English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Godlike

Godlike translate Turkish

140 parallel translation
For once, man will have a godlike control over his own destiny.
İlk defa, insan kendi kaderini tayin edebilecek tanrısal bir güce sahip olacak.
This godlike phantom, born out of ignorance and fear, is nothing more than a revolting platitude, which is not even worth a fraction of our time.
Şu, cehalet ve korkudan doğan, ilahi hayalet iğrenç bir klişeden başka bir şey değil. Bir saniyemizi bile harcamaya değmez.
Your beauty... godlike and yet so deadly.
Güzelliğin... tanrısal ve ölümcül.
Mr Bonds, I think time can only be fully understood by an observer with a godlike gift of infinite regression.
Bay Bonds, sanırım zaman, sadece Tanrı vergisi sonsuz bir gerilemeye sahip bir gözlemci tarafından tam olarak anlaşılabilir.
You're some godlike creature of infinite knowledge, aren't you?
Sınırsız bilgiden, değil mi?
It's godlike.
Ruhani.
I mean, it's godlike, in a way, cos you can have complete control.
Yani, bir açıdan tanrısal bir şey. Çünkü bütün kontrol senin elinde.
Terraforming makes you feel a little godlike.
Dünyadönüşümü... sizi biraz Tanrı gibi hissettiriyor.
- The voters see you as godlike.
- Oyverenleriniz sizi Tanrı gibi görüyor.
Hoity-toity, Mr. Godlike Smarty-Pants.
Kendini beğenmiş. Bay Ukala Alim.
There was this guy named Max, who, because he had been lucky so far in the smuggling racket, believed himself to be untouchable superior, godlike.
Max adında bir adam vardı, kaçakçılık işinde o kadar şanslıydı ki kendisinin dokunulmaz, üstün tanrı gibi olduğuna inanıyordu.
A powerful, godlike figure.
Güçlü tanrısal bir figür.
Yet in the realm of Earth... such men can amass great wealth... and almost godlike power.
dünya aleminde hala onun gibiler... çok varlıklı ve neredeyse... Tanrı kadar güçlü olabilir.
Sure, he that made us with such large discourse looking before and after gave us not that capability and godlike reason to fust in us unused.
Bize böylesine engin bir kavrayış gücü geçmişe bakıp geleceği kestirme yetisi veren o varlık, bu beceriyi ve ilahi aklı kullanılmadan küflensin diye vermedi.
At least a dozen ships have reported seeing something rather godlike in the area.
En az bir düzine gemi orada tanrısal bir şeyler gördüğünü bildirdi.
You know what my first godlike act's going to be?
- Benim ilk Tanrısal işim ne olacak biliyor musun?
My first godlike act is to bring a plague down on the Earth.
İlk Tanrısal işim yeryüzüne bir veba getirmek.
He still retained his godlike strength
Tanrılara özgü gücünü korumuştu.
His almost godlike beauty was marred only by the fact that he was... "
Adamın tanrısal güzelliğini bozan tek bir kusuru vardı. "
- I worship the man in a godlike way.
- Ona tanrıymış gibi tapıyorum.
It's a very godlike thing to be able to take something and, you know, make it live.
Bu çok Tanrısal bir şey. Bir şeyi alıp onu canlı kılabilmek.
No tricks no godlike powers.
Hile yok, tanrısal güç yok.
The runes also say that anyone who puts on the ring has a surge of godlike strength before the destructive power kicks in.
Runikler ayrıca şunu da söyler, yüzüğü takan kişi Yıkıcı güç etki etmeden önce, tanrısal güç dalgasını hissedecektir.
How can I let my Godlike husband die so easily?
Benim tanrısal kocamın bu kadar kolayca ölmesine nasıI izin verebilirim?
Godlike ears don't miss much, you know what I'm sayin'?
Tanrıların kulakları her şeyi duyar, anlıyor musunuz?
