Get down on the floor translate Turkish
214 parallel translation
- Leopold, get down on the floor.
- Leopold yere yat.
Get down on the floor where you belong, you no-good, dirty, nigger bitch.
Yere yat, ait olduğun yere, seni işe yaramaz, pis, zenci fahişe!
Get back. Get down on the floor!
Geri çekilin, yere yatın!
Get down on the floor.
Yere yatın.
- Get down on the floor.
- Yere yatın.
Get down on the floor.
Yere yat.
Let's get down on the floor and get pumped.
Hadi yere yatıp çalışalım.
Everybody get down on the floor, face first.
Herkes yüzüstü yere yatsın.
Get down on the floor, bitch.
Yere yat orospu.
Get down on the floor!
Yerde kal!
Everyone, get down on the floor.
Herkes yere yatsın.
Get down on the floor!
Herkes yere yatsın!
Get down on the floor!
Yere yatın!
You get down on the floor and get my fuckin'car keys and you put them in the ignition.
Şimdi döşemeye eğiliyorsun ve benim sikik araba anahtarımı buluyorsun. Ve sonra kontağa yerleştiriyorsun.
- Everybody down on the floor! - Get down on the floor!
Herkes yere yatsın.
Get down on the floor.
Yere çök. Hemen!
Get down on the floor, all of you!
Hepiniz yere yatın, hepiniz!
Just get down on the floor.
Yere otur.
On the floor! Get down on the floor!
Yere yat.
We used to get down on the floor and tussle all the time.
Sürekli yere yuvarlanıp birbirimize dalaşırdık.
Get down on the floor!
Yere yat, Stanley.
- Get down on the floor!
- Yere yatın!
Get down on the floor right now!
Derhal yere yatın!
Get down on the floor!
- Yere yatın!
Get down on the floor!
Yere yat!
Get down on the floor!
Yere yat.
Everyone get down on the floor now!
Görünüşe göre bu akşam herkes pek bir şanslı. Katıl ve kendin gör.
So the thing to do is to get some cloth And some bits of old paper Put it down on the floor and shoot everybody.
Yapılacak şey, biraz bez ve eski gazete parçaları almak yere sermek ve herkesi vurmaktır.
You've angered me... I knock you down on the floor... and you get impaled on a spike... sticking up out of the floor.
Beni kızdırdın... seni yere devirdim... ve sen, döşemedenı fırlamış... bir çivinin üstüne düştün.
- Get down on the goddamn floor!
- Lanet yere yatın!
Get down on the goddamn floor!
Lanet yere yat!
Or if Chiquita would suddenly get a little tension in her neck... well, he'd immediately have her down on the floor, he'd be walking up and down on her back... doing these unbelievable massages, you know.
Veya Chiquita'nın boynu birden gerilecek olursa onu hemen yere yatırıyor, sırtında aşağı yukarı yürüyordu müthiş masaj yapıyordu, biliyor musun?
See, I designed it... with three bedrooms on the second floor and one downstairs, so you don ´ t have to get tired walking up and down stairs.
Öyle bir tasarladım ki ikinci katta üç ve zemin katta da bir yatak odası var böylece merdiven çıkıp inmek zorunda kalarak yorulmayacaksın.
Sleepy, why don't we get everybody and get them down on the floor?
Sleepy, neden herkesi toplayıp yere yatırmıyoruz?
The only way to get that out is to get close to the floor. Go on down.
Onu çıkartmanın tek yolu döşemeye iyice yaklaşman.
- Grab him! Get him down on the floor!
Bu insanları buradan çıkartın.
Get down on the fucking floor!
Yatın yere, sikerim!
... restaurant down! - Get down on the fucking floor!
Yere yatın.
Now get the fuck down on the floor.
Şimdi yere yat.
Get down on the floor now!
Yere yatın!
You get down on the floor!
Herkesin yere yatmasını istiyorum!
Everyone, you over there, get down on the floor, or I'll execute every one of you!
Sen de yat!
Drive your car to the back so I can get in, and lie down on the floor, and then cover me.
- Arabanı arkaya getir, olabildiğince yaklaştır ki rahat binebileyim. Hemen yatıp uzanırım sen de üzerimi örtersin.
Get down on the fucking floor!
Ona silahını göster.
Get down on the fucking floor!
Herkes yere yatsın!
Everyone that doesn't want to get shot get down on the floor!
Canını seven yere yatsın!
Drop your weapons and get face-down on the floor or she dies.
Silahlarını at ve yere yat yoksa kız ölür.
Get everybody down on the floor.
Herkes yere eğilsin!
On the casino floor, sure to get gassed at the very moment this whole thing went down.
- Buldun mu? - Ah, arıyorum.
You get down here on the floor and then you roll him up in a blanket... and then you pull it back and forth and back and forth.
Sonra onu battaniyeye sarıyorsun ve bir ileri bir geri itip çekiyorsun. Çok sevdi.
Go get in the backseat of my car and lie down on the floor.
Arabamın arka koltuğuna geçip yere yat.