Go up to your room translate Turkish
137 parallel translation
You go up to your room.
Odanıza çıkın.
Now, here, why don't you go up to your room and lie down?
Şimdi, neden üst kata gidip biraz uzanmıyorsun?
You'd better go up to your room and wait for us, Mary.
Odana çıkıp bizden haber beklesen daha iyi olur, Mary.
Go up to your room and get into some dry clothes.
Odana çık ve kuru elbiseler giy.
Get out and go up to your room.
Çık ve odana git.
Go up to your room.
Odana çık.
I'd go up to your room and open your closet and touch your suits.
Sizin odanıza gider, dolabınızı açar elbiselerinize dokunurdum.
Would you like to go up to your room?
Odanıza çıkmak ister misiniz?
You want to go up to your room?
Odanıza çıkmak ister misiniz?
Go up to your room now!
Derhal odana git!
Nicola, if you want to smoke while we're eating, go up to your room.
Nicola, biz yerken sigara içeceksen, yukarı, odana çık.
Go up to your room and change your clothes.
Yukarı odana çık ve elbiselerini değiştir.
Go up to your room.
Sen odana çık.
Why don't you go up to your room and take a nap?
Neden odana çıkıp biraz uyumuyorsun?
Go up to your room.
Hadi odana çık.
Alex, apologize to the chief and go up to your room.
Alex komiserden özür dile ve odan şık.
- Go up to your room.
- Odana çik.
Do you want to keep your hat on or go up to your room?
Şapkanla odana mı çıkmak istersin?
Go up to your room and sleep a while.
Haydi odana çık da biraz uyu.
GO UP TO YOUR ROOM.
Doğru odana çık.
- Too tired to go up to your room? - My room?
- Odana gidemeyecek kadar mı yorgundun?
Girls, go up to your room and play.
Kızlar, odanıza çıkıp oynayın.
WELL, IF YOU DON'T LIKE IT, WHY DON'T YOU JUST GO UP TO YOUR ROOM?
Peki eğer hoşuna gitmediyse neden odana çıkmıyorsun?
Paul, you should just go up to your room and don't look
Paul, odana git. Sakın bakma.
Yeah, do you want to go up - - go up to your room.
Tamam, odana çıkmak mı istiyorsun?
Now you go up to your room and you just stay there for... ever.
Şimdi odana çık ve bir daha odandan çıkma.
Do you wanna go up to your room?
Odana çıkmak istiyor musun?
- Go up to your room.
- Odanıza gidin.
Lise, go up to your room!
Lise, odana çık.
Go up to your room, Lise!
Odana çık Lise.
Go right up to your room, lock yourself in... and don't come out, in any circumstances, until I tell you.
Odanıza gidip kapıyı kilitleyin ve ne olursa olsun ben söyleyene kadar çıkmayın.
You can go along up to your room.
Siz odanıza çekilebilirsiniz.
Then go on up to your room, and you're going to stay there until you do eat it.
O zaman odana çık. Yemek yiyene kadar orada kalacaksın.
Well, perhaps you'd like to go to your room and freshen up.
Sanırım odanıza gidip dinlenmek istersiniz.
I think you had better go up to your wife's room.
Karının yanına gitsen iyi edersin.
Please, go to your room. We'll have your supper sent up.
Lütfen han'fendi odanıza dönün.
Mr. Bates if you had anything of value in your room I'd go up there right now and tear it to bits.
Mr. Bates odanızda değerli bir eşyanız olsaydı hemen şimdi gider, onu parça parça ederdim.
Go up to your old room, take the television, bring it down.
Eski odana çıkıp TV'yi al getir.
Report to the prefect's room and get your hair tidied up... then you can go back to prep.
Saçını kestirip öğretmeninden onay alırsan hazırlıklara katılabilirsin.
Now, why don't you go up to our room and put on your bathing suit so we can swim in the lagoon?
Şimdi biz neden odamıza gitmiyoruz Mayonu giyip ardından denize girmiyoruz?
I'm thinking you could bring her... and you guys could go up to your old room and not make out.
- Onu eve getirebilir ve eski odana götürüp "yiyişmezsiniz" diye düşünüyorum.
Miss Gamelin, before your father died, did you go up to his room?
Bayan Gamelin, babanız ölmeden önce odasına gitmiş miydiniz?
Your room's above the garage if you want to go up.
Odan garajın üstünde. Gitmek istersen.
Go to your room and have a fabulous bubble bath. I'll send up some wine... and a masseuse who bears a remarkable resemblance to Antonio Banderas.
Odanıza gidin enfes bir köpüklü banyo yapın, biraz şarap gönderirim yanında da Antonio Banderas'a çok benzeyen bir masöz.
I want you to go up in your room... take everything that looks like it could be fun... put it in the garage.
Sen cezalısın, Seni istiyorum Odanızda kadar gitmek, O görünüyor şeyi almak gibi eğlenceli olabilir, garaja koydu,
To get even, even-steven... I would have to kill you go up to Nikki's room, kill her then wait for your husband, the good Dr. Bell, to come home and kill him.
Ödeşmek, tam olarak ödeşmek için seni öldürmem Nikki'nin odasına çıkıp onu öldürmem sonra, kocanın eve gelmesini bekleyip onu da öldürmem gerekirdi.
go back to your room hurry up!
Odana git! Acele et!
You finish your shift and you go up there to joanie's room
Vardiyanı bitir... ve Joanie'nin odasına çık.
You can go on up to your room and play.
Odana çıkıp oynayabilirsin.
Go to your room and make up like loving friends!
Odanıza gidin ve birbirlerini seven arkadaşlar gibi barışın.
So listen, Jez, you want to go back to your room and cuddle up and watch a little bit of cable?
Jez, odana gidip sarılıp biraz televizyon izlemek ister misin?