English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gliders

Gliders translate Turkish

111 parallel translation
You go in gliders instead of trucks.
Kamyon yerine planöre binersin.
There's trucks this time instead of gliders.
Bu sefer planör yerine kamyon var.
It's great up here in these gliders, drifting along over the clouds.
Planörlerle havada olmak, bulutların üzerinden süzülmek harika.
God only knows how many gliders.
Kaç planör var, belli değil.
Your gliders will land at night, without the benefit of ground support.
Planörleriniz gece inecek. Kara desteği olmayacak.
- Never land gliders on Venus.
- Venüs'te bir planör.
The Treated one to Versailles forbids Germany to have an Air Force, therefore the league of the sports aerial it used gliders to train men, still civil officially, for the future Luftwaffe.
Ama Versay anlaşmasıyla, hava gücü oluşturulması yasaklanmıştı. Lakin, Hava Sporları Derneği, planörleri kullanarak, geleceğin pilotlarını yetiştirmeye başlamıştı.
Landing so many gliders in rough, hostile country was a formidable hazard.
Sert, düşmanca davranan topraklara planör indirmek korkunç bir riskti.
You people trained in gliders.
Pilotları planörlerde eğittiniz.
... cannot under any stretch of the imagination be considered ideal, but the gliders will be bringing in a reconnaissance squadron of jeeps specially fitted with twin Vickers machine guns.
... bir hayalin, ideal olarak kabul edilmesi mümkün değil, Ama planörler, keşif süvarilerinin ciplerini beraberlerinde getirecekler ikili Vickers makineli tüfeklere tam olarak uygunlar.
Tomorrow, three airborne divisions will begin landing in Holland. 35,000 men taking off from 24 airfields in troop-carrying planes or towed-in gliders.
Yarın, üç hava bölüğü Hollanda'ya inmeye başlayacak - Otuzbeşbin adam 24 hava sahasından... uçaklar veya planörlerle inecekler.
It's rather bad luck, sir, considering how few gliders we lost on the way in.
Kötü şans efendim., Efendim, Ne kadar az planör kaybettiğimizi düşünürsek.
And the gliders bringing the Poles'equipment didn't arrive at all.
Planörlerin getireceği Polonya ekipmanları ulaşmadı.
It's like a fraternity here : all these gang members shot in holdups... motorcycle casualties, hang gliders.
Burası kardeşler cemiyeti gibi. Tüm üyeleri, silahlı soygun madurları motorsiklet kazazedeleri, planörden düşenler.
They mounted a massive air attack sending 22,000 paratroopers in gliders to drop over the Rhine into Germany.
Büyük bir hava saldırısı düzenlediler. 22.000 paraşütçü... Ren üzerinden Almanya'ya indi.
- Those gliders are comin'back!
- Uçaklar geri geliyor!
We hadn't even spotted the mother ship when the gliders attacked.
Ölüm uçakları saldırana kadar ana gemiyi farketmedik bile.
But what are the odds of taking out a ship like this..... with four gliders and... maybe a shuttle?
Böyle bir gemiyi durdurma şansı nedir..... 4 uçak ve... belki bir mekikle?
A Goa'uld attack vessel is armed,..... shielded, and capable of launching a legion of gliders against us.
Bir Goa'uld saldırı gemisi silahlıdır,..... kalkanlıdır, ve üzerimize bir dolu ölüm uçağı salabilir.
Those gliders are comin'back!
Uçaklar geri geliyor!
They will arrive soon and contain large numbers of death gliders.
Yakında gelecekler, pekçok ölüm uçağıyla beraber.
If we use all the C4 to blow the camps now,..... what do we use when the ships and gliders show up later?
Kamplarını uçurmak için tüm c4 ü kullanırsak,..... gemiler ve uçaklar için ne kullanacağız?
Those are the two Goa'uld death gliders you were in after you did your hero thing.
O ikisi Goa'uld ölüm uçakları, sizin şu kahramanca şeyi yaptıktan sonra bindikleriniz.
I am qualified only to pilot the Goa'uld death gliders.
Sadece Goa'uld hücum uçaklarını kullanmayı biliyorum.
Colonel, we saw the death gliders.
Albay, hücum uçaklarını gördük.
There were several other death gliders in pursuit, sir.
Arkada pekçok ölüm uçağı takipteydi, efendim.
Two gliders gave chase but it entered hyperspace and escaped.
İki glider peşine düştü fakat sıçrama yaptı ve kaçtı.
I entered hyperspeed to avoid the gliders that had detected me.
Yerimi tespit eden ölüm uçaklarından kaçabilmek için sıçrama yaptım.
Making gliders for the army.
Ordu için planör üretiyor.
As the day brightened, the gliders appeared, carrying more troops to assault the Germans from behind their lines.
Gün ışıdığında planörler göründü, Almanlara hatlarının arkasından saldıracak askerler taşıyorlardı.
Sugar gliders
Kısa kafalı uçar kuskus.
Just after the sun went down,..... the gliders attacked the village.
Güneş battıktan hemen sonra, uçaklar köye saldırdı.
A combination of American know-how..... and two Goa'uld death gliders that SG-1 recovered two years ago.
Amerikan teknik becerisi ve SG-1'in iki yıl önce ele geçirdiği iki Goa'uld ölüm uçağının birleşimi.
If you think it was Apophis and that he said the original gliders..... contained a device designed to return this glider to his home world... then yes.
Eğer onun Apophis olduğunu ve onun orijinal uçakların uçağı eve döndürecek bir aygıt içerdiğini söylediğini düşünüyorsan... o halde evet.
We have lost control of the craft..... to some sort of hidden recall device..... that apparently... the scum-sucking, slimy, snake-ass Apophis..... installed in his death gliders.
Aracın kontrolünü kaybettik, kontrolü gizli bir geri çağırma cihazı devraldı, görünüşe göre... beş para etmez, yapışkan, yılan beyinli Apophis bunu tüm ölüm uçaklarına yerleştirmiş.
Or maybe hang gliders?
Ya da belki planör mü?
Would you rather we used hang gliders?
Planör mü kullansaydık?
- Pursued by gliders and an al - kesh.
- Bir al-kesh ve uçaklar arkamızdaydı.
Gliders.
Uçaklar.
This ship's got gliders, right?
Geminin uçakları var, değil mi?
Launching gliders.
Uçaklar ateşlendi.
Lord Apophis, scanners have picked up gliders moving out from behind the sun.
Efendi Apophis, tarayıcılar güneşin arkasından çıkan ölüm uçakları tespit ettiler.
- Ra sent gliders. We were bombarded.
- Ra uçakları göndererek bizi bombaladı!
Skydivers, hang gliders, pilots.
Paraşütçüler, planörcüler, pilotlar.
We're gonna take a couple of gliders.
Birkaç uçak alacağız.
- There are gliders patrolling the area.
- Bölgede devriye gezen uçaklar var.
Deploy a squadron of gliders.
Bir bölük uçak hazırlayın.
Those gliders definitely made our position.
O uçaklar kesinlikle konumumuzu belirledi.
Even Goa'uld gliders can't enter hyperspace.
Goa'uld ölüm uçakları bile hiper uzaya giremiyorlar.
- Two gliders in pursuit.
- İki ölüm uçağı peşimizde.
Gliders!
Planörler!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]