Get out of my sight translate Turkish
530 parallel translation
Get out of my sight!
Gözüm görmesin seni!
Get out of my sight!
Kaybol gözümün önünden!
Now get out of my sight, and stop sneaking around!
Şimdi çekil gözümün önünden, ortalıkta dolanma!
Get out of my sight!
Defol gözümün önünden!
Get out of my sight... and stay away from Spanish Bit as long as I live.
Baba, ben... Gözüm görmesin seni ve İspanyol Kayası'na ben yaşadığım sürece yaklaşma.
You'll never get out of my sight.
Seni gözümün önünden ayırmayacağım.
I will bring it down on yours if you do not get out of my sight.
Hemen gözümün önünden çekilmezsen senin başına yıkacağım. Defol şimdi!
Never get out of my sight
Sakın kaybolma gözümün önünden
- Never get out of my sight - Come on!
Sakın kaybolma gözümün önünden
Get out of my sight!
Yıkıl karşımdan.
Get out of my sight.
Gözüm görmesin seni.
Go on, get out of my sight.
Git buradan.
Get out of my sight!
Kaybol gözümden!
- Get out of my sight, woman!
- Yıkıl karşımdan kadın!
For heaven's sake, man, drink up and get out of my sight.
Tanrı aşkına, be adam, iç şunu ve gözümün önünden kaybol.
And you said it and I heard it, and there's nothin'left for you to do but get out of my sight, hear?
Sen söyledin, ben duydum ve senin için defolup gitmekten başka bir seçenek kalmadı, anladın mı?
Get out of my sight.
Defolun gözümün önünden.
I don't care where you go, as long as you get out of my sight.
Nereye gittiğin umurumda değil, sadece gözümün önünden çekil.
Now, just get out of my sight as quick as you can!
Hemen kaybol gözümün önünden!
- Get out of my sight! - Very well, sir.
Peki, efendim.
- Get out of my sight.
- Kaybol gözümün önünden.
- Get out of my sight.
- Gözüm görmesin seni.
- Get out of my sight.
- Yıkıl karşımdan.
Get out of my sight.
Kaybol gözümün önünden.
Yeah, get out of my sight.
Evet, yok ol karşımdan.
Will you get out of my sight!
Gözümün önünden kaybolur musun?
Get out of my sight!
Gözümün önünden defol!
Get out of my sight!
Gözüme görünme!
Get out of my sight!
Defol buradan!
Now, get out of my sight!
Şimdi gözümün önünden defol!
Next time you move it, get out of my sight now.
Bir dahaki sefere ne olacağını gördün!
Get out of my sight, you reprobate!
Yıkıl karşımdan, alçak! Yıkıl karşımdan!
Now, get out of my sight!
Şimdi gözüm görmesin sizi!
If you are interested in your gravedigger's life, get out of my sight.
Eğer mezarcıların hayatıyla ilgiliyseniz gözümün önünden defolun.
Get out of my sight!
Görüntüden çık!
Get out of my sight, Private.
Çekil gözümün önünden er.
- Get out of my sight, get out!
- Çekil önümden! Çekil!
Get out of my sight, or I'll kill you!
Çekil git yoksa gebertirim seni!
You get that thing out of my sight!
Şu şeyi gözümün önünden yok et!
Get it out of my sight.
Kaldır gözümün önünden.
No, sir, you're not getting out of my sight till we get Vip.
Yok, Vip çıkıncaya kadar sakın gözümün önünden ayrılma.
Get this one out of my sight!
Şunu gözümün önünden alın!
I couldn't get the sight out of my head.
Gördüklerimi kafamdan atamadım.
Kill me, if you want to, but I think like you do. Get out of my sight!
Gözümün önünden çekil!
Get it out of my sight!
Gözümün önünden kaldır!
Get that dog out of my sight! The venomous snake!
Onu artık görmek istemiyorum, o köpeği o zehirli yılanı!
Get into a tank and out of my sight.
Bir tank al ve defol.
Odile! Get that bottle out of my sight!
Odile şu şişeyi görmek istemiyorum.
Get'em out of my sight.
Gözüm görmesin.
Get these shit holes out of my sight!
Şu bok çukurlarını kaldır gözümün önünden!
And as for that great Spanish dumpling there, get her out of my sight at once!
Şu İspanyol köftesine de söyleyin, derhal gözümün önünden yokolsun!