Glades translate Turkish
272 parallel translation
Like them, you are lissom and could frolic in mossy glades, drink at the springs, dance naked in the moonlit summer nights.
Onlar gibi zarifsin ve yosunlu yerlerde gülüp oynar pınarlardan su içer ve yaz gecelerinde ay ışığının altında çıplak dans edersin.
It should give the idea of spring, of wood nymphs in glades.
Kayran içindeki orman perilerinin ilkbaharı fikrini vermeli.
In these sheltered glades, the welfare of its feathered and furry folk is watched over by forest ranger Tully Bascombe.
Bu korunaklı açıklığın, tüylü ve kürklü sakinlerinin rahatı Orman Bekçisi Tully Bascombe tarafından gözetilir.
I SEE. I SEE, THEN YOU'RE NOT FROM THE GLADES.
Ama Dünya'dansınız.
2 1 85? [chuckles] NOW I UNDERSTAND.
Buraya vardığınızda sizi Happy Glades'ten adamlar zannettim.
I THOUGHT YOU WERE FROM HAPPY GLADES.
Happy Glades nedir?
WE'RE STILL NOT FOLLOWING YOU. WHAT'S HAPPY GLADES? THE WORLD'S G REATEST MORTUARY.
Yönetim, parasını ödeyenler için bu şekilde bir düzen kurdu.
YES, WHY? NOW, YOUR BOSS COULD HAVE BOUGHT A P I ECE OF DESERT.
Happy Glades, sonsuz huzur vaat ediyor.
HAPPY GLADES PROMISES ETERNAL PEACE
Değil mi? Haklı.
Through wind and snow Beyond the enchanted waterfall Through the elfin glades
Rüzgârda ve karda, sihirli şelalenin ötesinden cinli ormanlardan, ta ki hedefine ulaşana dek.
Did he head back to the Glades?
Glades'e geri mi döndü?
Try Okeechobee Springs out in the Glades.
Glades'deki Okeechobee Termali'ni bir deneyin.
Ow! Glades Hotel, man, Room 41 9.
Glades Oteli, 419 no'lu oda.
Found a day later, raped and cut up in the Glades.
Glades'de bulundu. Tecavüze uğrayarak öldürülmüştü.
Right there in the Glades.
Sonra kızı öldürüyor. Oracıkta, Glades'te.
It's owned by an Indian named Johnny Glades.
Sahibi Johnny Glades adında bir kızıIderili.
Lacas supplying Glades.
Lacas, Glades'i teçhiz ediyor.
Did you rip off Johnny Glades?
Glades'i kazıklamaya mı çalışıyorsun?
He's in business with Lacas and a drug dealer named Johnny Glades.
Lacas ile iş çeviriyor ve Johny Glades adında dağıtıcı.
Tell me about Rolle and Johnny Glades.
Bana Role ve Johnny Glades'i anlat.
- Tell me about Glades and Rolle.
Rolle ve Glades'i anlat.
How long has Rolle been on Glade's payroll, huh?
Kim ödeyecekti, Rolle yoksa Glades mi?
You think Rolle and Johnny Glades are going to let you... just walk in and take their drugs?
Uyuşturucuyu almak için, Rolle ve Glades yürüyerek, sallana sallana gelecekleri mi sanıyorsun?
I got four dead cowboys here... and one very fucked-up-looking Indian, Johnny Glades.
Burada, ölü cowboy'lar görüyorum ve bir çok s'kik kızıIderili, Johnny Glades.
I have to go out to Glades, and then I'm meeting Ray Nicolet at 10 : 00.
Glades'e gitmem gerek. 10'da da Ray Nicolet'le buluşacağım.
- What are you doing at Glades? - Serving process...
- Cezaevi yemekleri ile ilgili celp ve şikayet.
I'll send it to you at Glades.
Cezaevinde sana ulaştırırlar.
They're at Glades in the back of the Cadillac.
Glades'de arabanın bagajında kaldılar.
Um, couldn't have been Glades if that's what you're thinkin','cause I was never out there.
Glades'den bahsediyorsan, bu imkansız. Ben orada hiç bulunmadım.
Federal law enforcement agents raided a squatters camp... north of Miami International Airport this morning... in the hopes of capturing a fugitive from Tuesday's daring escape from Glades prison.
Federaller Miami Havaalanı'nın kuzeyindeki bir gecekondu mahallesine bu sabah bir baskın düzenledi. Baskının amacı Glades Cezaevi'nden firar eden kaçakları yakalamaktı.
He's gonna know by now I gave him up back at Glades.
Glades'te onu kazıkladığımı öğrenmiştir. Beni bulmak isteyecektir.
Yeah, it's called the Glades Correctional Institute.
Evet. Adı da Glades İslahhanesi.
- Gettin'me out of Glades, for starters.
- Her şeyden önce beni Glades'den çıkardığın için.
I'm going out to the glades Saturday.
Cumartesi günü bataklığa gideceğim.
You shouldn't have killed that kid out in the glades either.
Bataklıktaki o çocuğu da.
Thank you so much for coming down to the glades.
Glades'e geldiğiniz için teşekkürler.
Over at the glades.
Glades'dekilerden biri.
That never seemed to worry you at the glades.
Bataklıkta bu senin için hiç önemli değildi.
I tell you what. I'm going out to the glades Saturday.
Bakın ne diyeceğim. Cumartesi günü bataklığa gideceğim.
I believe he said the Glades.
- Sanırım The Glades demişti. - Tamam.
You're out in the glades in this fan boat, and it's just you and Captain Pete and a cooler full of raw chickens.
Kanalda tekneyle gezerken yanında sadece Kaptan Pete ve çiğ tavuk dolu bir buz kutusu var.
There are panthers out in the'Glades
Bu açık arazide panterler var.
Ln the Glades, maybe.
Bataklıkta yaşıyorsanız.
Where the ocean meets the glades.
Okyanusla Everglades'in buluştuğu yerde.
Welcome to the glades.
Everglades'e hoş geldiniz.
Doesn't make any sense she's all the way out here in the middle of the glades.
Everglades'in ortasında bulunması için hiçbir sebep yok.
Yup, straight line through the glades.
Evet, Everglades'in içinde dümdüz ilerliyor.
Less than 50 left in the glades.
Everglades'te sayıları 50'nin altına düştü.
People driving through the glades lose track of how fast they're going.
Everglades'te araç kullanan insanlar ne kadar hızlı gittiklerinin farkına varmıyor.
I pull over all the time in the glades.
Ben her zaman Everglades'e giderim.
Now we're off to Glades.
Şimdi Glades'e gidiyoruz.