Get out of the way translate Turkish
4,373 parallel translation
The guy on the bike wouldn't get out of the way, gave him the finger, so the driver ran him over.
Bisikletli adam yoldan çekilmemiş. Hareket çekince de sürücü üzerine sürüp ezmiş.
No, next time, I'll just get out of the way quickly.
Bir dahaki sefere menzilinden çabucak çekileceğim.
Get out of the way, Steve.
Çekil ordan, Steve.
We'll be at a ballgame, and people will just get out of the way... just, "here they come!"
Maça gittiğimiz zaman millet önümüzden çekilecek.
You know when you're young and you drop a glass and your dad says, "Get out of the way" so you can be safe while he cleans it up?
Çocukken bardağı düşürünce baban gelip "Çekil oradan" der ve kırıkları toplarken bir yerin kesilmesin ister ya?
Get out of the way.
Geri çekil.
Henry, get out of the way!
Henry, önümden çekil!
Get out of the way!
Yoldan çekilin!
Get out of the way, Rutledge.
Çekil yoldan Rutledge.
Get out of the way.
Çekil yoldan.
Get out of the way. Get out of the way. Get out of the way.
Çekil yoldan.
Let this one get out of the way.
Bunu şöyle çıkaralım.
Get out of the way, get out of the way.
Çekil, çekil!
Frankie, get out of the way!
Frankie, oradan çekil!
Get out of the way
Çekilin!
Get out of the way
Çekil.
Get out of the way.
Çekilin.
Get out of the way, Sarah.
Önünden çekil, Sarah.
Get out of the way!
Yolu açın!
Quick, get out of the way.
Çabuk, çekil önümden.
How about you just... you just get out of the way, and let me have the chips?
Şey yapsan nasıl olur.. yoldan çekilsen ve benim o paketi almama izin versen?
Police! Get out of the way!
Çekilin önümden!
Get out of the way!
Yolumdan çekilin!
Get out of the way!
Çekilin yolumdan!
Stop! Get out of the way!
Çekil yoldan!
- Tessa, get out of the way!
- Tessa, çekil şöyle.
If I'm in a position to help my son heal, The policy should be "get the hell out of my way."
Ben oğlumu iyileştirebilecek bir durumdaysam prensip "yoluma çıkmayın" olmalı.
On my way to the hospital to get a statement, soon as docs say she's out of the woods.
Doktorlar kritik safhayı atlattı diyor. Hastaneye gidip ifade alacağım.
I need to find another way for Hannah to get out of the country.
Hannah'yı ülkeden çıkarmanın başka bir yolunu bulmam gerek.
Was brought here by Neep, and that's really the way to get the ball out of the danger zone.
Topun başına Neep geldi.
I mean, you know, you might want to get "graduating high school" out of the way.
Belki okuldan mezun olmayı aradan çıkarmak istersin.
Well, you might want to get that out of the way, too, I guess.
Belki onu da aradan çıkarmak istersin.
And on his way back to his new love, Buster ran into Michael, who was trying to get the life story rights from one of the few remaining family members he hadn't thrown out of the movie.
Buster, yeni aşkına doğru yola koyulmuşken, hayat hikayesi hakları için henüz hikayeden atmadığı son birkaç aile üyesinden imza almaya çalışan
I'm fine, by the way, considering I just took out two trained killers trying to get rid of a body.
İyiyim bu arada. Bir cesetten kurtulmaya çalışan iki eğitimli katili ortadan kaldırdığımı düşünürsek yani.
All right, all right, you know, this is the most elaborate way to get out of dating me that I've ever experienced, so...
Tamam, yeter. Bu şimdiye kadar başıma gelen en özenle hazırlanmış randevudan kaçma yöntemiydi.
It was the only way I could see to get you out of dyad.
Seni DYAD'den kurtarmanın tek yolu buydu.
Sorry. Is that the white lady's way of saying, "I'm going out to get cigarettes"?
Özür dilerim, bu beyaz kadının "sigara almaya dışarıya çıkıyorum" deme şekli mi?
That's her sweet way of saying, "Get the hell out" "
Bu da "buradan defolun gidin" demenin kibarcası.
Either I have the conversation I don't want to have, or I figure out some way to bribe Nikki to get her out of the picture for good.
Ya hiç yapmak istemediğim o konuşmayı yapacağım ya da Nikki'yi resmin dışına çekmek için rüşvet vermenin bir yolunu bulmam gerek.
Why don't you get the hell out of the way Iron-man
Neden buradan defolup gitmiyorsun Demir Adam?
Then you put a rag in the tank. You light a match, and you get the hell out of the way.
Depo ağzına bir çaput koy bir kibrit çak ve uzaklaş.
"Let's go look for the grave of the dead girl" as a way to get you to go hang out with me.
"Gidip ölü kızın mezarına bakalım" numaraları benimle takılman için bir bahaneydi.
I moved it out of the way so I could get to her.
Ona ulaşmak için kenara çektim.
Well, we don't have to get the business out of the way before getting to the pleasure.
Eğlenmeye geçmeden önce işimizi ortadan kaldırmak zorunda değiliz.
Let's get this legal mumbo jumbo out of the way first.
Önce yasal laga lugayı elden geçirelim.
I'II, uh, do my part, get to the end of this, but I ain't exactly the retiring type so if you idjits figure out a way to spring me...
Üzerime düşeni yapıp bu işi bitireceğim ama ben pek emekli tipi değilim. Yani siz gerzekler beni geri getirmenin bir yolunu bulursa...
Get out of the way
Yolu boşaltın.
Yeah, Greshnev had me framed to get me out of the way.
Greşnev beni ayak altından çekmek için tuzağa düşürdü.
Liam is framing Bobby to get him out of the way.
Liam, Bobby'i içeri tıkıp yolundan çekilmesini planlıyor.
When I found out Jimmy was seeing someone else, I knew I had to get her out of the way so I could keep all that hot... Jimmy man-action to myself.
Jimmy'yle başka birinin görüştüğünü öğrendiğimde onu aradan çıkarmalıyıdım ki Jimmy'yle bütün o ateşli erkek faaliyetlerini sürdürebileyim.
What's the fastest way to get out of here?
Buradan en hızlı nasıl gidebiliriz?