English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Glider

Glider translate Turkish

225 parallel translation
- Notify glider S-4.
- Planör S-4'e bildir.
Can we fly our glider from the tower?
Biz kuleden planör uçurabilir miyiz?
- On the third glider.
- Üçüncü planörde.
- Ilya Vassilievych, according to one of the variants, Vega's soaring glider can land.
- Ilya Vassilievych'in tezine göre, Vega'nın yükselen kanatları ile inilebilir.
Let me land the glider.
Planör inişi yapalım.
Instead of your robot, Alexey wants to land the glider on Venus.
Bunun yerine robot, Alexey'in yerine planörle aşağıya inse.
How come, a Sirius crew member would man the Vegas glider?
Sirius Mürettebatından Vegas, nasıl oluyorda, planör tayin ediyor?
The glider of Vega seats three people,
Vega'nın koltukları üç kişi,
From a 1000 meter altitude the glider will find a good spot for your Sirius to land.
Sirius için en iyi nokta 1000 metre yukarıda iniş için arazi uygun.
- You mean the glider crew?
- Sen planör mürettebatımısın?
The landing field has been chosen from the glider.
İniş alanı seçildi.
- Masha has spotted the glider.
- Masha planörü tesbit etti.
The Adler has a two-meter wingspan. but it's not one of my designs, because it's a glider... and I work only on the power models.
Adı Adler - iki metre kanat genişliğinde ama o, benim dizaynım değildi çünkü o bir planör... ben sadece elektrikle çalışan modeller üstünde çalışıyorum.
We're counting on you to get a glider landing strip on the lake ready.
Sizi şimdiden gölün yanındaki araziye planörle inip hazır olmuş sayıyoruz.
No, I'm not scared! This glider is for 2 and there's 3 of us!
Bu planör 2 kişilik ve biz 3 kişiyiz!
Glider fleets were waiting, wearing their D-day markings.
Planör filosu, D-Day'i simgeleyen işaretlere boyanmış, bekliyordu.
The first division would go in by glider and parachute, dropping behind the invasion beaches.
İlk dalga saldırı, çıkarma sahilinin gerisine planörle ve paraşütle yapılacaktı.
who flew a glider at the age of 10?
- 10 yaşında kim planör uçuruyordu?
Crash-landed, 1940 - glider assault.
1940'ta Belçika'da bir hava taarruzunda yere çakılmış.
All our reports indicate that this terrain here is too soft for glider landings.
Raporlarımız, arazinin inişler için fazla yumuşak olduğunu belirtiyor.
Everyone but Fernando, who was flying in the sky with his glider
Fernando hariç herkes. O, planörüyle gökyüzünde uçuyordu.
This little marsupial is called a sugar glider, and with good reason.
Bu küçük keseliye uçar kuskus denmesinin geçerli bir sebebi vardır.
I want a hang glider.
Bir planör istiyorum.
- Is the glider intact?
Planör sağlam mı?
If you get in that glider I'll shoot you down.
Plissken, eğer planörle dönmeye kalkarsan seni düşürürüz.
A jet glider just a couple of blocks down the street.
Planör birkaç blok aşağıda.
- No glider.
Planör yok.
You've got to land a glider and take off.
Central Park'a inemez. Orada çok ağaçlar var.
Oh no, the glider.
Oh hayır, planör.
The glider...
Planör...
It's like a hang glider with a motor.
Motorlu delta kanat gibidir.
Like a glider.
Bir pilto gibi.
He's on his hang-glider.
Planörle uçuyor.
Mito, bring me my glider!
Mito, Mehveyi getir lütfen. Hemen.
What will you do with the glider?
Prenses Mehve ile ne yapmayı düşünüyorsun?
Your glider may get you there in time.
Kendi uçurtmanızı kullanırsanız belki zamanınız olabilir.
Let us welcome the first woman in this part of the Balkan Peninsula... who is going to fly a Hawk Glider'.
İşte karşınızda, Balkan yarımadasının bu tarafında Atmaca Planör'ü uçuran tek kadın pilot.
Now, if you don't like heights, climbing a mountain while you're carrying a container with a hang glider inside it might seem like a strange thing to do, especially when the weather starts to get very cold very fast.
Eğer yükseklikten hoşlanmıyorsanız sırtınızda koça bir yamaç paraşütü kutusuyla dağlara tırmanmak size biraz garip görünebilir. Özelliklede hava iyice soğumaya başladığında hem de bütün hızıyla.
You know, I'm really worried about that guy in the hang glider.
Biliyor musun, yamaç paraşütü yapan adam beni endişelendiriyor. O kartalı vurduğumuz gördü.
That guy on the hang glider talks, we could lose the business. "Business"?
Yamaç paraşütündeki adam konuşursa işimizi kaybederiz.
Wow, it must be great flying on this hang glider!
Vay canına, yamaç paraşütüyle uçmak harika bir şey olmalı. Evet, öyle.
There it is... the hang glider.
İşte orda. Yamaç paraşütü.
That hang glider wouldn't happen to belong to a man named MacGyver, would it?
Şu yamaç paraşütü MacGyver adında bir adama ait, - olabilir mi?
Landing a hang glider on a slab of rock the size of a coffee table isn't easy.
Ve sehpa genişliğinde bir kayanın yamacına paraşütle inmek inanın hiç de kolay olmadı.
And today I the glider pilot in a society in which everything's violent.
Ve bugün ben planör pilotu toplumda herşey bir şiddet.
That lookout post is a glider.
Durduğun yer planöre dönüşüyor.
You know, a dentist, a glider pilot, a narc, a janitor, a preacher, all that.
Bilirsin, dişçi, planör pilotu, narkotik, kapıcı, vaiz filan.
Can I take my glider?
Planörümü alabilir miyim?
- Glider practice.
- Planör eğitimine.
It's like a bunch of coked-up termites in a balsa wood glider.
Balsa ağacının içindeki beyaz karıncalar gibi.
The glider!
Bu Mehve!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]