Get that thing out of here translate Turkish
108 parallel translation
Get that thing out of here and pull over there.
Çıkarın arabayı ve şuraya çekin. Konuşacaklarım var sizinle.
Get that thing out of here!
Götür şu şeyleri buradan!
You've got to get that thing out of here.
O şeyi buradan çıkarmalısın.
Get that thing out of here!
Çıkar şunu buradan!
( Man ) All right, get that thing out of here.
Tamam, şunu dışarı alın buradan.
Get that thing out of here or we'll all go up!
Şunu çek yoksa hepimiz uçacağız!
Get that thing out of here!
Şu jipi çek şuradan.
Get that thing out of here.
Çıkartın şunu burdan.
Get that thing out of here.
O şeyi buradan çıkar.
- Get that thing out of here!
- Ne Tral'ı? Haydi çık buradan!
- Get that thing out of here!
- Çek o aptal şeyi!
- Get that thing out of here.
- O şeyi dışarı çıkar.
Get that thing out of here.
Şunu, buradan uzaklaştır.
So how long you think it's gonna be before they get that thing out of here?
Bu şeyi daha ne kadar tarlamda tutmayı planlıyorsunuz?
I don't care whos fault it is, just get that thing out of here.
- Kimin hatası olduğu umrumda değil! Sadece şu lanet şeyi evimden götürün şimdi!
Get that thing out of here!
Götür onu buradan!
Mom, tell Andy to get that thing out of here.
Anne, Andy'e söyle şunu buradan götürsün.
Get that thing out of here. Take it back wherever you got it.
Onu evden çıkarmanı ve nereden aldıysan oraya götürmeni istiyorum.
Now get that thing out of here before it does something unseemly, all right?
Bir tatsızlık çıkmadan çıkar şu şeyi buradan, anladın mı?
I hope you're enjoying your get that thing out of here.
Umarım yemekleri... Şu şeyi hemen dışarı çıkar.
I think you'd better take that thing and get out of here before it goes off.
Sanırım bu şeyi alıp, patlamadan, bir an önce buradan gitmelisin.
Put that thing down and get out of here.
bu şeyi, aşağıya indir ve ortadan kaldır.
No, the only thing that I want now is to get out of here!
Hayır, tek istediğim hemen buradan defolup gitmek!
You did a fine job, pal, but I'm afraid this is the only thing that'll get both of us out of here.
İyi iş çıkardın dostum, ama korkarım ikimizi de buradan çıkarmanın tek yolu bu.
Estúpido! Get that fool thing out of here!
Gerzekler.Çekin şu aptal şeyleri!
Now, get that thing out of there... and throw it over here.
Şimdi çıkar o şeyi ve at buraya.
Get that damn thing out of here before my team takes a notion to tromp the hell out of it.
Çek şu lanet şeyi buradan benim atlar azmadan önce.
Get that damn thing out of here!
Kahrolası şeyi buradan götürün.
Get out of here with that thing!
O elindekiyle defolup gider misin?
Let's stop that thing and get out of here.
Şu şeyi durduralım ve buradan gidelim.
Get that goddamn thing out of here, for chrissake!
Çek şu arabayı yoldan dedim!
I'll relax when we get that damn thing out of here.
Bu şeyi çıkardıktan sonra sakin olurum.
Get that fucking thing out of here, you mad bastard!
Çabuk dışarı çıkart şunu seni...
Get that fuckin'thing out of here!
Şu s.kik şeyi çıkartın şuradan!
We better get out of here before that thing wakes up.
Uyanmadan önce buradan gitmeliyiz.
I find it hard to believe that you would destroy the one thing that could get you out of here.
Seni buradan çıkartacak tek şeyi yok edeceğine inanmakta zorlanıyorum.
Get that thing Out of your ear and get over here.
Şunu kulağından çıkar ve buraya gel.
The great thing about your mother being out of town aside from the fact that she's not here is the three of us get a chance to bond.
Annenizin şehir dışında olmasında mükemmel bir var birşey burada olmadığı gerçeği dışında üçümüze ilişki kurmaya fırsat tanıyor.
If we can't find a way out of here, the mission's a bust anyway, and we don't want Apockhead or whatever his name is to get his hands on that thing.
Buradan çıkamazsak, görev bir fiyasko olacak. ve biz istemiyoruz Apockhead veya her neyse. onun elinde taşır.
From in here, can we get that thing out of Pilot?
Oranın içine girersek Pilotu içindekinden kurtarabilir miyiz?
Get that f * * * ing thing out of here!
Bu s.ktir boktan şeyi buradan alırmısın.
[GROANS] Get that thing out of here!
O şeyi buradan götürün!
Thing is, I've always been this girl from Silver Springs that everybody's said, "You're never gonna do anything, you'll never get out of here."
Konu şu, herkesin "Sen hiçbir şey olmayacaksın buradan hiç ayrılmayacaksın" dediği Silver Springs'de oturan bir kızdım.
It was all a big lie... so I burned it to the ground... and the only thing that I have left... is this tiny shard of self-respect... and if I don't get out of here, then I'm gonna lose that, too.
Havalimanında, George. Geçen gece oradaydım.. .. biraz depresyonda hissediyordum.
Get that little jungle thing out of here before he destroys something else.
Başka bir şeyi daha mahvetmeden şu küçük orman yaratığını çıkar buradan.
Help that thing find his shoes so we can get out of here.
Şunun ayakkabılarını bulun da gidelim.
Get that damn thing out of here.
Şunları buradan çıkaralım.
Get that nasty, raggedy-ass thing out of here.
- Şu iğrenç, boktan şeyi at, gözüm görmesin.
You know, the one thing that could get us out of here.
Bilirsiniz, bizi buradan çıkarabilecek birşeye.
Hey, guys, I'm sure this is probably a really cool find, or whatever, but if that thing wants to protect its kids so bad, shouldn't we get the hell out of here right now?
Hey, çocuklar, eminim ki bunu bulmak çok harikadır ya da her neyse, ama eğer o şey yavrularını bu kadar çok korumak istiyorsa, Hemen şimdi buradan gitmemiz gerekmiyor mu?
If we can get out of here and find this guy's wife... we can show that the kidnapping thing holds water.
Buradan gidip karısını bulabilirsek kaçırma olayının tutar tarafı olduğunu gösterebiliriz.