English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Ginsu

Ginsu translate Turkish

46 parallel translation
- They don't make them in the States. - Ginsu knives.
Biliyorum, ginsu bıçağı.
Yes, friends, the new Turbo Ginsu!
Evet, arkadaşlar, yeni Turbo Ginsu!
Most men with your string of failures would have long since have tasted the cold, cruel blade of his own Ginsu by now.
Senin kadar başarısız olacak bir çok erkek şimdiye kendi mutfak bıçağının soğuk çeliğinin tadına bakmış olurdu.
And genuine Ginsu-spiked attitude adjusters on the hood.
Ve kaputunda mızrak başlı orijinal yükseklik ayarları.
I bought the Ginsu knife.
Ginsu ( çok meşhur bir bıçak seti ) bıçağından aldım.
I did buy the Ginsu knife.
Gerçekten de, Ginsu bıçağından aldım.
So I called up the number on the screen, you know and I said, "I'd like to order the Ginsu knife."
Sonra, ekrandaki numarayı aradım, ve "Ginsu bıçağını sipariş etmek istiyorum", dedim.
I mean, even the Ginsu people have given up.
Yani, Ginsu çalışanları bile artık vazgeçmişler.
- Remember these lovely Ginsu knives?
- Şu sevimli Ginsu bıçaklarını hatırlıyor musun?
I mean, I saw him use his credit card like a goddamn Ginsu knife.
Kredi kartını bir kılıç gibi kullandığını gördüm.
Like a Ginsu through a banana.
- Muzu kesen bıçak gibi.
You are sharp as a ginsu, pretty girl.
Bıçak gibi keskinsin, güzel kız.
Sure, ifyou don't mind getting Ginsu-ed by the intake fan.
Sure, if you don't mind getting Ginsu-ed by the intake fan.
So when are we gonna meet this old...
Peki ne zaman bu yaşlı... Ginsu denen herifle tanışıyoruz?
Some Ginsu boy came after us at Chloe's grave.
Bıcakcının teki Chloe'nin mezarında bize saldırdı.
They got claws like Ginsu knives and more teeth than a chainsaw.
Ginsu bıçakları gibi pençeleri ve testereden daha fazla dişleri var.
My Dinner with Mr. Ginsu?
Kimyasal X...
... using their ultra super powers,
Mr.Ginsu ile öğle yemeğim?
He bought the slicer and the dicer... He bought the slicer and the dicer..... the Ginsu knives, the abs roller, the juicer. .. the Ginsu knives, the abs roller, the juicer.
Ayrıca blender, bıçak seti, karın sıkılaştırıcı ve meyve sıkacağı da aldı.
He's got teeth like Ginsu knives and crazy eyes.
Jilet gibi dişleri var, deli deli bakıyor.
Stand back, sir. I know he looks cute, but this one's supposed to have teeth like Ginsu knives.
Sevimli görünüyor biliyorum... ama bunun jilet gibi dişleri varmış.
I don't know if you've noticed, honey, but you've managed to amass here quite a collection of gruesome ginsu flesh pictures.
- Bilmiyorum fark ettin mi ama dehşet verici resimlerden oluşan sıkı bir koleksiyon yapmışsın.
You've already got two dresser drawers, and right now, for a limited time, I'll throw in three more drawers and a set of ginsu knives.
Sana ait dediğin iki çekmecen var. Ve şimdi, kısa bir süreliğine yanında üç tane daha çekmece ve bir Ginsu bıçak seti veririm.
I have no idea where to get ginsu knives.
Hayır. Ginsu bıçaklarını nereden bulacağımı bilmiyorum.
§ Made me sharp as a Ginsu §
§ Made me sharp as a Ginsu §
Which begs the obvious question since not even obi-wan's lightsaber can ginsu your superdermis - - how did a little vine cut through it?
Aklıma şu soru geliyor, Nasıl oluyor da Obi-wan ışın kılıcıyla senin derine çizik bile atamazken, küçük bir sarmaşık bunu yapabiliyor?
- Your Ginsu-sharp legal mind. - Hmm.
Senin ruhunu, aklını, keskin hukuk zekanı.
A surefire way to confirm it's Lilith And a way to get us A bona fide demon-killing ginsu.
Lilith'in anlaşmayı sakladığını garantileyecek ver şeytanları öldürüp bize yol açacak bir şey.
Maybe we let the press know Freebo got outta Dodge, might get this guy to put down his Ginsu knife.
Basına Freebo'nun uzaklara kaçtığını bildirelim. Böylece bu adam da elindeki bıçağı bırakır.
Well, I can finally go up and down the stairs without feeling like a Ginsu knife is piercing me in the lungs, so pretty good.
Sonunda ciğerlerime bıçak saplandığını hissetmeden merdivenlerden inip çıkabiliyorum ki bu iyiyim demek.
Ginzu knives.
Ginsu Bıçakları *.
Chopped in half, like a freaking Ginsu.
İkiye bölündüm, sanki Ginsu'yla kesilmiş gibi.
I've seen all sorts of knives used as murder weapons- - steak knives, Ginsu knives, Bowie knives- - but never a Scout knife.
Cinayet aleti olarak kullanılan her türlü bıçak gördüm. Yemek bıçağı, Ginsu bıçağı, av bıçağı... Ama ilk kez izci çakısı görüyorum.
Van H had a fucking Ginsu sticking out of his eye.
Van H'nin gözünden bıçak sarkıyordu.
" I, Juanita Lupe Vega, bequeath my china pattern, stainless steel cutlery, and Ginsu knives to my favorite charity, the Church of Latter Day Angel.
Ben, Juanita Lupe Vega, Çin porselenlerimi paslanmaz çelikten çatal bıçak takımımı ve Ginsu bıçağımı, favori kilisem Latter Day Angel'a bırakıyorum.
Circle back and ginsu these leeches.
Geri dönüp bu serserileri halledeceğiz.
Cutting him up like he a fucking Ginsu knife!
Dalgaları sanki bir Ginsu bıçağıymış gibi kesiyor!
He Ginsu'd his own foot?
Kendi ayağını mı kesti?
I think we got the bulk of it pieced together... prior to you going ginsu on your pal in there, of course.
Sadece parçaları birleştirmemiz gerekecek... Arkadaşını bıçaklamana neler sebep oldu mesela.
- The original Ginsu knife?
- Orijinal Ginsu bıçağı. - Evet.
Your words cut sharper than a gins...
Sözlerin ginsu kılıcından bile kesikin.
You're really cutting with a semantic Ginsu knife there, aren't you?
Kelime oyunlarında da ustaymışız bakıyorum?
I'm talking wind that'll cut through your jacket and carve you up like a Ginsu knife.
Üstünüzde ne varsa delip geçerek içinizi kesen bir soğuk diyorum.
Pablo, take Kelly, get me boiling water, chicken, and my 10 inch Ginsu.
Pablo, Kelly'i al, bana kaynar su, tavuk ve 25 santimlik Ginsu'mu getir.
It's like, "Oh yeah, go get the boiling water", "and the chicken carcass," "and the Ginsu knife."
Evet, "Git bana kaynar su, tavuk ve Ginsu bıçağımı getir" diye buyuruyor.
I'd need a Ginsu for that.
Onun için Ginsu lazım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]