Go away from me translate Turkish
202 parallel translation
Go away from me!
Bırakın beni!
Oh, John, darling, you must go away from me...
John, hayatım. Benden uzaklaşmalısın.
Don't go away from me, please.
Beni bırakma, lütfen.
- Go away from me.
— Uzak dur benden.
- Go away from me, I break your neck.
— Benden uzak dur, kırarım boynunu.
You know your papa would want you to go away from me?
Babanın benden uzaklaşmanı isteyeceğini mi düşünüyorsun?
You go away from me, or I'll call my pa.
Benden uzak dur, yoksa babamı çağırırım.
Go away from me with your doubts and your - Your bear paw butte and your crazy long rides.
Kuşkularına ve tepedeki gezintilerine dair artık tek kelime bile duymak istemiyorum.
Go away from me.
Çekil başımdan.
Go away from me, please, little boy.
Lütfen benden uzaklaş küçük çocuk.
"Go away from me, please, little boy."
"Lütfen benden uzaklaş küçük çocuk."
Go away from me and love and pity, and all the things that mess people up.
Benden ve bana acımaktan vazgeç ve tüm bu insanları uzaklaştıran şeyden.
- Go away from me.
- Git... başımdan.
Go away from me!
Benden uzak dur!
Go away from me.
Benim yanımdan uzaklaş.
Make them go away from me, please.
Benden uzak durmalarını sağla, lütfen.
Why were you trying to go away from me?
Neden benden kaçmaya çalışıyordun?
Don't go away from me, please!
Benden uzaklara gitme, lütfen!
"All that interests me is go away from here!"
"Beni tüm ilgilendiren şey buradan gitmek!"
"Go away," "Get away from me," what's the difference?
"Git." ve "Benden uzaklaş.". Aradaki fark nedir?
Go far away from me. Pretend it never happened, and we'll both be better off.
Bu hiç olmamış gibi davran, öylesi ikimiz için de daha iyi olacaktır.
Let me go somewhere, anywhere, away from here.
Başka bir yere, herhangi bir yere gideyim, buralardan.
Don't tell me we're gonna let these angels of mercy go away from here empty-handed on Christmas Eve.
Bu merhamet meleklerini şu Noel gününde.. ... elleri boş göndereceğinizi sakın söylemeyin bana.
Away from me, away from them, the servants... everyone must go.
Benden, onlardan uzaklaşın. Hizmetliler, herkes gitsin.
Promise me you'll go away from here.
Buradan kaçıp gideceğine bana söz ver.
I could turn my car around and go away from here... and no one would blame me.
Arabamın burnunu döndürüp buradan gidebilirim. Kimse de beni suçlamaz.
Now you go and take three of those remaining few away from me.
Şimdi de sen gelip üç tanesini elimden alıyorsun.
And another thing I must tell you, my dearest Katerina Matveyevna : you're appearing to me as a purest swan, like you swim to wherever you need to go, or on your errands... only it takes my breath away, so happy I feel, as though I was shot pointblank from a cannon.
Sana söylemem gereken bir başka şey de şu ki benim çok sevgili Katerina Matveyevnam : sen gözümde, gitmek istediği yere doğru yüzen tertemiz bir kuğu gibisin.
Don't go away from me again.
Yine beni bırakıp gitme.
Physically, you take her away from me. Go ahead.
Gücünü kullanarak al onu benden, haydi!
Go ahead, take me away from Lesbos'beaches...
Devam edin, beni alın Lezbiyen bahçelerine götürün.
- You and me go away from here.
- Sen ve ben, buradan gitmek.
It'll be good for me to get out of the city get away from these canals which go nowhere.
Şehirden çıkmak bana iyi gelecek hiçbir yere gitmeyen bu kanallardan uzaklaşmak.
I sent them where they wanted to go, away from me.
Gitmek istedikleri yere gönderdim, benden uzağa.
Go away from me.
Akşam yatağını da kaldır yanımdan.
It took me a really long time to get her away from that way of thinking, It took me many years, and that`s why it was very hard for me to go into her room and find these books under her bed, knowing you had gotten them.
Onu öyle düşünmekten vazgeçirmem gerçekten çok zamanımı aldı senelerimi aldı, ve bu yüzdendir ki onun odasında, yatağının altında senin ona temin ettiğin bu kitapları bulmak benim çok zoruma gidiyor
If you don't allow me to marry Kiraz, I regret I have a son like you and go away from this place.
Eğer bana Kiraz'ı almazsan sana babalık hakkını helal etmem bu diyardan da çeker giderim.
Don't you go walkin away from me like that!
Böyle çekip gidemezsin!
You're not sending our girls to some school they don't wanna go to... and you're not taking them away from me!
Kızlarımızı o okula gönderemez ve benden alamazsın!
Now don't go walking away from me.
Kaçma benden.
Go away. Get away from me.
Çekil başımdan.
I mean, your father goes away on business, you two go to the beach, I don't hear from you for hours and the next thing I hear is some hospital calling to tell me to come get my children.
Babanız iş gezisinde, siz sahilde geziyorsunuz saatlerdir sizden haber yok ve birden gelip çocuklarımı almam için hastaneden aranıyorum.
I just wanted to get on my bike and ride away. Take off, just go as far from Twin Peaks as the thing will take me.
Ve ben de motosikletime atlayıp uzaklaşmak istedim, yola çıkıp Twin Peaks'ten mümkün olduğunca uzaklaşmak.
And I tell her to go away, and not to chase me. But every time, her face comes before me like the Moon emerging from the clouds.
beni kovsa bile ona gidip söyleyecegim her zaman, yüzü benden önce gelir bulutlarin arasindan çikan ay gibi
Go away from me!
- İmdat!
- Get away from me. Go on. Get outta here.
- Hayatım, ne kadar tereyağımız var?
Look, John... if you want to leave here... if you want me to help you get as far away from here as possible... then you just get in your car and go.
Bak, John gitmek istiyorsan yardım etmemi istiyorsan, buradan olabildiğince uzaklaş. Arabana bin ve git.
There's nowhere you can go to get away from me.
Bende kaçabileceğin, hiçbir yer yok.
Tell me that when I go away from you, that you don't turn to look at me.
Buradan uzaklaşınca dönüp bana bakmayacağını söyle.
I can't figure out how he's managed to take all this away from me and leave me so empty. Marty, perhaps you should go back to the beginning... and tell us exactly what's happened.
Marty, belki de en başa dönüp... bize ne olduğunu tam olarak anlatmalısın.
Your love will wither and depart From my life and my heart Let me be, Jeremy And go away forever
senin aşkın benim kalbimden ve hayatımdan ayrı ve solgun var olmama izin ver, Jeremy ve sonsuza dek git