beyler, ben gerçek nezaket ve sınırsız cömertliğin ne olduğunu... Brewster kardeşleri tanıdıktan sonra gördüm.
"through the generosity... " and benevolence of Horace P. Bogardus. "
"Horace P Bogardus'un cömertliği ve iyilikseverliği ile."
"through the generosity and benevolence... " of Horace P. Bogardus. "
"Horace P Bogardus'un cömertliği ve iyilikseverliği ile."
Generosity... benevolence... and dust.
Cömertlik mi? İyilikseverlik mi? Ve toprak.
Oh, yes, by all means... and convey our sincere gratitude... for his wholehearted generosity.
- Evet, tabi. Cömertliği için ne kadar müteşekkür olduğumuzu ifade edin.
We owe it all to the generosity and benevolence of one man... a man whose name will be graven... on our cornerstone and in our hearts... for many years to come.
Bunu, bir adamın cömertliğine ve iyilikseverliğine borçluyuz, gelecek yıllarda adı yüreklerimize kazınacak olan bir adama.
It will be difficult not to tell the world of your generosity.
Bu cömertliğinizden dünyaya bahsetmemek zor olacak.
I cannot afford your generosity and frivolity!
Sizin bonkörlük ve uçarılığınıza yetecek param yok.
His Grace Lebon, in his generosity, has given us the priory and the Saint Lazare domain.
Ekselansları Lebon, cömertliğiye, manastırı ve Saint Lazare arazisini bize tahsis etti.
We were just remarking about your generosity.
Biraz önce cömertliğinizden bahsediyorduk.
It's not generosity. We Germans can't afford to be generous.
Biz Almanların cömert olmaya paraları yetmez.
I don't accept generosity.
- Mütevaziliği kabul etmem.
You gratitude matches your generosity.
- Şükranınız da cömertliğinize eş. - Teşekkür ederim.
Then you won't mind rewarding my generosity and wit... with a kiss?
O halde, bu cömertlik ve anlayışımı bir öpücükle ödüllendirmeye aldırmazsın?
We are gathered here not only to pay homage to a great musician but to remind ourselves of the goodness in the soul of this man Art Hazzard and to meditate upon the unselfish spirit of generosity which was his.
Burada yalnızca büyük bir müzisyene saygımızı göstermek için değil bu adamın ruhundaki iyiliği kendimize hatırlatmak için de toplandık, o... #... Art Hazzard... #... cömert, bencillikten uzak karakteri üzerinde derin derin düşünmek için... #... burada toplandık.
And the state would then honor your memory and your family as well... with a generosity that would be historic.
Ve sonra hükümet sizin hatıranızı ve ailenizi büyük bir cömertlik gösterip... onurlandıracak. Tarihe geçeceksiniz.
Well, we have no doubt that his generosity is well represented by his... surviving partner.
Peki o zaman, hayatta kalan ortağının cömertliğinden de hiç şüphemiz yok.
I don't need your generosity.
Cömertliğine ihtiyacım yok.
The order appreciates your generosity.
Sizin cömertliğinizin bir sonucu.
I thank you for your generosity over the years.
Tüm bu yıllar boyunca cömert davrandığınız için teşekkür ederim.
A remarkable favor whose generosity and piquancy you will appreciate.
Fevkalade bir iyilik. Cömertliğini ve etkileyiciliğini takdir edeceğiniz bir iyilik.
Because of your generosity and understanding... I have the honour to present to you... the ribbon of the Order of Brazilian Mariners, second class.
Anlayışınız ve cömertliğiniz için büyük bir onurla sizi Birazilya Bahriyelileri ikinci mevki komuta nişanı veriyorum.
"and speak well of the Mongols" generosity.
Ve onlara Moğol mertliğinden bahset.
I want you to know that I appreciate her generosity.
Luz'un cömertliğini takdir ettiğimi bilmenizi isterim.
This big-hearted nation has already demonstrated its noble generosity to those who seek a refuge from tyranny. Thank you.
Bu geniş kalpli millet, asil cömertliğini mültecileri kabul ederek zaten gösterdi.
Your generosity is becoming overwhelming as it gets closer to 10 : 00.
Saat 10 : 00'a yaklaştıkça cömertliğin bunaltıcı olmaya başladı.
I wanna thank you for your kind generosity.
Nazik cömertliğinize teşekkür etmek isterim.
But do you think I could impose on his generosity just once more?
Fakat sadece bir kez daha onun cömertliğini zorlayabileceğimi sanıyor musun?
He was feeling some kind of rage because he didn't understand the generosity of this man he had stolen from.
İçinde bir tür öfke vardı, çünkü soymaya kalktığı bu adamın kendisine gösterdiği cömertliği anlamıyordu.
At last, a help fund for the workers, which demonstrates your endless generosity and your relentless commitment to the public welfare.
Sonunda işçiler için bir yardım fonu kurdunuz. Bütün bunlar sonsuz cömertliğinizi ve kamu yararına amansız bağlılığınızı gösteriyor.
- That's very generous of her but I mustn't take advantage of her generosity.
- Bu onun cömert tarafı fakat onun bu cömert tarafını dikkate almamalıyım.
What of the tender heart bulging with generosity?
Cömertlikle yerinde duramayan sevgi dolu kalp?
You go on listening'to me, and someday, in a wild burst of generosity... I might just make you a present of this place.
Sen beni dinlemeye devam et ve cömert bir günümde burayı sana hediye edeyim.
And if I refuse your generosity?
Ya bu cömert teklifini reddedersem?
All right, I stand accused of generosity.
Pekâlâ, cömertlik suçlamasını sineye çekiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]