Even if I don't share your godlike worship of him.
Ama ona Tanrı'ymış gibi tapmanı onaylamıyorum.
- How godlike of you.
- Tanrı gibisin desene.
Godlike, we extract, implant, inseminate and we clone.
Tanrı gibi, çıkarttık, aşıladık,... tohumladık... ve kopyaladık.
- Who is that godlike figure?
- Bu tanrısal heykel de kimin?
- That you're Godlike.
- Hepsi bu mu?
So godlike, so magnificent, so splendidly unimpaired in comparison with the tired nerve-racked men of the British Army.
İngiliz ordusunun yorgun ve sinirleri bitik askerleri ile karşılaştırınca, öylesine bozulmamış, öylesine muhteşem, öylesine tanrısaldılar ki.
Don't you feel godlike turning things a different color? We have acquired a stepmother for a start, brackets, not wicked.
Üvey annem biraz ters biriydi amakötü biri değil.
You know, you were so still and godlike.
Öylesine dingin ve heybetliydiniz ki.
They believe that godlike beings they call the Makers... created the spheres 1,000 years ago.
Yaratıcı dedikleri tanrısal varlıkların küreleri... 1,000 yıl önce yarattıklarını düşünüyorlar.
Well, you're getting good at this Godlike doctor racket.
Tanrısal doktor rolünü giderek daha iyi oynuyorsun.
" Pulling plug causes feeling of Godlike power.
"Fişi çekmek tanrısal bir güç hissi verebilir."
Yet inside, I believe... she vacillates between a feeling of godlike omnipotence... and a sense that she simply doesn't exist... which, of course, is intolerable.
Yine de, kendi içinde tanrısal bir sınırsız güçle, var olmadığı duygusu ki buna tahammül edemiyor arasında bocaladığına inanıyorum.
It's almost godlike.
Tanrı gibi.
What this meant, was that the great Renaissance dream, that one day, maths and logic would be able to prove all things and give us a godlike knowledge. That dream was over!
Bu, bir gün matematik ve mantığın her şeyi ıspat ederek bize tanrı benzeri bilgi vereceği yönündeki büyük Rönesans hülyasının bittiği anlamına geliyordu.
You can't miss it. It's godlike, two huge hand like things.
O kocaman iki eli, kesinlikle fark edersin.
Almighty TiVo, we thank you for all the gifts you have given us : the power to freeze live TV to go take a leak is nothing short of Godlike.
Her şeye gücü yeten ulu TiVo bize verdiğin bütün hediyeler için sana teşekkür ederiz tuvalete gitmek için canlı yayını dondurma gücünün tanrısal güçten hiç aşağı kalır tarafı yok.
I mean, they have godlike power.
Yani, onlar tanrısal güce sahip.
Godlike.
Tanri gibi.
Surely such a man must be magnificent, larger-than-life, godlike himself.
Hiç şüphesiz ki böyle bir adam fevkalade olmalı efsanevi, tanrı gibi biri.
I forgot what it felt like to be a godlike arrogant ass.
Tanrısal, kibirli bir pislik olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum.
It has dissolved the curse humans have placed on it, and has exceeded humans to transform into a near-Godlike existence.
Kanatlar dilerdim. İnsanlık üzerindeki laneti yoketti ve insan varlığı neredeyse tanrısal bir varoluşa ulaştı.
Who is this man we've infused with godlike power?
Tanrısal güç verdiğimiz adam kim?
I keep thinking I'm going to build up some kind of tolerance to his.. Physical, Godlike Perfection
Onun fiziksel, tanrısal kusursuzluğuna karşı bir çeşit müsamaha geliştirmeyi düşünüyorum.
BRIGHTON ROCK
Çeviri : GodLike İyi Seyirler.
♪ What you, what you want now? ♪ ♪ What you want?
GodLike
" We who are godlike now were once a mass...
Biz, şimdi Tanrı gibiyiz...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]