Ghoul translate Turkish
254 parallel translation
You give five francs to that old ghoul down at the morgue and... and I have to turn magician and pull a loaf of bread out of my nose so we can eat.
Sen morgdaki o yaşlı hortlağa 5 frank verince benim sihirbazlık yaparak burnumdan bir somun ekmek çıkarmam gerekti.
Well, if you ask me, He's a black-handed, grave-robbin'ghoul. That's what he is.
Bana soracak olursan da kendisi elleri kirli, mezar hırsızı bir gulyabani.
Darling, the only ghoul in the house is you.
Hayatım, bu evdeki tek hayalet sensin.
Hey that's right, there's another ghoul running loose.
Doğru ya, ortalıkta dolaşan biri şey daha vardı.
The survival command center at the Pentagon has disclosed that a ghoul can be killed by a shot in the head or a heavy blow to the skull.
Pentagon'daki araştırmacılar, bu yaratıkların, kafalarına sıkılacak bir kurşunla, ya da kafatasına zarar verebilecek kadar sert bir yumruk darbesi ile öldürülebileceğini söylüyor.
Officials are quoted as explaining that since the brain of a ghoul has been activated by the radiation, the plan is, kill the brain and you kill the ghoul.
Yetkililer, yaşayan ölülerin beyin hücrelerinin, radyasyon tarafından harekete geçirildiğini, bu sebeple de beynin yok edilmesinin, o canlının yok edilmesi anlamına geldiğini açıkladı.
Who do you think I am, just because my name happens to be Bathory- - a kind of ghoul, a vampire?
Benim kim olduğumu sanıyorsun, sadece ismim yüzünden, bir Bathory olduğum için- - bir çeşit cadı, bir vaöpir?
He was a ghoul, a necromaniac, a defiler of the dead... but he had not yet turned his sickness on a living victim.
O bir ölüsevici, mezar soyguncusuydu ama... henüz hastalığı yaşayan insanları kurban etme derecesine gelmemişti.
It's a ghoul.
Gulyabani.
Ghoul. Like in school.
Gulyabani.'Okul'daki gibi.
What is a ghoul?
Gulyabani nedir?
A ghoul is an evil demon who preys on corpses feeds on human beings, robs graves.
Gulyabani kötü bir iblistir, cesetleri yer insanlarla beslenir, mezarları yağmalar. Böyle şeyler.
All-American ghoul.
Amerikan hortlağı.
More than any ghoul would ever dare try
Tüm hortlakların cesaret edebileceğinden daha fazla.
Girl, I can thrill you more than any ghoul could ever dare try
Kızım, seni tüm hortlakların cesaret edebileceğinden daha fazla korkutabilirim.
More than any ghoul could ever dare try
Tüm hortlakların cesaret edebileceğinden daha fazla.
Yes, a Ghoul de Ville convertible and tonight, it could be yours on Let's Make'Em Squeal.
Bir Ghoul de Ville üstü açık araba Bu gece sizin olabilir Hadi Onları Bağırtalım'da.
Every night, my family were troubled by a visitation from this disgusting ghoul.
Her gece, iğrenç bir gulyabaninin ziyaretleri ile tedirgin olurduk.
You gotta do it if you wanna be a gruesome ghoul!
- Korkunç bir hayalet olmak istiyorsan yapmalısın. Bu törenin bir parçası.
You ghoul-face, get off the car.
Mına kodm gulyabanisi sktr ol arabadan!
OH, WELL! I GUESS THE NEXT BEST THING TO MAKING A GOAL IS BECOMING A GHOUL.
Güzel bir iş bulamadı ama elini kana buladı!
The short answer is, this is the work of the same ghoul who killed Laura.
Kısacası Laura'yı öldüren hortlağın işi.
He doesn't have to go chasing some ghoul from a funeral parlor... for a date.
Bir randevu için morgda hortlak kovalamak zorunda değil.
- Work. - Ghoul!
İş.
Sir, you are one cool ghoul.
Bayım siz müthiş bir.
You're a ghoul.
Gerçekten kötü niyetlisiniz.
Mr. Baxter slammed the door in my face today, calling me a damn ghoul.
Bay Baxter kapıyı yüzüme çarptı. Bugün bana budala dedi.
Oh! Oh! They must mean the "Ghoul Bus."
Herhalde İblis Otobüsü demek istemişler.
"The Ghoul Goes West."
"Hortlak Batı'ya Gidiyor."
You'll be portraying the ghoul's wife.
Gulyabaninin karısını oynayacaksın.
- The ghoul's wife?
- Gulyabaninin karısını mı?
Look, would it be possible to make the ghoul's wife a little less prominent...
Bak, gulyabaninin karısını biraz daha silik yapmak mümkün mü...
You keep that ghoul Crittenden off our backs, and I'd say we got a deal, right, boys?
Sen bizi şu gulyabani Crittenden'den uzak tut, ve bende sana anlaştık diyeyim. Değil mi çocuklar?
You're my ghoul now.
Artık benim hortlağımsın.
Besides, the benefits of being a ghoul outweigh the drawbacks.
Ayrıca hortlak olmanın avantajı, dezavantajından fazla.
Even my ghoul was performing well those duties only a ghoul can do when the cursed sun drives a vampire to the shelter of his coffin.
Hortlağım bile, lanetli güneş vampirlerini tabutlarına sokarken sadece hortlakların yapabileceği işlerde çok başarılıydı.
You're turning into my best ghoul ever.
Sen benim en iyi hortlağım olmak üzeresin.
Max said being a ghoul had benefits but goddamn!
Max hortlak olmanın avantajları var demişti ama vay canına!
I ain't no ghoul!
Hortlak değilim!
He's about to meet the ghoul of his dreams... in a nasty bit of scarnal knowledge I call...
Rüyalarının mezar hırsızı ile tanışmak üzere iğrenç cinsel ilişki müstehcenliği için oraya verdiğimiz ad...
A ghoul!
- Biz canlılardan besleniyoruz.
The ghoul never comes to the same place more than once.
Gulyabani aynı yere birden fazla gelmez.
I've made two spooks and a ghoul so far.
Şimdiye dek iki ajan ve bir hortlak gördüm.
- Who's the ghoul?
- Hortlak kim?
No, he's just a ghoul.
Hayır. Sadece mezar hırsızı.
- "Ghoul" something.
- Adı Ghoul gibi bir şey.
But not you or that fucking ghoul.
Size servis yaparım, ama sana yapmam, Vince. - Ve o gul yabaniye.
Between seeing myself in a mirror at the club dancing my modified Charleston and catching my reflection in a store window this morning as I Rollerbladed past in spandex I feel like I'm being stalked by some pathetic, middle-aged ghoul.
Gece kulübünde çarliston gibi bir şey yaparken aynada kendimi gördüm. Sonra paten yaparken bir mağazanın camında taytlı halimi gördüm. Beni orta yaşlı bir gulyabani takip ediyormuş gibi geldi.
Ghoul, my boy, we're going to need another systems scanner.
Ghoul, oğlum, bir başka sistem tarayıcısına ihtiyacımız olacak.
Ghoul.
Hortlak demek istedin.
- Shut up, ghoul.
Kapa çeneni, gulyabani.