Get out of the water translate Turkish
301 parallel translation
Tadpole, you better get out of the water.
Kurbağacık, sudan çıksan iyi olur.
Get out of the water!
Çık şu sudan!
We're not supposed to take them off before we get out of the water.
Aptal olma, sudan çıkmadan önce onları çıkarmamızı mı beklerdin.
- Get out of the water.
- Sudan çik.
He didn't get out of the water.
İyice temizlendi.
Get out of the water!
Sudan uzaklaşın!
Get out of the water!
SUdan uzak durun!
Michael, get out of the water!
Michael, sudan çık!
Everybody please, get out of the water.
Lütfen herkes sudan çıksın.
Everyone get out of the water all right?
Herkes sağ salim sudan çıktı mı?
Come on, let's get out of the water.
Hadi artık çıkalım sudan.
All swimmers and surfers get out of the water and off the beach for your own safety.
Tüm yüzücüler ve sörfçüler kendi emniyetiniz için denizden çıkın ve kumsaldan uzaklaşın.
Get out of the water!
Denizden çıkın!
He wouldn't even get out of the water until I went up and made sure you were asleep.
Ben yukarı çıkıp senin uyuduğunu görüp ona bildirinceye kadar sudan bile çıkamazdı.
Piel, turn around and get out of the water!
Piel, arkanı dön ve sudan çık!
Get out of the water.
Sudan çıkın.
Get out of the water, please.
Sudan çıkın lütfen.
Get out of the water!
Çıkın dışarı!
- Get out of the water!
Sudan çıkın!
I want you to get out of the water.
Sudan uzak durmanı istiyorum.
Get out of the water now!
Hemen sudan çık!
Come on, we'll get the water out of him.
Oh, kahretsin, Jim, adamım.
Get the shovel and the jack up on the beach out of this water.
Kürekle krikoyu alda sudan çıkar.
Pardon me while I get the water out of my ear.
Kulaklarımı temizlemeliyim.
Yes, to boil water to get the coffee stains out of my dress.
Evet. Elbisemdeki kahve lekesini çıkartmak için su kaynatacaktım.
Get him out of the water.
Sudan çıkarın.
Get that equipment out of the water.
Techizatı sudan çıkarmalıyız.
Now get them out of the water
Suyun içinden çıkar onları.
Let's get him out of the water.
Sudan çıkartalım onu.
Give me my hat. Get all the water out of my hat.
Bakın, şapkama su dolduruyorum.
And if, it seemed to me, in the middle of a battle, whatever was happening, and he spied a pig, he would leap out, unscrew the great hammer you have for breaking tracks, and rush off, bash this pig on the head, drag it back, bring it in through the side pannier door, um, and get hold of these two cans of water and light up the stove, and boil the water and scrape the pig.
Ve, bana öyle gelirdi, çatışmanın ortasındaysak ne olursa olsun, bir domuzu gözetler birden dışarı fırlar, tankı durduran büyük çekicin vidalarını gevşetir aniden saldırarak domuzun kafasına vurur onu geri sürükleyerek tankın yanında bulunan kapının önüne getirir su bidonlarını alıp ocağı yakar suyu kaynatır ve domuzu temizlerdi.
Civilized man would need some pretty complicated technology and machinery to get water out of it, but he uses the very simplest of tools.
Uygar insan bundan su elde edebilmek için karmaşık bir teknolojiye ve makinalara ihtiyaç duyardı, ama o, çok basit aletlerle bunu yapıyor.
- Get your feet out of the water!
- Ayağını sudan çıkar!
Martin, get them the hell out of the water.
Martin, onları hemen sudan çıkar.
Get the water out of her.
Su yuttu.
To guarantee that the Great Santini cannot get out of the cube, it will be suspended in the tank of water while the time runs out.
Büyük Santini'nin küpten dışarı çıkamasını olanaksız hale getirmek için zaman geçerken su tankına sallandırılacaktır.
To guarantee that the Great Santini cannot get out of the cube, it will be suspended in the tank of water while the time runs out.
Büyük Santini'nin küp'ten dışarı çıkamayacağını garanti etmek için zaman geçip giderken su tankına sallandırılacaktır.
Get the cables out of the water!
Kabloları sudan çıkarın!
Get those things out of the water
O eşyaları sudan çıkar!
Go upstairs and get Manuel, then check the bathrooms for soap and paper and get those pigeons out of the water tank.
Çık, Manuel'i bul... banyolardaki malzemelere bak... ve su deposundan güvercinleri çıkar.
Get the water out of the boat!
Suyu tekneden boşaltın!
We're going to blow out the water and try to get out of the sand.
Suyu dışarı atacağız ve kumdan kurtulmayı deneyeceğiz.
When you hit the water, you might get the wind knocked out of you.
Suya vurunca, nefesin kesilebilir.
We get the Submarine fleet and blow him out of the water.
Denizaltı filosu ile gidip suyun altında havaya uçururuz.
- Get his head out of the water.
- Kafasını sudan çıkar.
Will you get your head out of the clouds and back in the water where it belongs?
Kafanı bulutlardan çıkar, denize, ait olduğu yere çevir.
There's a very sick boy on the Enterprise. We're dead in the water until you get us out of here.
Bay Data, Atılgan'da durumu giderek kötüleşen çok hasta bir çocuk var.Siz bizi götürmedikçe de hiçbir yere kıpırdayamıyoruz.
It took two weeks to get the water out of your servos.
Servolarından suyu çıkartmak iki hafta almıştı.
- Get him out of the water!
- Sudan çıkartın!
- Let's get those guys out of the water. - Yes, sir.
Evet, efendim.
You have to kick the pipes to get the water out of the taps.
Suyu çıkarmak için kamışlara vurman gerek.