Give me a hand with this translate Turkish
185 parallel translation
- Will you give me a hand with this junk?
- Biraz yardım eder misiniz?
- Come on, give me a hand with this thing.
- Gel bana biraz yardım et.
I need a couple of men to give me a hand with this out to a plane.
Çocuklar, şunu uçağa götürmek için birkaç kişiye ihtiyacım var.
Give me a hand with this pack.
Şu paket için bana yardım et.
Somebody give me a hand with this.
Biri bana yardım etsin.
Give me a hand with this stuff, will ya, honey?
Eşyaları toplamama yardım edersin, değil mi canım?
Give me a hand with this line, mate.
Şu halatı yakala dostum.
- Give me a hand with this equipment. - Sim.
Bu gereçler için biraz yardımcı olun.
- Give me a hand with this drawer.
- Yardım et, çekmece sıkışmış.
I wish you'd give me a hand with this yarn, Doc.
Keşke bu konuda bana yardım edebilseydin, Doktor.
Give me a hand with this, will you?
Bana yardımcı olur musun?
Give me a hand with this.
Bana yardım edin.
Give me a hand with this pole.
Şu direği dikmeme yardım edin.
Come on, give me a hand with this drum.
Haydi yardım et de, şu varili indirelim.
Give me a hand with this, Dallas.
Bana yardım et Dallas.
- If you'll give me a hand with this conduit... - Well, Mr. Scott?
- Bay Scott?
- Give me a hand with this.
- Şunu atmama yardım edin.
Come on, give me a hand with this ladder.
Hadi, bana yardım et.
Charlie, give me a hand with this.
Charlie, yerine döndürmem için bana yardım etsene, yapar mısın? - Çaresizsin.
Harley, you and Lee give me a hand with this door.
Harley, kapıyı takmama yardım et.
And you, give me a hand with this luggage.
Şu bavulları indirmeye yardım et.
Give me a hand with this poster.
Yardım et de şu posteri çıkaralım.
Give me a hand with this.
Bir yardım ediverin.
Give me a hand with this.
Bana yardım et.
Yeah, uh, give me a hand with this. It's...
Bana yardım et.
Sammy, give me a hand with this stuff.
Sammy, şu şeyler için yardım etsene.
well, we got to be practical. Give me a hand with this.
Bana yardım eder misin.
Give me a hand with this.
Şunu taşımama yardım et.
Give me a hand with this damn box.
Şu aptal kutu için bana yardım et.
Want to give me a hand with this?
Bu işte bana yardım eder misin?
You think maybe you could give me a hand with this?
Sen bana bir el verirmisin.?
"Hey, Fred, give me a hand with this zipper."
"Hey Fred, şu fermuara bir el atsana."
Data, give me a hand with this plasma conduit...
Data, şu plazma kanalında bana yardım et...
Give me a hand with this, huh?
Yardım eder misin?
Give me a hand with this.
Şuna yardım etsen.
Hey, you want to give me a hand with this?
Hey, yardım etmek ister misin?
- Give me a hand with this.
- Yardım etmek ister misin?
- Give me a hand with this.
- Sen de yardım et bakalım evlat.
- Want to give me a hand with this?
- Bana yardım etmeye ne dersin?
Give me a hand with this.
Bana yardım et. Şunu çek.
Can you give me a hand with this?
Bana yardım eder misin?
Come over here and give me a hand with this thing!
Rafe, Rafe!
Here, give me a hand with this grenade launcher.
Bir yardım et.
Hey... give me a hand with this thing.
Biriniz bana yardım edin.
Joe-jums just rang me and said Jack was having a bad time with this announcement, so I've just come to give him a hand.
Joe-Jums şimdi arayıp Jack'in bu sunuşta çok zorlandığını söyledi. Ben de ona yardıma geldim.
Give me a hand over here with this.
Bana biraz yardım ediversene.
Let me give you a hand with this, huh?
Taşımama izin verin.
Excuse me, You sort of, Could you give me a hand with some of this equipment, I wonder?
Affedersin, acaba bunları taşımamda yardım edebilir misin?
Hey, Frank, give me a hand with some of this stuff, man.
Hey, Frank, bir el at ta şunları taşıyalım, dostum.
Hey, give me a hand with this stuff, will you?
- Bana yardım eder misin?
Here, let me give you a hand with this.
Sana yardım edeyim.