English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gluttony

Gluttony translate Turkish

129 parallel translation
Gluttony doesn't usually mix with my usual occupations
Gluttony genellikle benim gündelik işlerime karışmaz.
Gluttony, avarice...
Oburluk, açgözlülük...
Just as I would have tried to understand Dr. Johnson for his gluttony de Quincy for using drugs, and Baudelaire for his neurotic promiscuity.
Tıpkı Dr. Johnson'ı açgözlülüğü için anlamaya çalışacağım gibi. De Quincy'yi uyuşturucu kullandığı için ve Baudelaire'i önüne gelenle ilişkiye girdiği için.
Crazy gambling at cards, gluttony, drunkenness, endless talk about one and the same thing!
Çılgın kumar kartları, oburluk, şarhoşluk sonsun bir konuşma ve aynı şey!
I'll round up Avarice and Gluttony, two lovely girls.
Cimri'yle Obur'u ayarlayayım. İkisi de hoş kızlar. Öğleden sonra benden olsun.
You have a go, Gluttony.
Sen dene Obur.
That's three pounds-seven and nine pence without Gluttony's sweets.
Obur'un tatlılarına 3 sterlin 79 peni harcadık.
Of course, Lust and Gluttony are right next door to the bathroom.
En yakın tuvalet beş kilometre uzak. Tabii, Şehvet ve Obur banyonun yanındaki odada kalıyor.
Well, I suppose Lust and Gluttony... really have to be rather near the bathroom.
Şehvet ve Obur banyoya yakın olmalı tabii.
And gluttony and lust.
- Açgözlülük ve şehvet.
And the sin of gluttony?
Peki ya oburluk günahı?
It's the old Adam pride, envy, gluttony, sloth.
Ta Âdem'den gelen gurur, kıskançlık, açgözlülük ve tembellik yüzünden.
There's too much gluttony in Rome.
Roma'da oburluk had safhada, özellikle festival zamanları.
Guys, each time you go to the troth of sin with gluttony and lust like pigs, you're being coached by Satan, and if you care to check the standings, he's got a losing record.
İnsanlar, her zaman oburluğa teslim olarak günah işliyorlar. Domuzlar gibi, şeytanın tarafından yönetiliyorlar. Ve eğer istatistikleri kontrol ederseniz...
I never understood gluttony.
Oburluğu hiç anlamam.
Sloth, greed, gluttony...
Tembel, açgözlü, obur...
Willie, gluttony is one of the 7 deadly dwarfs.
Willie, açgözlülük 7 ağır cüceden biridir.
We're selling temptation, desire animal instincts gluttony, sin.
Biz ilgi satıyoruz. İstek. Hayvansal içgüdüler.
GLUTTONY
OBURLUK
Gluttony... greed... sloth, wrath... pride, lust... and envy.
Oburluk... açgözlülük... tembellik, öfke... kibir, şehvet... ve kıskançlık.
But there pride comes first, not gluttony.
Fakat orada kibir en tepedeydi. Oburluk değil.
Gluttony Greed Sloth Envy Wrath Pride Lust
Oburluk Açgözlülük Tembellik Kıskançlık Öfke Kibir Şehvet
Our JOY - Our gluttony.
Sevincimiz, açgözlülüğümüz.
He Who Walks Behind the Rows, Earth our only father, let him into your heart to purge the demons of gluttony and avarice. "
Safların Ardında Yürüyen, dünyadaki tek babamız, bırakın kalplerimizi oburluk ve hırs şeytanlarından temizlesin.
If God didn't want us to eat in church... he would have made gluttony a sin.
Tanrı kilisede yememizi istemeseydi oburluğu günah saymış olurdu.
He kills one by gluttony, one by greedy, sexy, ugly, sleepy, dopey and bashful.
Katil, kurbanlarını oburluklarıyla, açgözlülükleriyle, şehvetleriyle çirkinlikleriyle, uykuculuklarıyla, müptelalıklarıyla ve utangaçlıklarıyla öldürüyor.
He was impatient with her vanity ; offended by her bloodlust, her gluttony
Kadının kibiri karşısında sabırsızdı. Bu kana susamışlığı yüzünden onu suçluyordu.
I mean, there's greed, gluttony, sloth, anger, vanity, envy.
Hayır, tabi ki değil. Yani, açgözlülük, oburluk, tambellik, öfke, kibirlik, kıskançlık ta var.
Licentiousness, idolatry, sorcery... gluttony, and drunkenness.
Ahlaksızlık, putperestlik, büyü oburluk ve sarhoşluk.
It was pure, unadulterated gluttony, gastronomic conduct unbecoming a Starfleet officer.
Katıksız, katıksız bir oburluk,... Bir Yıldız Filosu memuruna yakışmayacak bir yemek alışkanlığı.
For the sin we have committed by gluttony.
Açgözlülükten dolayı işlediğimiz günahlar için.
Because no one is immune to sin, whether it be pride, envy, gluttony, lust, anger, greed or sloth, whichever one you're predisposed to is the one that attacks you.
Çünkü kimse günaha bağışık değildir. Gurur, kıskançlık, oburluk, şehvet, öfke, açgözlülük ya da tembellikten hangisine yatkınsan sana o saldırır.
Hello, gluttony, table for one.
Alo, masa bire oburluk.
Gluttony, lust, and that in there is sloth.
Oburluk, şehvet, orada yatana da tembellik.
How did I get gluttony?
Neden bana oburluk bulaştı?
Wow, Piper, you really put the "glut" in gluttony.
Vay, Piper gerçekten oburluğa yeni bir boyut katmışsın.
You're teaching your daughter wastefulness and gluttony. Dad, we do this all the time.
- Biz bunu hep yapıyoruz.
Bless you with gluttony.
Yaşasın oburluk!
- I knew you had your vices, son but I didn't realize gluttony was one of them.
- Kötü alışkanlıkların olduğunu biliyordum ama obur olduğunu bilmiyordum.
What's with the gluttony?
Bu kadar açgözlülük neden?
Well, those beans are not gluttony, they are sheer lust.
Bu fasulyeler açgözlülük değil, katıksız şehvet ürünü.
It'll be okay to leave the Greed matter to Lust and Gluttony, right?
Greed'i Lust ve Gluttony'e bırakabilirim, değil mi?
- Gluttony.
- Açgözlülük.
- Yes, gluttony.
- Evet. Açgözlülük.
Wipe your mouth, Gluttony.
Ağzını sil, Gluttony.
Gluttony...
Gluttony.
So, we've got pride, anger, envy, gluttony- -
Gururluyuz, öfkeliyiz, kıskancız ve oburuz.
Anything else would be gluttony.
Fazlası oburluk olur.
It goes lust, gluttony, sloth, keeping secrets.
Hırs, aç gözlülük, tembellik, sırları tutmak günahtır.
For dessert I'll have dinner again my name's synonymous with gluttony
- Tatlı yüzünden - - Tekrar akşam yemeği yiyeceğim - - İsmim eş anlamlıdır... - -...
Gluttony, sure.
Oburluk, tabii ki.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]