English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Gobblers

Gobblers translate Turkish

35 parallel translation
Gobblers is all that Darcy eats because it's her most favorite.
Darcy sadece Labalüp yiyor, çünkü en sevdiği yemek o.
Cock gobblers!
Pezevenkler!
If a couple of Chinese bamboo-gobblers can win people's hearts...
Bir çift Çinli bambu manyağı insanları etkileyebiliyorsa...
I'm supposed to be keeping an eye on them Gobblers- -
Hamhımların ne yaptığını izlemem gerekiyor.
I heard them Gobblers take you down to hell.
Hamhımların çocukları cehenneme götürdüğünü duydum.
Roger, I promise... if you was taken by the Gobblers...
Söz veriyorum Roger. Hamhımlar seni kaçırırsa mutlaka kurtarmaya geleceğim.
Roger and me's been huntin'Gobblers.
Roger'la Hamhım avına çıkmıştık.
'Ere, don't you make jokes about them Gobblers.
Hayır, Hamhımlar konusunda şaka yapmamalısın.
Gobblers.
Hamhımlar.
She's running the Gobblers.
Hamhımların başı bayan Coulter.
Gobblers!
Hamhımlar!
And when Mrs. Coulter got a hold of you, well... we suspected that she had something to do with the Gobblers.
Ne zaman ki bayan Coulter seni birlikte götürdü o zaman Hamhımlarla bir ilgisi olduğunu anladık.
She and them Gobblers took my little boy Billy.
O ve diğerleri Hamhımlar benim Billy'imi kaçırdı.
Well, the serpent is cunning, like the Gobblers.
Evet, yılan çok kurnaz, Hamhımlar gibi.
But we Gyptians... have been hurt worse than most by these Gobblers... these child-thieves.
Ama biz Çinganlar çocuk hırsızı Hamhımlardan en çok zarar gören insanlarız.
But if they have been harmed... I promise you... if they have been harmed... there is not a place nor on land nor on sea... for these Gobblers.
Ama çocuklar zarar gördüyse yemin ediyorum çocuklara zarar verdilerse Hamhımların ne denizde ne de karada kaçabilecekleri hiçbir yer olmayacak.
It's something to do with the Gobblers and Roger.
Hamhımlarla ilgili bir şey ve Roger'la.
That's what the Gobblers are doing- - cutting'away kids'dæmons.
Hamhımların yapmaya çalıştığı şey çocukları cinlerinden ayırıyorlar.
They even are inking up these snot gobblers in kindergarten now.
Anaokulundaki sümüklü çocukların bile çok yemek yemekten parmak izini alıyorlar.
Gobblers End.
- Gobblers Çıkmazı.
They've gone to some party at Gobblers End.
Gobblers Çıkmazında parti yapmaya gittiler.
Excuse me, gentlemen, could you tell me how to get to Gobblers End, please?
Affedersiniz beyler, acaba bana Gobblers Çıkmazına... -... nasıl gideceğimi söyleyebilir misiniz?
Gobblers Knob...
Gobblers Knob...
Gobblers End, you call it...
Siz Gobblers Çıkmazı diyorsunuz...
It's Gobblers End.
- Gobblers Çıkmazı'nda.
" Penis gobblers.
"Penis yalatıcı."
You expect me to believe that penis gobblers help you pick up women?
Şimdi bu penis yalatıcı sayesinde gerçekten kız kaldırdığına inanmamı mı bekliyorsun?
Those penis gobblers made me throw up all weekend.
O penis yalatıcılar yüzünden hafta sonu boyunca kustum.
Oh, these are penis gobblers. I'm gonna go say hi.
Gidip selam vereceğim ben.
Those penis gobblers you've been eating, they're expired.
Yediğin o penis yalatıcıların son kullanma tarihi geçmiş.
You gotta lay off those penis gobblers, my man.
O penis yalatıcıları bırakman lazım lan artık.
Eat paint, you storm-troopin', City College knob gobblers.
Boyamı yiyin fırtına birliği yapan şehir koleji pislikleri.
Gonna see if I can get one of the cock-gobblers to cover my shift so I can get over to the DFS, start tracking down the kids.
Bakalım ÇEK'e gidip çocukların yerlerini öğrenebilmem için sik yutkunlarından birini yerime bakmaya ikna edebilecek miyim?
Yup, penis gobblers.
Evet, penis yalatıcı.
Did he say "penis gobblers"?
Penis yalatıcı mı dedi o?
gobble 102

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]