Gilmour translate Turkish
25 parallel translation
We're all from the British aristocracy, except David Gilmour.
Hepimiz İngiliz soylu sınıfından geliyoruz, David Gilmour dışında.
Mrs. Gilmour!
Bayan Gilmour!
All personnel the next scheduled parole hearing for prisoner Gilmour will take place at 07 :. 15.
Personel, dikkat bir dahaki şartlı tahliye değerlendirmesi mahkum Gilmour için sabah saat 7.15'te yapılacak.
This is Commander Gilmour, U.S. Strategic Command... and General Borschevsky, Russian lntelligence.
Bu bay Commander Gilmour, U.S. Strategic Kumandanı... ve General Borschevsky, Rusya gizli örgütünden.
When I saw the Floyd for the first time it was the summer of'68, it was actually their first American tour with David Gilmour, and they were just extraordinary, you know, it was
Floyd'u ilk gördüğümde 68 yazıydı... ve aslında David Gilmour'la ilk Amerika turlarıydı.. Ve olağan dışıydı.
- Clinton Gilmore.
Clinton Gilmour.
539 Gilmore Street, New York.
539 Gilmour Sokağı, New York.
- Gilmour.
- Gilmore.
- Gilmour.
- Gilmore mu?
I gotta call Gilmour, tell him about the freezer.
Gilmour'u arayıp, dolaptan bahsetmem lazım.
So I've got your regional manager, Robert Gilmour, on the other line, and he's told me to go ahead and call you directly.
Bölge müdürünüz Robert Gilmour şu an diğer hatta. Sizi direkt olarak aramamı söyledi.
We've been observing her as part of a bigger investigation, but Mr. Gilmour said I could count on you for your help in the matter.
Geniş çaplı bir araştırmaya başladık yöneticiniz Bay Gilmour da yardım konusunda size güvenebileceğimizi söyledi.
And I have your regional manager, Robert Gilmour, on the other line.
Diğer hatta bölge müdürünüz Robert Gilmour bekliyor.
I'm glad to hear that, sir, but, uh, we're actually here to talk to you about something else--something that happened eight years ago when you lived - at 539 Gilmour Street.
Bunu duyduğuma sevindim, efendim, ama, uh, biz aslında başka bir şey hakkında konuşmaya gelmiştik. - -8 sene önce Gilmour Caddesinde 539 nolu yerde yaşarken bazı şeyler olmuş.
Are you in there, Gilmour?
Orada mısın, Gilmour?
Gilmour!
Gilmour!
Get a grip of yourself, Gilmour.
Kendine dikkat dağıtacak bir şey bul, Gilmour.
Stewart Gilmour, as I live and breathe.
Stewart Gilmour, bu ne sürpriz.
It's Gilmour.
O Gilmour.
~ Gilmour!
- Gilmour!
You think you're something special, don't you, Gilmour?
Kendini çok özel sanıyorsun değil mi, Gilmour?
Leave young Mr Gilmour alone.
Genç Bay Gilmour'u rahat bırakın.
Gilmour, you guys coming back for more of this stuff or what?
Gilmour, malın devamı için geliyor musunuz?
Gilmour.
Gilmour.
Commander Gilmour?
Komutan Gilmour?