Get me out of this translate Turkish
1,178 parallel translation
- Get me out of this!
- Çöz beni!
Lord whatever I've done to piss you off if you'd just get me out of this let me know what it was, I'll rectify the situation.
Tanrım seni kızdıracak her ne yaptıysam beni buradan kurtarırsan durumu düzeltmeye çalışırım.
If you could get me out of this, I don't mean to be too presumptuous, but...
Beni şuradan kurtarırsan, yani aslında ukalalık etmeyeyim...
- Get me out of this - Hold on There's a million buttons
- Şunu çıkar üstümden.
The Lord tells me He can get me out of this mess but He's pretty sure you're fucked.
Tanrı, beni bu zor durumdan kurtarabileceğini söylüyor ama sen, bokun içindeymişsin!
Jesse, if you get me out of this, I swear I won't do anything to hurt you anymore.
Jesse? Jesse, beni buradan çıkartırsan söz veriyorum seni asla kırmam.
Please get me out of this shithole.
Lütfen beni bu cehennemden kurtarın.
I'm looking for a horse to get me out of this town.
Beni bu kasabadan götürecek bir at arıyorum.
Wouldja get me out of this place? !
Acele et ve beni buradan çıkar!
Now just get me out of this.
Şimdi çıkar beni bu işin içinden.
The traffic report will get me out of this one.
Trafik haberleri beni buradan kurtarır.
Get me out of this hole!
Beni bu delikten çıkar.
Find a way to get me out of this.
Beni bu işten kurtarmanın bir yolunu bul.
You must get me out of this.
Beni bu işten kurtarman lazım.
Get me out of this documentary.
Kurtar beni bu belgeselden.
Get me out of this thing!
Beni bu şeyden kurtar!
G-Get me out of this stuff, huh?
Kurtar beni burdan
I don't have the family or money to get me out of this.
Beni bu durumdan çıkarmak için ne param ne de ailem var.
'Get me out of this fucking town.
Kurtar beni bu lanet kasabadan.
And if you get me out of this, I swear I'll never be mean to anyone ever again.
Beni buradan kurtarırsan, yemin ederim bir daha kimseye kötü davranmayacağım.
Son, get me out of this thing before that thing comes back.
O şey tekrar gelmeden çıkar beni buradan.
Get me out of this mess. Come back.
Çıkarın beni bu bok yığınından, acele edin.
I'll give you a blowjob if you get me out of this baby.
Beni bu zımbırtıdan kurtar sonra gel ağzıma ver.
Get me out of this thing, will ya?
Beni buradan çıkaracaksınız, değil mi?
- Get me out of this hellhole.
- Beni bu cehennemden kurtarın.
My dear poet and comrade... you got me into this mess, you've got to get me out of it.
Sevgili şair arkadaşım ve yoldaşım... Beni bu belaya sen bulaştırdın ve sen kurtaracaksın.
You had a hand in helping me get out of this.
Bu işten kurtulmamda parmağın vardı.
When you get out of this joint, you give me fishing lessons.
Bu batakhaneden çıkınca, bana gerçek balık tutma dersleri verirsin.
I can get us out of this if you let me talk to them.
Onlarla konuşmama izin verirsen bizi bu durumdan kurtarabilirim.
Let me get this out of the way.
Size karşı dürüst olacağım.
I'd be happy if you just give me something to get this taste out of my mouth.
Ağzımdaki iğrenç tadı yok edecek bir şeyler yapsanız daha makbule geçer.
Uh... no, ain't nothin'I say gonna get me out of this.
Hayır, söyleyeceğim hiçbir şey beni bu durumdan kurtarmayacak.
Get me out of this thing.
Çıkar beni buradan.
When we get out of this, remind me...
- Bu işten kurtulduğumuzda bana hatırlat da... aaahh...
- Yeah. Let me get this old shoe out of his mouth and he'll be ready for action.
Ağzından şu çiğnenmiş ayakkabıyı çıkartırsak hazır olur
Get this crap out of me.
Çıkarın onu içimden.
By the power invested in me by the President of the United States... I am telling you... to get the hell out of this room.
ABD başkanının bana verdiği yetkiye dayanarak bu odadan defolup gitmenizi istiyorum.
Get me the fuck out of this gas chamber!
Beni bu lanet gaz odasından çıkartın hemen!
I see how this works. You reel me in with your glossy ads, get me hooked on freebies. Next thing you know, I'm out trying to scrape together enough cash for a lousy tube of concealer.
Pekala, şimdi anlıyorum, parıltılı reklamlarınızla ağınıza takıyorsunuz ücretsiz ürünlerinizle gözümüzü boyuyorsunuz, sonrada bir şişe kapatıcı alabilecek parayı bulmak için sokaklarda sürtüyoruz.
You get me out of fuckin'bed for this?
Beni sabahın köründe bunun için mi kaldırdın?
There ain't nothin'you wanna tell me before we get out of this car, is there? - No.
Arabadan çıkmadan önce bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Somebody offers me a convertible so I can get out of this city...
Böylece tek büyük derdim üstü açık beleş bir arabayla şehirden biraz uzaklaşmak olurdu.
So how much is it going to cost me to get out of this?
Peki bu işten kurtulmam bana kaça mâl olacak?
I can get you out of this, but you've gotta work with me.
Sizi bu durumdan kurtarabilirim ama bana yardımcı olmalısınız.
MYou gotta get this thing out of me.
O şeyi içimden çıkarmalısın.
Part of me can't help thinking this is just another way to get me out of here.
Bir parçam bu yöntemin, beni buradan sepetlemelerinin bir başka yolu olduğunu söylüyor.
Let me get this goddamn hitchhiker out of my boot.
Ben de şu lanet olası otostopçuyu botumdan atayım!
Can you please help me? I need to get out of this building.
Bu binadan çıkmalıyım.
Listen... If by some miracle, you get out of this, would you do me a favor?
Dinle eğer bir mucize eseri buradan kurtulabilirsen bana bir iyilik yapar mısın?
Get me out of this thing, will ya?
Hey, arkadaşlar!
I can get you out of this, but you've gotta work with me.
Kurtulmak istiyorsanız bana yardımcı olmalısınız.