English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Girl's

Girl's translate Turkish

41,067 parallel translation
It's like, I knew this girl Sheila?
Sheila adında bir kız vardı tanıdığım.
That girl stole the LSD from her brother, that's his responsibility.
Kız ağabeyinden LSD çalmış. Ağabeyinin sorumluluğuydu.
I'm trying to tell you that it doesn't matter what that girl's father said.
Kızın babasının ne söylediğinin önemi yok demeye çalışıyorum.
Besides the obvious hypocrisy of pretending that Nicole faces expulsion over a teaspoon of herbs when the Layton girl was selling pills on campus last fall, and yet I just saw her in the hallway.
Yapmış olduğunuz iki yüzlülükten ve Nicole'un ufak bir tutam ot yüzünden okuldan atılmasıyla karşı karşıya olmasına karşın geçen gün hap satarken yakalanan Layton'ların kızının hala koridorlarda dolaşıyor olmasından bahsediyorum.
What if you go and it's not someone you like, then that poor girl is completely embarrassed and humiliated?
Gidersen ve beğenmediğin biri çıkarsa ne olacak? O zavallı kız utancından yerin dibine mi girecek?
She's a girl.
Kız.
He's over there about to show yet another girl the inside of his mouth.
- Evet. Orada. Ağzının içindeki diğer kızı göstermeye hazırlanıyor.
She's Note Girl.
Notu yazan kız oymuş.
Ben, she's not Note Girl.
Ben, notu yazan kız o değil.
Hey, girl. How's the dog?
Köpeğin nasıl oldu?
- Bssh. That's my girl.
- İşte benim kızım.
Shit Stick, huh, you get that girl's number last night? That's right.
Çöp çubuğu dün geceki kızın numarasını aldın mı?
I don't want him to keep seeing me as some little girl who's always asking for help with something.
Beni her zaman yardım isteyen küçük bir kız olarak görmesini istemiyorum.
Jill's a big girl. She can take care of herself.
Jill büyük bir kız, kendi başının çaresine bakabilir.
I'm just an ordinary girl playing dress-up for a night.
Bir gece için süslenen sıradan bir kızım.
I've pulled myself through life for 50 years now, and every year I keep pulling, and when it's finally my turn to rest, this girl who I've carried like a... like a scab on my soul,
Hayatım boyunca çabaladım. 50 yıl oldu. Her yıl çabalamaya devam ettim.
Looky what we have here... the Powerpuff Girl and her crunchy boy-toy.
Bakın burada kim varmış. Powerpuff Kızı ve onun çıtır oyuncak arkadaşı.
What's the name of that girl in "King Kong"?
King Kong'daki kızın ismi ne?
She had been an English girl, once.
Bir zamanlar bir İngiliz kızıymış.
- He's too nice to say this, but you are a weak, self-involved little girl who does whatever you want without giving a damn about the carnage you reap. You destroyed Matt but that wasn't enough.
Matt'i mahvettin ama bu yeterli değildi.
It's been my story ever since i was a little girl.
Küçüklüğümden beri bu böyle hep.
It's true that this courtship was kind of quick, but the thing is, when your shadow looks like a broomstick with an afro, you lock down the first girl that lets you touch her titties!
Evliliğin aceleye geldiği doğru ama olay şu ki gölgen Afro saçlı bir süpürgeye benziyorsa memesini elleten ilk kıza nikahı basarsın!
And it's so advantageous to only be cast as "Pretty Girl Number 3" or "Overworked Mom."
Sadece Güzel Kız Üç ya da Yorgun Anne rollerini almak da çok ayrıcalıklı.
It's a girl.
Kızmış.
Hey, hey. There's my girl. [Clears throat] Sloan, uh...
O da "Evet" dedi ve ağlamaya başladı.
You are definitely an East Coast girl.
Tam bir Doğu Yakası kızısın.
You should let a girl take you shopping.
Bir kızla alışverişe çıkmalısın.
Girl's a high-end spreader from Franklin Heights.
Kız Franklin Heights'ın en tepedeki antenlerinden birisiydi.
- Hey man, that girl's pretty wasted.
- Hey dostum, şuradaki kız epey kafayı buldu.
I heard there's a dead girl in Arcadia.
Arcadia'da ölü bir kız olduğunu duydum.
But someone needs to reprogram the Kusari in a matter of seconds and fool it into accepting the girl's body as Diana Walters.
Ama birisinin saniyeler içerisinde Kusari'yi yeniden programlaması ve kızın cesedini Diana Walters olarak kabul etmesi için programı şaşırtması gerekir.
Didn't you get a girl killed once, messing around with your dad's car autodrive?
Bir seferinde babanın otomatik arabasıyla gezerken bir kızın ölümüne neden olmadın mı sen?
Yeah, you got some lungs on you, girl, wow.
Vay, ciğerlerin sağlammış kızım.
See, it's hard to imagine a girl being the hero of the story.
Bir kadını hikayenin kahramanı olduğunu kabul etmek zordur.
It's a girl's shirt, man.
Bu bir kız tişörtü, dostum.
Something's wrong with my little girl.
- Küçük kızımla ilgili bir sorun var.
Do you even care what's happening to that girl?
O kıza neler olduğu umurunda mı bari?
If a girl has more than one relationship, then that's it.
Bir kızın Bir ilişki, o zaman bu kadar.
But I can be interesting if I meet an interesting girl.
Ama ilginç olabilirim Eğer ilginç bir kızla tanışırsam.
She pretends to be a guy, end of the movie she has to take off her shirt to prove that she's a girl.
Filmin sonunda da üstünü çıkartıp, bir kadın olduğunu kanıtlıyor.
Does it get their panties in a bunch that a girl's getting asked more questions than they are?
Bir kıza onlardan daha çok soru sorulması onları çok mu sinirlendiriyor?
She's a big girl.
O koca bir kız zaten.
Yeah, pretty girl, who, by the way, works a hell of a lot harder than you lazy losers.
Bu arada o güzel kız siz tembel eziklerden çok daha fazla çalışıyor.
Lucy's not just a little girl.
Lucy sadece küçük bir kız değil.
A-And it's happened five times since then, and some of the pictures had both Peter and the girl in them.
Ve, ve o olaydan sonra beş kez daha oldu, ve bazı fotoğraflarda Peter ve o kız birlikte gözüküyorlardı.
I smiled at one girl in a cell phone store, and now here I am, stuck eating cereal for dinner with a kid.
Cep telefonu mağazasında bir kıza gülümsedim, ve şimdi buradayım, oğlumla birlikte mısır gevreği yiyorum.
You know, she's the first girl to ever really understand me.
O beni gerçekten anlayan ilk kız.
Girl, you nasty. You realize the vast majority of people think you're wrong.
Biliyorsunuz, toplumun büyük kısmı sizin yanlış fikirde olduğunuzu düşünüyor.
So when that gets taken away, it's not fair to me. Or to any girl I want.
Bu fırsatın elimden alınması benim ya da istediğim hiçbir kız için adil değil.
Hey, every girl in my grade.
Sınıfımdaki her kız burdaymış.
Do you understand there's a dead girl here?
Anladin mi? Burada ölü bir kiz varmis.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]